Kalemlerine bile el koydular

Tepebaşı Belediyesi'nin yürüttüğü tarih konuşmalarının 6'ıncısı Özdilek Sanat Merkezi'nde gerçekleşecek. Perşembe günü saat 19'da başlayacak konferansta 1950'li yıllarda CHP'nin başına gelenler anlatılacak. Cumhuriyetle yaşıt olan Ana Muhalefet Partisi'nin tarihi, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihiyle çakışıyor. Yaşadığımız pet çok acı ve tatlı hadisenin, CHP tarihinde izdüşümlerini bulmak mümkün. Ancak tuhaf bir parti şu CHP... Çok kişi Demokrat Parti zamanında CHP'nin parti binalarına el konulduğunu, hatta CHP'nin demirbaşlarının gasp edildiğini bilmez. Ve yine partinin üye yazmak için kullandığı kurşun kalemlerin bile iktidar partisi tarafından ele geçirildiğini kaç kişi hatırlar? Buna karşın aynı CHP'nin yaşadıklarının onda biri haksızlığa uğramayan partiler, bir güzel mağduriyet edebiyatı yapabiliyor. Ki 50'li yıllarda muhalefete yapılan akıl almaz baskılar, ülkemizin 27 Mayıs'a giden yolunu açmamış mıydı? Gerçi bizler bir muhalefet partisinin tüzük kurultayının tarlaya alındığını, iktidarın hoşuna gitmeyen parti üyelerinin 6 kilometre öteye Jandarma tarafından alındığını da biliyoruz. Ülkemizde en basit dava bile yıllarca neticelenmezken, aynı kurultayın 10 dakikalık bir mahkeme neticesinde iptal edildiğini de hatırlıyoruz. Özetle pek bir şey değişmemiş memleketimizde. Eğer ki tarihten ders çıkartmazsak, aynı neticelerin sürekli tekerrür ettiğini görürüz. Tarih bize gösteriyor ki aşırı kuvvetlenen iktidarlar, muhalefeti bile organize etmeye çalışır. Bir ülkede kayyum olarak atanmayan muhaliflerin dışındaki liderler hapishaneye atılır veya talihsiz bir helikopter kazasıyla aramızdan ayrılırsa, o ülkede bir şeyler ters gidiyor demektir. 1950'li yıllardan çıkartacağımız çok ders var sanırım. Tepebaşı Belediyesinin düzenlediği tarih konuşmasını sabırsızlıkla bekliyorum.

Ordumuzun yanındayız 

Haber ajansları Suriye'de bulunan kuvvetlerimize yeni bir saldırı yapıldığını duyurdu. Maalesef Suriye'nin kuzeyinde bulunan bir gözlem noktamıza Suriye Ordusu tarafından saldırı gerçekleştirilmiş ve 5 askerimiz şehit olmuş. Şimdi hükumetimizin Suriye politikasını sabahtan akşama kadar eleştirebiliriz. Ancak eleştirilerin de bir yeri ve zamanı olur. Şimdi vatandaşa düşen ordusunun yanında yer almak. Bundan bir hafta önce de benzer bir saldırı gerçekleştirilmiş ve 8 askerimiz şehit olmuştu. O saldırıya gerekli sertlikte cevap vermemiş olacağız ki, Suriyeliler kahraman ordumuza yeniden saldıracak cesareti kendilerinde bulmuşlar. Şimdi bize düşen Esad rejimine bağlı kuvvetlerin bu küstahlığına gereken cevabı vermek. Öyle bir cevap vermeliyiz ki, bir daha ordumuza yan gözle bakmayı akıllarına bile getiremesinler...

Şehidimizin adı yaşayacak

Büyükşehir Belediyesi'nin Sütlüce Mahallesi'nde açacağı yeni spor merkezine Tarkan Karaca'nın adını vereceğini öğrendik. Öncelikle Büyükşehir Belediyesi'nin mahallelerde açtığı sopr merkezlerini beğeniyle takip ettiğimizi belirteyim. Geçtiğimiz günlerde Van'da meydana gelen çığ felaketinde şehitlik makamına ulaşan Onbaşı Tarkan Karaca'ya da Allah'tan rahmet dileriz. Kent dışındaki bir programı nedeniyle cenaze merasimine katılamadığını ifade eden Yılmaz Büyükerşen, ailesinin de onayını alarak bu merkeze Tarkan Karaca'nın adını vereceklerini açıkladı. Bu ülke Tarkan Karaca gibi nice şehitlerimizin fedakarlığı sayesinde ayakta duruyor. Şehitlerimizi unuttuğumuz, şehit gelmesini kanıksadığımız anda, ülkemizin de temellerini sarsmaya başlarız. "Şehitler ölmez" sözünü lafta bırakmayarak, vatan mücadelesinde toprağa düşen kahramanlarımızın adını yaşattıkları için yerel yöneticilerimizi tebrik ederiz.