Görüşler
Kalp ve maç seyircisi
Kalp kriziyle ilgili tarihe geçen bir araştırma 2006 yılında Münih'te yapılmış..
Sonuçları 2008’de açıklanmış...
Dünyanın sayılı tıp dergilerinin başında gelen "New England" ta yayımlanan araştırma konusunun başında "maç seyircileri" geliyor...
Kalp krizleri, maç seyircileri üzerinde büyük ölçüde artmış...
Verilere dikkat:
"Birinci yarıda 10-15 kişi..."
"İkinci yarıda 15-20 kişi..."
Maçtan iki saat sonra ise..
"100'ü aşkın kişi kalp krizi geçiriyormuş..."
……………
Daha önce de bir yazımızda dile getirdiğimiz bu araştırmayı; Prof. Dr. "Bilgin Timuralp"ten öğrenmiştik...
Bu veriler doğal "maç seyircisi" üzerinden çıkmış…
Ya yönetici?
“Ya da kulüp başkanı iseniz?”
Katlayın ikiye üçe!..
İşte son örneği…
"Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı..."
Bir oldu..
"Yılmadı..."
İki oldu...
Yine "varım" dedi... "
Ama üçüncüsüne kalbi dayanamadı..."
…………
Bir "gol" sizi rahatlatabiliyor...
Ama ya "yenilen gol?"
Bir hastasını ameliyat ettikten sonra yanına gelmiş Bilgin Hoca ve sormuş: "Nasılsın?"
"Tanrı yardım etti kurtuldum..."
"Yoooo! Asıl ben size yardım ettim" demiş Hoca:
"Ben kalpçiyim, Tanrı dahiliyecidir!...”
…………
Israrla uyarmış doktoru :
"Maç izlemeniz çok sakıncalı..."
Dinlenmiş İbrahim Bey… Futbol aşkı da bir başka işte…
“Keşke doktorunu dinleseydi…”
Yolum Fransa'ya kadar
Efes'te Meryem Ana'nın evinin önünde bir turist genç elleri havada bağırıyordu:
"Tanrım, yürüyorum, yürüyorum..."
Kendisini gören bir rahibe hemen önüne atılıp diz çöktü:
"Oğlum, Meryem Ana'mızın yeni bir mucizesi bu..."
Turist, "Ne mucizesi kadın?" dedi:
"Arabamı çalmışlar, yürüyorum Fransa'ya kadar!.."
Jenkins'e göre
Türkiye'de yaşayan ve gelişmeleri yakından izleyen İngiliz gazeteci “Gareth Jenkins", Erdoğan'ın başkanlıkta neden bu kadar ısrarcı olduğunu üç yıl önce anlatmıştı...
2010'un Ocak ayında, Washington'daki Wilson Merkezi adlı düşünce kuruluşunda konuşurken, "Bu bir otoriter rejimden bir başka otoriter rejime geçiş" demişti:
"Erdoğan ileride cumhurbaşkanı olup partiler üstü bir konuma geçmesi durumunda, kendi partisinde kontrol Gülen hareketine geçecektir..."
Günün Şiiri
Yanlış
Ne varsa gözlerinden bileceğim
Yeşil mi duman duman bebekleri
Uzanır mı bir eski yalnızlığa
Gözlerin boş
Ne varsa ellerin söyleyecek
Duyar mı damar damar dokunduğumu
Taşır mı akşam anılarını avuçlarında
Ellerin soğuk
Ne varsa dudaklarından duyacağım
Titrer mi alaca karanlıkta
Büyür mü öpülesi sarhoşluğunda gecelerin
Dudakların ıslak
Ne varsa anlatacaksın
Neden yaşantılar bu kadar mutsuz
Yalnızlıklar neden bu kadar güzel
Yüreğin yanlış...
M.Alaeddin Asna (Varlık-1968)
Günün Yorumu
Recep Tayyip Bey, "Bizim neslimize Fatih Sultan olma şansı verilmedi" diyor.
Hayret!
Demek onun için ortada bu kadar çok "Abdülhamit , Vahdettin" filan var!..
