KAZIM KURT İDDİALI

Cumartesi günü Uluönder Mahallesindeki Tepebaşı Belediyesi’nin ‘sokak iftarı’ ve ardından eğlenceyi izledim. 5 bine yakın mahalle sakini iftar yaptı. 100’e yakın görevli 6 ayrı yerde kurmuş oldukları stanttan yemek dağıttı. İftara yaklaşık 5 dakika kala herkes yemeğini almış masasına oturmuş ezan okunmasını bekliyordu.

Menüde çorba ve tavuklu pilav ve tatlı, salata vardı. Başkan Ahmet Ataç’la konuştum iftardan sonra.

Her akşam ayrı mahallede düzenledikleri iftar programına katıldığını, mahalle sakinleriyle birlikte iftar yaptığını söyledi. Bundan büyük keyif aldığını, mahalle sakinlerinin de kendisinin onlarla birlikte iftar yapmasından ve yanlarında görmekten mutlu olduğunu söyledi.

İftarın ardından ES TV yapılan eğlence programını canlı yayınlıyor. Bende Uluönder Mahallesindeki eğlence programı sırasında mahalle sakinleriyle canlı yayında sohbet ettim. Gerek canlı yayında gerekse yayın sonrasında konuştuğum mahalle sakinleri, komşularıyla birlikte iftar yapmaktan duydukları memnuniyeti anlattılar.

BİR BİRLERİNİ TANIMAZKEN

AKRABA ÇIKANLAR OLUYOR

‘Apartman sakinleri olarak ilk kez bir arada bir masada buluşup iftar yaptık’ dedi Mehmet amca. Aliye teyze ise,”yan apartmandaki komşularımızla ilk defa bu iftar sayesinde tanıştık. Bir birimizle yabancı gibiydik. Konuşunca nerede ise akraba çıkacaktık” diye anlattı.

Gerçekten çoluk çocuk, yaşlı-genç bu sokak iftarları sayesinde bir birleriyle kaynaşma, bir birlerini iki-üç saatlik birlikte vakit geçirme fırsatı yakalamış oluyorlar. Komşuların bir birlerini belki de daha yakın tanıması ve birbirleriyle olan samimiyetlerinin daha da artmasını sağlıyor.

KAZIM KURT VE NİHAT

ÇUHADAR’DA KATILDI

Uluönder Mahallesindeki Tepebaşı Belediyesinin sokak iftarına Başkan Ataç, CHP Milletvekili Kazım Kurt ve çiçeği burnunda İl Başkanı Nihat Çuhadar’ı da davet etmiş. İkisi de geldi. Tepebaşı İlçe Başkanı Vural Yörük ise her akşam Başkan Ahmet Ataç’ın yanında. Bir gün olsun yalnız bırakmıyormuş.

İftardan sonra CHP Milletvekili Kazım Kurt’u mahalle sakinlerinin arasında canlı yayında konuk ettim.

Yerel seçimlerle ilgili görüşlerini aldım.

“Bu seçimde çok iddialıyız. 2009 yılındaki seçimlerde biliyorsunuz Odunpazarı Belediyesini az bir farkla kaybettik. Ama 2014’ün Mart ayındaki seçimlerde Odunpazarı Belediyesi’ni de alıp Eskişehir merkezde 3-0 yapacağız. Büyükşehir ve Tepebaşı Belediyeleri zaten CHP’li. Odunpazarınıda kazanarak bütünlüğü sağlayacağız. İlçelerde de çok iddialıyız. 12 ilçeden en az 6’sını kazanırız. Çok iddialıyız. Bugün tarihini at ve bir tarafa yaz. Seçimden sonra yine konuşuruz.”

Kazım Kurt’un söylediklerini not aldım. Not defterime de ‘önemli’ diye not ettim. Seçimden sonra yine konuşacağız. Bakalım Cumartesi günü yaptığı tahmin çıkacak mı? Veya 3-0 artı en 6 ilçe tahmini tutacak mı?

 

 

 

“SAFLARIMIZI BÖLGESEL

OLMAKTAN ÇIKARMALIYIZ”

 

Milli Eğitim Bakanı ve Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı, geçtiğimiz hafta içerisinde, Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı'nın Büyükdere Mahallesi Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür Vakfı yanında gerçekleştirdiği, “Azerbaycan Bakü” iftar sofrası programına katılarak, vatandaşlarla iftar yapmıştı.

Bu iftarda yaptığı konuşma dikkatimi çekmişti. Bu konuyu yazmak için konuşma metnini ayırmıştım. Araya son gelişmeler girince ötelemek zorunda kalmıştım.

Nasip bugüne imiş.

Bakan Nabi Avcı, gerçekten önemli bir konu hakkında vurgu yapmış. Özellikle Türk Dünyası Kültür Başkenti olan Eskişehir’de bu konuşmayı yapması daha da önem kazandırıyor.

Neydi o konuşma? Hatırlayalım.

“Biz bakanlık olarak, Türkçenin, İstanbul Türkçesi'nin tüm Türk dünyasında okunabilmesi, konuşulabilmesi, duyulabilmesi için pek çok programı uygulamaya koyduk. Ayrıca UNESCO üzerinden de Türk dünyasında iletişim ortaklığı oluşturmaya yönelik pek çok projeler geliştirildi. Önce dilde birlik, işte birlik, fikirde birlik; bunları gerçekleştirebilmemiz için birbirimizi iyi anlamamız lazım. Onun için tanış olup, işi kolay kılmamız lazım. Milli Eğitim Bakanlığı olarak bütün Türk cumhuriyetleriyle ortak tarihimizi ve kültürümüzü çocuklarımıza öğretebilmek için birlikte projeler geliştiriyoruz. Saflarımızı daha çok bölgesel ve mahalli olmaktan çıkartıp, tüm Türk dünyasını içine alacak şekilde yer vermeye çalışıyoruz. İlerde bütün çocuklarımız, Türk dünyasında Kazakistan'dan Saraybosna'ya kadar, birbirlerini daha iyi tanıyıp, daha çok sevecekler. Türk Dünyası Kültür Başkentliği projelerinde önceliğin çocuklarımıza yönelik olmasının nedeni bu.”

‘Türk Cumhuriyetleri ülkelerinde yaşanlar bizim kardeşlerimizdir’ diyoruz ancak onların kültürlerini bilmiyoruz. Nasıl kardeşlik bu? Kardeşlik bağlarımızın güçlenmesi, bir birimizi daha iyi tanıyabilmemiz için öncelikle kültürlerimizi tanımalıyız.

Sayın Nabi Avcı’yı ve bu konuda emek veren herkesi kutlamak istiyorum. Önemli bir proje. Bugün temelleri atılan bu proje sağlıklı bir şekilde yürütebilinirse önümüzdeki birkaç yıl içinde Türkiye ile tüm Türk Cumhuriyeti ülkeleri arasındaki hedeflenen dilde, işte, fikirde birlik gerçekleşir. Bir birimizi daha yakından tanıma fırsatı gelişir.