Yaşamın İçinden: Ömer Duru
Teksan’da dört gencin yaşamını yitirmesiyle yaşanan olayın perde arkası aralanmadı.
Konu adliyeye yansıdığı için biraz daha beklemek lazım.
Ancak, bilerek ya da bilmeyerek yetkililerin yaptıkları açıklamalar, zihinleri bulandırmaya devam ediyor.
Odunpazarı Zabıta Müdürü Belediye Meclisi’nde konuşuyor:
“Bölgede 14 Mayıs günü denetim yapıldı. 387 işyerinin yalnızca 6’sının ruhsatının olduğu anlaşıldı. Geri kalanlarını iskan raporları ve ruhsatları yoktur. ”
Zabıta müdürü doğrusu gerçekleri çok güzel koymuş ortaya.
Yalnız merak ettim.
Patlamanın yaşandığı işyerinin durumu nedir?
Ruhsatlı mıymış yoksa ruhsatsız mı?
Zabıta müdürü bunu söylemeyi unuttuysa, ,
“Teksan Sanayi Sitesi yöneticileri açıklayabilirlerdi. ”
Meselenin bir başka yönü daha var:
“Odunpazarı Belediye Meclisi üyeleri arasında bu konuyu merak eden çıkmadı mı?”
. --//--
Teksan olayı yeni değil.
Buranın kanayan bir yara olduğunun herkes biliyordu.
Öyleyse, neden gereken önlem alınmadı?
İskan raporu ve ruhsatı olmayan bir işyeri kaçak sayıldığına göre,
“381 işyeri için nasıl bir işlem yapılmıştır?”
Patlamanın olduğu işyeri kapatıldıysa, diğerleri ne olacak?
İskansız ve ruhsatsız olarak çalışmaya devam mı edeceklerdir?
Bu olayın hatırlanması için, yeni bir patlama mı beklenecektir?
--//--
Odunpazarı bölgesi böyle.
Peki Tepebaşı Bölgesi nasıl?
Belediye Meclisi’nin Temmuz ayı oturumlarında gündeme geldi.
Başkan Yardımcısı Fuat Gürcüoğlu ve Erdoğan Aydoğmuş da, Tepebaşı’na kaçak işyerleri olduğunu açıkladılar.
Hatta en son oturumda, başkan Ahmet Ataç, AKP’li Vahap Ata’nın bir sorusuna:
“Sakarya Gazetesi’nin olduğu binada da proje hilafı var. Bunu biliyoruz. Burası için de işlem yapılacak”yanıtını vermişti.
Bakalım ne zaman ve nasıl işlem yapılacak.
Merakla bekleniyor.
---//--
Sözün özüne gelince…
Kaçağı bilip de gereğini yapmamak suçtur.
Daha fazla can yakmadan, kaçak varsa yakalanmalıdır.
