Görüşler
Bugün cumartesi…
Yok "MİT"miş, yok “Emniyet”miş, kafa yormaya gerek yok!..
Tarihten bir yaprak:
"Kamil Paşa", vali olarak bulunduğu İzmir'e trenle giderken, Kırkağaç kaymakamı olan "Şair Eşref" hemen istasyona koşup bağırmış:
"İzmirliler sizi yeterince tanıdılar paşam, biraz da bizim semtimize misafir olsanız..."
Kalabalık önünde söylenen bu sözden Kamil Pasa çok etkilenmiş ve günü gelince de gitmiş...
Davullar, zurnalarla Kırkağaç'a gelmiş. Kaymakamlık binasında bir süre dinlendikten sonra Eşref'in evine misafir olmuş.
Yemek, içmek, saz-söz her şeyi olan bir eğlenceli gece...
Kamil Paşa, bir ara ayakyoluna gitmiş...
Ne görsün!
"Kapının iç tarafında kendi fotoğrafı asılı..."
Hiçbir anlam verememiş!
Ama öyle bir öfkelenmiş ki, hemen dışarı fırlamış, doğru Eşrefe yönelmiş:
"Benim fotoğrafımı hiç utanmadan nasıl memişhaneye asarsın?"
Şair, hemen ellerini bağlamış:
"Bu bir hicap değil, müthiş bir korku eseridir efendim!"
Paşa anlayamamış:
"Ne demek istiyorsun?"
"Arzedeyim Paşam" demiş Eşref:
"Malumunuzdur, ben sizi hem çok sever hem de sizden çok korkarım. Son zamanlarda da biraz rahatsızlandım..."
Paşa, daha da meraklanmış, Eşref devam etmiş:
"Kabızım paşam, ayakyolunda sizin fotoğrafınızı görünce, bir anda!.."
………
Neden anımsadık bu çok bilinen öyküyü?
Galiba..
"Korku imparatorluğu kuşkusundan."
Var mı böyle bir şey?
"Haşa! Yoktur!”
“Belki, bazen vardır…”
Yine de dileğimiz, "Kamil Paşa" gibi sert ve korkutan fotoğraflardan uzak durulması.
Kabızlığa alıştık, yüzümüze gülerek..
"İshal yapanlar olmasın!.."
Günün Sorusu
AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, “Ergenekon’un ilk onbirini” yapmış…
Kendisinden rica etsek..
“Deniz Feneri’nin de ilk onbirini yapar mı acaba?”
Fahrettin Fidan
Cuk
Başbakan soruyor:
"Hem dindar, hem çağdaş nesil olmaz mı?"
Olur, ama..
"Ancak laik eğitimle olur..."
Elif Eral
Gerilim
"Yeşil" için arama kararı çıkartılmış.
İnşallah karar, "Elma dersem çık, armut dersem çıkma" şeklinde alınmamıştır.
Nazım Hikmet'ten
"Emekçi" gördü mü "kırmızı" gören boğalar gibi saldıran zihniyete "Nazım Hikmet"in çıkardığı bir kimlik kartı vardır:
-Bursa'da havlucu Recebe, Karabük fabrikasında tesviyeci Hasan'a düşman, fakirköyde Hatçe kadına, Irgat Süleyman'a düşman, vatan ki bu insanların evidir, sevgilim onlar vatana düşman...
Özdeyiş
On suçlunun kaçıp kurtulması, bir suçsuzun acı çekmesinden iyidir...
William Blackstone
Kıssa-dan
Gündemi kurultaylarla değiştirmeyi başaran CHP' yi kutlamak gerekir!
Kolsuz Yaşar’dan
"Şey Dili ve Edebiyatı"ndan mezun oldum...
Bana..
"Şey" gibi bir iş bulur musun abi!
