Kadınlar meydan okudu

Eskişehir Bisiklet Derneği ve Decahtlon adlı bir şirket 8 Mart Dünya Kadınlar günü nedeniyle bir etkinlik düzenledi. 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde pek çok kadınımız pedal çevirdi. Bisiklete binmek bir medeniyet göstergesidir. 
Hele ki bir kadının bisikletke binmesi, özgürlüğünün göstergesi... Size belki şaka gibi gelecek ancak, Suudi Arabistan'da bir kadının bisiklete binmesi imkansız bir şey. Atatürk'ün Türkiyesinde olmak gurur verici bir şey. Eskişehir'in bu konuda da Türkiye'nin önünde olması, bizi ayrıca  mutlu ediyor; çok şükür medeni bir kentte yaşıyoruz. Etkinliğe katılan isimlerden biri de Büyükşehir Belediye Genel Sekreteri Ayşe Ünlüce'ydi. Belki yine size şaka gibi gelecek ancak pek çok ortadoğu ülkesinde Eskişehir gibi bir kentin genel sekreterinin kadın olması imkansızdır. Ayşe Ünlüce "Yalnızca 8 Martlarda değil her gün mücadele içerisindeyiz. Kadınlar şiddet görmesin, kadınlar öldürülmesin, kadınlar toplum içerisinde hak ettikleri değeri görsünler istiyoruz" ifadelerinde bulunmuş. Büyükşehir Belediyesi'nin vatandaşlarımızı bisiklete binmeye davet ettiğini hatırlatalım. Bisiklete binmek hem kent içi ulaşımı rahatlatır, hem de sağlıklı ve çevreci bir seçenektir. Ancak bir kadının bisiklete binmesi aynı zamanda bir meydan okumadır; "Ben özgür bir bireyim" demektir... Ayşe Ünlüce gibi, Jale Nur Süllü gibi cesur kadınlarımıza şapka çıkartıyoruz. Atatürk'ün kızları bisiklete biniyor; çok da iyi yapıyorlar; "Biz özgür bir bireyiz" diyorlar aslında...
 

Ankara Tepebaşı'nı örnek alıyor

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Gençlik Merkezleri tarafından düzenlenen bir kahvaltıda 600 genç ile buluştu. Politikacılara sıklıkla gençlerle buluşmalarını tavsiye ederim. Gençlerle buluşmak ve sohbet etmek iyidir; insanı genç kılar. Ataç bu sene 15'incisi düzenlenen kahvaltı toplantısında genç seçmenlerine de seslenme fırsatı buldu. Yönettiği belediye tarafından hayata geçirilen 'Sosyal Kuluçka' uygulamasından da bahseden Ataç, "İstihdam sorunun çözülmesinde fayda sağlayan bu merkezimizden de bütün gençlerimizin yararlanmasını diliyorum" ifadelerinde bulundu. Tepebaşı Belediyesi Türkiye'ye örnek olan pek çok uygulamaya imza atmış durumda. Mesela Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş, okula giden öğrencilere bedava çorba dağıtıyor. Bu uygulamanın Tepebaşı Belediyesi'nden örnek alındığını belirtelim. Yani Ankara Büyükşehir Belediyesi, Tepebaşı Belediyesi'ni örnek almış, Basit bir tarhana çorbasını dağıtmanın belediyeye ekonomik olarak büyük bir yükü olmaz. Ancak bu uygulamayı hayata geçirmek için öncelikle insan merkezli bir anlayışa sahip olmak gerekiyor. Tepebaşı Belediyesini oturup, sabahtan akşama eleştirmek mümkün. Ayrıca iktidarları eleştirmeliyiz de. Eleştirelim ki, iktidar sahipleri daha iyi işler yapsın. Öte yandan Ahmet Ataç ve arkadaşlarının 'Halkçı Belediye' anlayışına da dikkat çekmek lazım...

Güle güle harcasınlar

Çifteler Belediye Başkanı Kadir Bıyık, belediyesinin işçilerine yüzde 20 zam yaptı. Eskişehir olarak Alpu Belediyesi'nin borçlarına kilitlenmiş durumdayız. Ancak Çifteler Belediyesi'nin de ağır bir borç yükü altında olduğunu unutmayalım. Siz belediye olarak halkınıza hizmet etmek istiyorsanız, bunu yapacak bir bütçenizin olması lazım. 
Öte yandan Çifteler'in ağır bir borcu olduğunu biliyoruz. Bu koşullar altında belediyenin rutin hizmetleri yapmasını bile takdir etmek lazım. MHP'li Belediye reisi Kadir Bıyık, "Gönül isterdi ki daha fazla oranda zam verelim. Ekonomik şartlarımız ortada. Tüm imkanlara rağmen diğer belediyelerin altında kalmadık ve işçilere hak ettiği zammı verdik. Her zaman emekten yana olduk" ifadelerinde bulunmuş. Çiftelerli belediye işçileri muhakkak ki daha çok maaşı hak ediyor. Öte yandan ülkemizin ve Çifteler'in gerçeklerini de göz ardı etmemek gerekiyor. Yüzde 20'lik zamma müteşekkir olmak lazım. İşçi kardeşlerimiz maaş farklarını güle güle harcasınlar.