Kardeşçe yaşamak

Türkiye’de moda olan bir akım ve davranış özelliği var. Gazi Mustafa Kemal Atatürk heykellerine saldırılır, balyozla vurulur daha kişi yakalanmadan başlıklar atılır. Akli dengesi bozuktur. Meczuptur.
Muhalefetin önemli bir ismine ya da lokaline saldırıda bulunulur. Anında daha mahkeme safhası başlamadan, olay çıkaran şahıslar hakim huzuruna çıkarılmadan, karar verilir. Örgütlü ve bilinçli bir eylem değildir.
Sporda şiddet görülür, yanıt anında hazırdır. Olay çıkaranlar bizden değildir. Taraftarımız değildir.
Kadınlar kılık kıyafetleri ve davranışları yüzünden şiddete maruz kalırlar, hak aradıkları için neredeyse suçlu ilan edilirler.
Olay çıkaranların hep ortak bir yönleri vardır. Bir tek onlar tahrik altında kalırlar. Yalnızca onların denge bozuklukları ve akıllarından sorunları vardır. Hiçbir zaman da örgütlü değildirler. Çoğu da tutuklanmaz. Kamuoyu baskısı gelince bazı şeyler değişir ama kamu vicdanı sürekli yara alır.
Aysel Tuğluk hapishaneden izinli çıkar annesinin defin işlemlerinde bulunur. Kendilerine vazife çıkaran birileri saldırırlar. Mezarda bile rahat yoktur.
Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım, “ vatandaşlarımızın istediği yerde yaşama ve istediği yerde defnedilme hakkı vardır.” diye demeç verir. Toplumsal dinamiklerin ve ortak yaşamın temeline dinamit koyanların haksız olduğunu söyler. Zanlılar karakolda fotoğraf çektirecek kadar rahattırlar…
HDP sözcüsü Osman Baydemir : “Aynı mezarlıkta ölümüzü defnedemeyeceksek aynı nefesi nasıl teneffüs ederiz.” açıklaması yapar.
Toplumumuzun birlikte harekete, karşılıklı güvene, eşit hizmet alma olanaklarına o kadar fazla ihtiyacı var ki?
En büyük görev de iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’ne düşüyor. Her koşul ve şart altında, edepsizce davranan ve güç odaklarını arkasına alarak toplumsal barışı bozanların üzerine, kararlılıkla gitmelidir. Kendi düşünce ve anlayışından olmayanlara karşı da eşit uzaklıkta durabildikleri an, çok daha başarılı olacaklarını görmeliler. Göze girme, fırsatlardan faydalanma uğruna siyasette yer alanların gemiyi ilk olumsuz anda, en önde terk ettikleri geçmiş siyasi iktidarların döneminde sürekli görülmüştür…