Zebellah gibi korumalar vatandaşı sokağın ortasında aralarına almış, bir temiz meydan dayağı çekmişti.
Milletçe her önüne gelen bizi pataklamaya başladı. Mesela çok iyi hatırlıyorum Soma'da 301 işçimiz diri diri toprağa gömüldüğünde bir vatandaşımız yetkililere neden felaket bölgesini geç ziyaret ettiklerini sormuştu.
Vay arkadaş sen misin soru soran?
Zebellah gibi korumalar vatandaşı sokağın ortasında aralarına almış, bir temiz meydan dayağı çekmişti. Aldığı darbelerle yere yıkılan şehit yakınına yerde tekme üstüne tekme attıklarını dün gibi hatırlıyorum. Demek yetkililer tarafından dayak yemek, vatandaş olmanın 'fıtratında' varmış. Tabii memlekette vatandaşa dayak sahneleri çok sıradandır. Son olarak Eskişehir'de 4 aydır maaş alamayan işçilerimiz de, biber gazının gazabına uğramıştı.
Yine Türkiye genelinde yüzde 4'lük zammı beğenmeyen memurlara dayak atılması sık görülen bir hadisedir. Tabii hastanede doktor döven, işyerinde patrona kızıp evde karısını dövenler de ayrı bir mesele.
Trafikte bir araç sizi mi sıkıştırdı; en iyi çözüm şoför mahallinin sol alt köşesinde bulunan 'Haydar'a durumu iletmektir. Bilindiği gibi bizim memlekette bir dindarlar vardır bir de dinciler. Dindarlar Allahtan korkar. Mesela bir yetimin hakkı için her türlü fedakarlığı göze alırlar. Dincilerin ise Allah'ı Amerikan Doları, peygamberi borsa simsarı, kitabı ise çek defteridir. Son olarak Eskişehir'de de bir din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenimiz dayak yemiş. Hızırbey İmam Hatip Ortaokulu'nda bir öğretmen Çocuk Esirgeme Kurumundaki bir yetimi okula kaydettirmek istemiş. Okul müdürü ise 'Mevzuata aykırı' olduğu için bu duruma karşı çıkmış.
Okul müdürü de 'Mâlum' bir sendikaya üye imiş. Allahtan korkan din öğretmenimiz fikirlerinde ısrar edince de meseleyi fazla uzatmamaya karar verip, öğretmenimizi okul bahçesinde bir güzel "Allah yarattı" demeden dövmüşler. Demek yetkililer şu 'Vatandaş' denilen ayak takımına fazla yüz vermemeyi kafalarına koymuşlar. Karşına hakkını arayan ayağı çarıklı mı çıktı; "Kafayı kodun mu oturtacaksın" diye düşünüyorlar. Ne diyelim; hakkımızda hayırlısı olsun...
Pinto meselesi can sıkıyor
2015 – 16 sezonunda transfer ettiğimiz fakat beklentilerimizi karşılayamayan Sebastian Pinto, başımızı ağrıtmaya devam ediyor. Aslında suçu Pinto'ya atıp rahatlayabiliriz. Fakat kulübümüzle ilişkisi kesileli 5 sene olan bir futbolcuya alacaklarını ödememek de bizim kabahatimiz. Pinto'nun avukatları son olarak paraları ödenmediği için kulübün 6 puan ceza almasını temin etmişti. O 6 puanlık ceza, bu sene 2'inci lige düşmemize neden olabilir. Ki küme düşersek gelirlerimiz iyice azalacağı için, şu andaki konumumuzu bile hasretle anarız. Pinto'nun avukatları şimdi de Eskişehirspor'u küme düşürmekle tehdit ediyor. Futbolcunun 343 bin Avro alacağı bulunduğunu hatırlatan hukukçular, yasal faizlerin de ödenmesi gerektiğini belirtiyor. Buna karşın Pinto'ya beş kuruşluk bir ödeme yapılmadığını da belirtiyor. Umarız yeni yöneticilerimiz bu sorunu çözer. Zira Pinto davası Eskişehirspor'u hiç istemediğimiz yerlere getirebilir.