Buyurun, ben Mehmet
Havaalanındaki temizlik firmasında, çalışan kız, bekleme salonunda bir cep telefonu bulmuş, telefon çalınca "Arayan mutlaka sahibidir” diye açıp "alo” demiş ama cevap alamamış. Telefon biraz sonra yine çalmış, bir başka kadın temizleyici denk gelmiş. O da telefonu açıp, "alo" demiş, yine cevap yok. 3. kez çalınca bu kez bir erkek isçi telefonu açıp "Buyurun ben Mehmet" diye cevap vermiş. Telefondaki kadın sesi "Bana bak Mehmet!" demiş birden:
"Adi herifin birlikte olduğu o iki şıllık kim? Beni ekmeler, birlikte seyahatler falan değil mi? Yemezler!”
En iyi süt...
Öğretmen derste, en iyi beslenmenin doğal beslenme olduğunu ahlatırken Fadime'ye sordu:
"Anne sütü, neden inek veya keçi sütüne tercih edilir?"
Fadime biraz düşündü ve "Anne sütü daha besleyicidir, üstelik parayla satılmaz" dedi...
Günün Şiiri
Kıbrıs, Kıbrıs
Bin anahtarım vardı geceye
Biri açmaz hanidir
Hanidir ellerimiz unutmuş okşamayı
Kapanmış öpüşmeye
Yataklar biraz ölüm uyudukça yasalar
Belki bir namlu potlar kancık kahpe
Işık ışık andıkça yaşamayı çocuklar
Bin anahtarım vardı geceye
Aşka ve çiçeğe kesen
Uzandıkça ak eller ölüme kelepçeye
Utanan ve tükenen
Ellerimiz hanidir kapanmış öpüşmeye
Kapanmış bir karanlık baş ucumuzda bekler
Şimdi silah her kadın, her çocuk asker
Büyük masallar uzak kime desek neden
Nedendir bu ninniler?
Sennur Sezen (Varlık-1964)
Günün Olayı
Siyaset garip iş doğrusu... Mesela bizim Başbakan içeride dinine bağlı Müslüman bir nesil isterken, dışarıda Müslüman ülkelere karşı Batılılarla işbirliği yapmakta herhangi bir beis görmüyor...
Günün Biberi
Erdoğan "dindar nesil arzusunu" eleştirenlere soruyor:
"Siz bu gençliğin tinerci mi olmasını istiyorsunuz?"
Haşa... Ne tinerci olsun, ne de Deniz Fenerci...
Haldun Ertem
İsmet Süder ve anastra partileri
Ömer Duru, bizim anastra partilerini kıskanmış olacak ki, "îsmet Süder"e kanca atmış!
Hoca bilir bu işi!
Üç-bes güzel sözle dilini de çözmüş İsmet abinin...
Eğit-Der'deki anastralar için bakın neler demiş Süder:
"Bu oyunu iyi bilirim. Gazetelerin genel yayın yönetmenlerini birer birer hakladım. Pek çok kişiyi de sıraya dizdim..."
Ömer Hoca, bu sözlerin ardından "anastra"yı anlatmış…
"Kaç kağıtla, nasıl oynanır, nasıl açılır?"
Bir-bir sıralamış bunları ve bilmeyenlere tanıtmış anastrayı...
Ama o da tam özelliklerini bilmiyor olmalı!
Eğit-Der'e gelsin de görsün!
Örneğin, "Rahmi Emeç" gibi kağıdını açmadan yere dalanları...
"Hakkı Kutlu" gibi, bazen yanlışlıkla da olsa 17 kağıtla oynayanları...
"Bahar Bilen" ya da "Beyti Çemen" gibi "akasya" yapanları!..
"Akasya nedir?"
Bilenler, bilmeyenlere anlatsın lütfen...
Ömer Hoca, daha sonra da İsmet abiyi ÇGD'ye davet etmiş...
Anastrada ortağı olmasını önermiş...
Süder de, "Benim için deplasman-iç saha fark etmez. Her türlü sahada varım" demiş....
İyi, biraz idman yaptıktan sonra kendilerini bizim lokale bekleriz...
Şu delege seçimleri bir bitsin hele, İsmet abiyi bekliyoruz lokale...
"Ömer Hoca'yı da ortak alsın!"
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...