Eskişehir'de Karadeniz'de bulunduğu ileri sürülen doğalgaz yatağından çok daha önemli bir yeraltı hazinesi bulundu.
Karadeniz'de bulunduğu ifade edilen doğalgazın 70 milyar dolarlık bir kazanım getireceği belirtiliyor. Biz hayallerle avutulmadığımıza ve bu kez masal dinlemeyip, gerçekten bir doğalgaz yatağı bulduğumuza inanıyoruz.
Kimileri bu kazanımın 70 değil de 30 milyar dolar olduğunu ileri sürdü. İnşallah ilk rakam doğru çıkar elbette. Ama 30 milyar dolar da olsa, o parayı şöyle sakalımıza sıvazlayıp, cebimize atarız. Karadeniz'de veya herhangi bir yerde toprağın altında bulunan bir hazine, hepimizindir. Bu hazineyi çıkartıp, parasını da afiyetle yiyebiliriz. Çünkü bu hazineler 1071'de Malazgirt'te, 1922'de Dumlupınar'da şehit olan atalarımızın bize bir armağanı.
Ancak Karadeniz'deki bu hazinenin varlığı, Eskişehir'de de toprağın altından büyük bir hazine çıktığı haberini gölgeledi. Seyitgazi ilçesinde arkeologların yaptığı bir kazıda, bilimadamları (Lütfen bilim insanı tartışmasına girmeyelim şimdi) bir boya paleti buldular. 5 bin yıl önce yaşamış bir ressam kullandığı boyaları düzgün bir taş plak üzerinde karmış. Muhtemelen dünyada bulunan en eski boya paleti...
'Basit bir taş parçası'nı Karadeniz'deki doğalgaz yatağıyla bir tuttuğumu zannetmeyin. Çünkü o taş parçası ve diğerleri, muhtemelen doğalgaz yataklarından bile kıymetli...
Ancak biz turizmin arkeolojiyle nasıl birleşeceğini bir türlü idrak edemiyoruz. Türkiye bu sene 63 milyar dolarlık bir turizm geliri hedefliyordu. Salgından ötürü bu hedef tutmadı. Ancak ülkemizin turizm gelirleri, son yıllarda yıllık 50 milyar doların üzerinde seyrediyor. Karadeniz'de belki de 30 senede çıkaracağınız ve toplam – en iyi ihtimalle – 70 milyar dolarlık ve belki de 30 milyar dolarlık bir geliri küçümsemem. Ancak bir yılda 63 milyar dolarlık geliri de çok önemserim.
Eğer ki arkeolojik hazinelerimizi turizme kazandırırsak, güneş – deniz ve kumdan kazandığımız 63 milyar dolarlık gelirlere bile burun kıvırırız. Bakın Mısır nasıl para kazanıyor? Resmen para basıyor adamlar...
İddia ediyorum, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi'nin yaptığı ve Batman, Çukurova ve Hacettepe Üniversitelerinin katkıda bulunduğu Küllüoba kazıları, en az Karadeniz yatakları kadar kıymetlidir.
Eskişehir entellektüel birikimi olan bir şehir. Kültür ve arkeoloji turizmine öncülük edecek bir kent varsa, o da Eskişehir. Petrolden, uranyumdan veya altından daha kıymetli hazinelerin üzerinde yaşıyoruz. Toprağa kazma vursak, altından hazine fışkırıyor. Ancak kıymetini bilmiyoruz.
Arçelik Servisi'nin kaza yaparak iki işçi kardeşimizin hayatını kaybetmesiyle birlikte Kuzey – Güney Çevre yolu ve Organize Sanayi Bölgesine varacak banliyo tren hattının yapımı gündeme geldi.
Aslında bu konular için "Gündeme geldi" demek pek doğru değil, zira bu konular gündemden hiç düşmüyor ki... "Tamam haklısın; ama yol yaptılar ağbi" diyen arkadaşlarımızı bile utandıran bir performansı var hükumetimizin. En azından Eskişehir'de...
Her neyse. Son olarak İnşaat Mühendisleri Odası'nın genç yöneticileri basının karşısına çıktılar ve hükûmeti söz konusu yatırımları ivedilikle yapmaya çağırdılar. Açıkçası İMO'nun taleplerini duyunca güldüm. Yanlış anlamayın değerli mühendislerin öneri ve talepleri gülünecek, gayrıciddi şeyler değil. Yani yetkililer alınlarında biriken terlerini ipek mendillerle silip, "Burası çok önemli" diyen yetkililerden değiller. Ciddi insanlar... Ayrıca önerileri son derece aklıbaşında ve ayakları yere sağlam basan şeyler.
Ancak, fakat, lakin, ama, öte yandan ve dahi buna karşın...
Hani nasıl söylesem bilemiyorum ki?.. Şu Alpu yolunu birazcık genişletsinler o bize yeter. Önümüzdeki 18 sene içinde onu da yaparlar inşallah...
Yıllardır bekleyen(bekletilen) Kızılinler Projesi çözülmeden "Doğal Gaz" bulundu diyemeyiz!
Sayın Kerem Akyıl, turizmin öneminden bahsettiğiniz için: Eskişehirden veya Çiftelerden tarihi ve turistik Yazılıkaya, Sakaryabaşı vs. yerlere hiç bir ulaşım yoktur, ne minübüs ne otobüs. Yetkili mercilere başvurulduğunda oralara ancak turlarla gidileceğidir. Sesimizi duyurur musunuz, yardımcı olur musunuz, turizmin önemini önce eskişehir yetkililerine anlatır mısınız, ulaşıma bir çözüm bulunmasına vesile olur musunuz? Tşkkler şimdiden. (Örnek Trenle gelen grup minübüs kiralamak istedi, 3 saat için 500 TL iştendi. Zaten 2 saati gidip gelmek)
Çanak çömlektir onlar, para etmez. Doğalgaz getirisi de bize düşmez. Bir iki yerli Abromoviç’imiz olur.
Kerem bey 8 litrelik K A L A B A K S U fiyatı ne kadar bunu haber yapsanız ya bir de sakalar farklı fiyat uyguluyor. 4 ---- 4,5-----5 tl ye satıyor.
8 litre kalabak su var mı?