Kaynaşma derecesi düşük olanlar!

Devletimizin eski yönetim sisteminde valiler Cumhurbaşkanının temsilcisiydi. Partilerin il başkanları ise hükümetin yani başbakanın temsilcisi durumundaydı…
Sistem değişti!
Artık Başbakan yok! Partili Cumhurbaşkanı var! Durum böyle olunca da kimi zaman AK Parti’nin il başkanları ile Valiler arasında anlaşmazlıklar çıkıyor…
Çünkü ikisi de Cumhurbaşkanının o şehirdeki temsilcisi…
Vali devlet kanadından temsilcisi, il başkanı parti kanadından temsilcisi…
Yapılan ya da yapılmayan işler, atanan ve atanamayan bürokratlar konusunda anlaşmaya çelişkiye düşüyorlar…
Hangisinin dediği olacak? Kimin istediği yapılacak?
Kimi şehirlerde farklı durumlarda ortaya çıkıyor. Örnek verecek olursak, Diyarbakır Valisi başkanlığında AK Parti’nin il ve ilçe başkanlarıyla toplantı düzenlenmişti!
Tepkiler falan oldu ama bir sonuç çıkmadı!
ES TV’de yayınlanan Eskişehir’in Nabzı programında şu öneriyi gündeme getirdim.
-Valiler il başkanı olsun, ya da il başkanları vali!
Bir kişi olsun!
Örnek olarak da CHP’yi verdim.
-Tek parti döneminde, bir ara valiler aynı zamanda CHP il başkanıydı. Böyle olabilir!
CHP’li dostlardan anında mesajlar gelmeye başladı. “Sırası mı şimdi” denildi! Gerçek orada ve duruyor! Yok sayamayız! Tarih iyisiyle kötüsüyle bize ait, bizim köklerimiz.
Sonuçta dünya genelinde demokrasiler ilerlemiyor, geriliyor. Tek devlet, tek bayrak, tek dil, tek vatan…
Tek parti neden olmasın!
Ne demişti ismet Paşa, genelgesinde:
-Vilayet ve özel idarelerle, belediyeler ve parti örgütü kaynaştırılmıştır!
Yeni valiler kararnamesi ile birlikte birçok şehirde “il başkanlarıyla, milletvekilleriyle ters düşen valilerin gittiği yazılıp çiziliyor”
Doğruluk payı olanlar da yok değil!
Kaynaşma derecesine bağlı!
 

AHLAKSIZ DEMOKRASİ!

Anadolu üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Turan Akman Erkılıç, bizleri kırmadı haftada bir gün Anadolu Gazetesi’nde köşe yazmaya başladı.
Çok önem verdiğim düşüncelerini ve görüşlerini kamuoyu ile paylaşıyor. Son yazısında “Demokrasi ve üniversiteyi” ele aldı…
Şu tespiti yapıyor:
- Ahlak veya etik, demokrasinin kritik bir değeridir.
Hangimiz bu tespite katılmayız ki!
Erkılıç, devamında şu tespiti yapıyor:
-Demokrasi bir gelenektir. Demokrasi aslında özü gereği bir ahlak sorunudur. Bir anlık siyasette ahlakı bir kenara atalım. Menfaat için her şeyi mubah sayan bir anlayışı koyalım. Bu durumda orada milletin temsilcilerinin toplumu yönetiyor olması bir anlam taşır mı?
-Cumhuriyetlerin demokratikleşmesinde siyasi ahlakın yeri inkâr edilemez ve demokrasiyi dünden bugüne oluşmuş gelenekler yüceltir.
…/…
Bizim gerçek sorunumuz demokrasi mi?
“Demokrasi” deyip kestirip atıyoruz. Oysa “ahlak” hepsinin başında geliyor! Şöyle ülkemizde olup bitenlere, yaşananlara, söylenenlere ve yapılanlara bakıyorum da bizim asıl sorunumuz ahlak!
Demokrasi dediğin edepli uslu olmaz! Yaramazlık yapar ama ahlaklı olur! 
 

KASİYERLER!

Markette görev yapan kasiyerler…
8-10 saat arasında çalışıyor.
Bu sürede binlerce kişi ile temas ediyorlar. Maske, mesafe ve hijyen kurallarına sanırım en fazla onlar uyuyor…
Kasiyerler oksijensiz kalıyor…
Bilmiyorum, bu şartlar altında çalıştıkları için prim kazanıyorlar mı? Ama önümüzdeki günlerde sağlık sorunları yaşayabilirler…
 

GAYET GÜZEL OLMUŞ!

Odunpazarı Belediyesi, koronavirüs tedbirleri kapsamında park ve bahçelere sosyal mesafeli banklar yerleştirmeye başladı.
Sadece iki kişinin oturabileceği şekilde tasarlanmış...
Gayet güzel ve şık olmuş!
Kendi atölyelerinde yapıyorlar…
Sanırım bütün parklara artık bu banklardan konulacak? Artık dünya salgınlar çağına giriyor. Sanırım bundan sonra tüm oturma gruplarımız bu şekilde olacak!
 

GÜNÜN SÖZÜ!

insanlar sevilmek için yaratıldılar. Eşyalar ise kullanılmak için... Dünyadaki kaosun nedeni; eşyaların sevilmeleri ve insanların kullanılmasıdır.
 

GÜNÜN KARİKATÜRÜ