Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu da hükumetin getirdiği yeni yargı paketini sert cümlelerle eleştirdi
Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu da hükumetin getirdiği yeni yargı paketini sert cümlelerle eleştirdi. Bilindiği gibi CHP Milletvekili Utku Çakırözer de söz konusu yargı paketini eleştirmiş, 15 kanunda yapılan değişikliklerin bir göz boyamadan ibaret olduğunu söylemişti. Bir diğer Eskişehir Milletvekili olan Kabukçuoğlu da benzer fikirleri dile getirmiş. Adliye saraylarının yetersiz olduğunu ifade eden Kabukçuoğlu, mevzubahis düzenlemelerin Türk Milleti'nin dertlerine devâ olmayacağını, yanlış bir reform uygulandığını, bu paketin ileride yeni düzenlemelere yol açmasının kaçınılmaz olduğunu belirtmiş. Sayın Kabukçuoğlu'na katılmayan, "Yok arkadaş! Türkiye'de adalet var, Zenginle fakiri, iktidar ile muhalefeti ayırmadan çalışıyor" diyen var mıdır acaba? Bence yoktur. Bunun sebebi de Kabukçuoğlu'nun da ifade ettiği gibi hakimlerin iktidarın etkisi altında kalmadan çalışmasının zor olduğu. Bana kalırsa yargıyı bir siyasi partinin etkisi altından kurtarmadıkça, yapılan her reform paketi, bir yeni reform paketinin tasarlanmasını kaçınılmaz kılacak. Zira yargı bağımsız olmadan, hiçbir şey düzelmeyecek.
Yeni sanatçılar geliyor
Büyükşehir Belediyesi açtığı bir karikatür kursuyla çocuklarımıza önemli bir meziyet kazandırıyor. Bizler Nasreddin Hoca'nın torunlarıyız. Dolayısıyla mizah, bu toprakların hamurunda bulunuyor. Aslında mizah genellikle baskıcı yöneticilerin bulunduğu ortamlarda yeşerir. Halk tabakaları kendilerini yönetenleri açıkça eleştiremedikleri için işi şakaya vurur. Fakat son zamanlarda Türk mizahı biraz geriledi. Eskiden her bir gazetede birden fazla karikatürist çalışırken, şimdi hemen hiçbirinde karikatürist yok. Bunun sebebi ise daha bir özgürlük ortamına kavuşmamız mıdır? Yoksa baskıların mizaha bile müsade etmeyecek bir boyuta ulaşması mıdır bilemeyeceğim. Eskişehirli çocukların içinden yeni Oğuz Arallar, yeni Altan Erbulaklar ve Bedri Koramanlar çıkmasını umut ederek, Büyükşehir Belediyesini tebrik ediyoruz.
Silah kaçakçılarına darbe
Eskişehir polisi son zamanlarda yürüttüğü başarılı operasyonlara bir yenisini ekledi ve silah kaçakçılığı yapan bir çeteyi çökertti. Çete mensuplarının elindeki 12 tabanca ve bu silahlara ait cephaneler ele geçirildi. Elimden gelse ruhsatlı silah satışlarını bile engellerdim. Zira Türkiye'de cinayetlerin ekserisi ateşli silahlarla işleniyor. Ayrıca ruhsatlı silah satışları, ruhsatsız silah piyasasının da oluşmasına uygun bir ortam hazırlıyor. Kontrolsüzce satılan av tüfeklerinden bahsetmiyorum bile... "Kendimi korumak için silah taşıyorum" diyenler yanlış düşünüyor. Zira devlet Eskişehir'de binlerce polis ve jandarmayı görevlendirmiş. Bu kişiler bizim gibi masumları korumak için silah taşıyor zaten. Yani emrimizde binlerce özel korumamız var. Dolayısıyla kanunlara uyan kişilerin silah taşımasına gerek yok. Silahlanmak sadece kanunlara uymayanların işine yarıyor.
Önce ciddi yöneticilerimizin olması lazım
Türk köylüsü barış zamanında sabanıyla, savaş zamanında ise süngüsüyle ülkesini korur. Son olarak Eskişehir Ticaret Borsası yöneticileri kameraların karşısında asker selamı vererek, bu görüşümüzü bir kere daha destekledi. Ancak aynı Türk Köylüsü nedense savaş zamanında ve vergi zamanında hatırlanıyor. Çiftçinin derdini dinleyen ise bulunmuyor. ETO Başkanı Ömer Zeydan Dünya Gıda Günü münasebetiyle yayınladığı mesajda, Türk Çiftçisinin sorunlarına değindi. Gıda sektörünün dünya üzerindeki en stratejik sektörlerden biri hâline geldiğini savunan Zeydan, "Türk tarımı daha fazla desteklenmeli, ciddiye alınmalı ve üretim artırılması gerekiyor" ifadelerinde bulundu. Sayın Zeydan çok haklı; Türk tarımı ciddiye alınmalı. Fakat bunun için de evvela Türk Köylüsünü ciddiye alacak ciddi yöneticilerimizin olması gerekiyor...