Akif Kökçe
Günün Biberi
Demokrasi "Titanic" olarak buz dağına doğru hızla ilerliyor. Ama kimi yararlı salaklar ve işbirlikçiler, bu ilerleyişi, demokratikleşme olarak sunmaya devam ediyorlar...
Ergin Yıldızoğlu
CHP’ye yakışmayan hareketler!..
CHP'nin değişmeyen kaderi midir, nedir?
Tavanda ne olursa..
"Tabana da yansıyor..."
Genel Merkez'de olanları yeniden aktarmaya gerek yok...
Peki, ya tabanda?
İşte son örneği...
"Odunpazarı Meclis, Üyesi İbrahim Arslan..."
Grup kararı alınmayan bir toplantıda AKP'li belediyeyi eleştiriyor...
Ama o da ne?
İbrahim Bey konuşurken, CHP'li diğer meclis üyeleri toplantıyı terk ediyor…
Bitmedi...
Son toplantıda, CHP'li üye, yine İbrahim Arslan'ı suçlayarak, "Aramızda bizi kayıt altına alanlar var" diyor.
Arslan bunu kabul ediyor:
"Evet, tablet bilgisayarım vardı ama kapalıydı... "
Öyle ya da böyle, CHP gibi bir partide, üyeler sorularını, düşüncelerini ve görüşlerini özgürce yapabilmek hakkına sahip olamazlar mı?
Hele grup kararı yoksa!..
Bu çekişmeler yakışmıyor CHP'ye!..
"Hiç AKP'de gördünüz mü?"
Ve de madalyonun bir başka yüzü...
Herkes biliyor, konuşuyor:
"İbrahim Arslan, Milletvekili Kazım Kurt ve Büyükerşen'le birlikte hareket ediyor..."
Peki, bu suç mu?
CHP'ye zarar veren bir iş mi?
“CHP Odunpazarı Örgütleri'nin bu konuda şapkalarını ortaya koymaları gerek…”
Günün Sözü
Süren acılara dayanmak, çabucak ölmekten çok daha büyük bir kahramanlıktır...
Fernand Crommlynck
Günün Balı
"Köle olan ilkelleşir" demişti İlhan Selçuk... Anadolu'da ne Türk, ne Kürt, ne de Laz, Çerkez ilkelleşmeli...
"Onun için Cumhuriyet, aydınlanmanın güneşidir.
Hikmet Çetinkaya
Gerilim
Şayet hem Cumhurbaşkanı, hem Başbakan, hem parlamento, hem yargıç-yargı konumuna gelmeyi başarırsa…
“2013’te TSK’de işlem tamam!”
Cüneyt Arcayürek
Günün İncisi
Ateş altını, felaket cesur insanları dener.
Seneca
Özdeyiş
Manasına eremediğin davranışın görünüşüne göre, hüküm verme...
Ahmed Hulusi
Cuk
Bulutları değerlendirebildiğiniz oranda ıslanmaktan kurtulursunuz...
Kıssa-dan
Verdiğin hiçbir şey asla karşılıksız kalmaz...
Serena
Kolsuz Yaşar’dan
İsrail ile Türkiye aynı safta birleşmiş…
Boşuna demedik..
"One minut..."
"Ne olur kocamı kurtarın!”
Psikiyatra giden kadın doktora yalvarmış:
“Ne olur kocamı kurtarın!”
Doktor, "Nesi var?" diye sorunca devam etmiş:
"Kocam kendini at zannediyor!"
-Nasıl olur?
"Vallahi eline ayağına nal taktırdı"demiş kadın:
"Sabahları arpa, akşamları yulaf yiyor ve beni gördüğü zaman da kişniyor..."
Doktor şaşırmış:
"Hanımefendi, gerçekten işiniz zor.
Buna uzun bir tedavi gerekir, üstelik çok para ister…"
Kadın, "Paranın hiç önemi yok" demiş:
"Nasıl olsa üç yarış kazandı!.."
Yalnız Afrika’da mı?
Küçük çocuk okul dönüşü babasına anlatmış: "Bugün öğretmenimiz bize yeni bir şey daha öğretti. Bazı Afrika ülkelerinde, bir erkek karısını ancak evlendikten sonra tanırmış,.."
Babası, "Yalnız Afrika’da mı oğlum?" demiş:
"Dünyanın her yerinde öyledir..."