Günlerin Getirdiği
-- ESO’nun görünüşü--
Geçtiğimiz günlerde Nebi Hatipoğlu’nun davetine, özel işlerim nedeniyle katılamadım. Davete giden arkadaşların izlenimlerini okudum sadece. Anladığım, Hatipoğlu ciddi olarak ESO başkanlığına aday olacak. Savaş Özaydemir bir daha aday olamayacağı için bir başka isim aday olarak çıkacak. ESO’nun başkanlığına Nebi Hatipoğlu aday olacağını ikinci kez açıkladı. Hayırlı olsun. Hatipoğlu’nun karşısına bir başka aday çıkar mı? Bazları nasıl düşünür bilemem, ama bana göre bir değil, büyük olasılıkla iki aday daha çıkabilir. Nebi Hatipoğlu, Onur Sürmeli ve İsmail Kadıoğlu. Böyle bir durumda sonuç ne olur yorum yapmak şimdiden yanlış olur. Eskişehirspor başkanlığı ile genç yaşta adını
duyuran Nebi Hatipoğlu, ESO Başkanlığına aday olma kararını tek başına vermemiştir. Bir önemli konu da, ESO gibi önemli bir kuruluşa başkan olmayı kafasına koyan Hatipoğlu yıllar süren bir hazırlık dönemi geçirmiştir sanıyoruz. Böyle olunca kendisine kolay gelsin diyorum. Hatipoğlu’na şimdilik en yakın rakip, Onur Sürmeli gibi, görünüyor. İsmail Kadıoğlu’nun tanımadığım için yorum yapmıyorum. Ancak, gerek Hatipoğlu’nun, gerekse Sürmeli’nin arkalarında duran isimler var. Onur Sürmeli’nin ardında Cemalettin Sarar, Nebi Hatipoğlu’nun ardında Savaş Özaydemir. Teke tek ve ekipsel olarak baktığınızda, Özaydemir’in kefesi aşağıda, Sarar’ın kefesi yukarıda kalıyor ki, bu durum, Hatipoğlu’na ve Onur Sürmeli’ye yansıyacaktır. 2013 yılı Şubat ya da Mart ayına sarkması beklenen ESO kongresi öncesi yapılacak çalışmaları ve adayların ortaya koyacakları projeleri birlikte izleyeceğiz. Onun için de şimdilik kolay gelsin diyorum kendilerine.
. --İŞKUR binası ve Caferoğlu—
Cumhuriye Mahallesi’nde tarihi İŞKUR binası boşaltıldı bekliyor. Bu tarihi binanın durumu önceki gün Tepebaşı Belediye Meclisi’nde görüşüldü. Daha önceki oturumlarda bu tarihi binaya sahip çıkan olacak mı diye konu ertelendi, ama sahip çıkan olmadığı için plan değişikliği yapılarak binanın yerine sekiz katlı İŞKUR binası yapılmasına karar verildi. Ancak CHP’li, AKP’li ve DSP’li, üyelerin oyları ile geçen karara sadece CHP’den Erdal Caferoğlu’nun hayır oyu vermesi dikkat çekti. Caferoğlu ise hayır oyununun gerekçesini şöyle açıkladı “Bu tarihi binanın yıkılmasına gönlüm razı gelmedi. İstedim ki, bu bina korunsun, ama olmadı. Olaya onun için hayır oyu kullandım.” İlginç bir durum değil mi? Bir tarafta tarihi umursamayanlar, diğer tarafta tarihi binanın yıkılmasına gönlü razı gelmeyenler.
-Vatandaş soruyor—
-Sigaranın dumanı—
TBMM’de hızla geçen kanunlardan biri de çevre temizliği ile ilgili olanı. Sigara yasağının yanında nargilelere de yasak var biliyorsunuz. Yeni uygulamada nargilenin üstüne sigara ile ilgili sözler yazılacakmış. Kanunlaşan bir başka madde de yerlere sigara atma ile ilgili olanıymış. Bir okurumuz dedi ki “Buna çok memnun oldum. Yerleri kirletenlere 50 lira ceza anında kesilecekmiş. Olumlu bir karar. Çünkü kahvelerin önüne çıkan insanlar sigara artıklarını yerlere atıyorlar. İnşallah bundan sonra bu işi sıkı takip ederiz.”
Çevre temizliği yalnız sigara ile ilgili değil elbette. Yediğini içtiğini sokağa atanlar kadar, bunu yapanlara göz yumanlar da önemli.
Yol kenarlarına park eden kamyon ve kamyonetlerinde çevreyi kirlettiğini anlatan bir başka okurumuz ise “Bu araçlar günlerce yerinden kalkmadığı için yanı yönü temizlenemiyor. Hatta bazıları yağ kaçırıyor olmalı ki, araç kalktıktan sonra asfaltın üstü yağ lekesi, olarak kalıyor. Bu araçlara da ceza kesilemez mi?” diye soruyor. Kesilir elbette, kesilir de bunları kim takip edecek gelin de anlatın…
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...