Görüşler
Dünkü “Görüşler” sütunumuzdaki “Kadir bilmezler” başlıklı yazımıza beklemediğimiz biçimde destek geldi…
Eskişehirli diyor ki:
“Haklısınız iki valimizi de yediler…”
Ve de ekliyorlar:
"Ama Kadir bilmezler, Eskişehir değil, iktidardır!"
…….
40 yılı aşkın zaman sürecinde ne valiler gördük?
1969'da "Mustafa Karaer"i tanımıştık...
Salon efendisi gibiydi ama, gazetecilerin kavgalarını bile ayırırdı...
"Clark Gable"nin kopyasıydı sanki..
"Rüzgar gibi geçti, gitti..."
…….
"Mehmet Saraçoğlu", tam bir "Baba"ydı...
"Halil Dirimtekin"in Başkanlık yaptığı dönemde ve Akademideki bir kokteyl sonunda,"Abi" demiştik valiye...
"Tahsin Şahinkaya", öyle bir bakmıştı ki..
"O gözleri hiç unutamayız!"
…….
"Münir Güney", Yenikent'i yaratan kibar, duygusal bir insandı...
"Sami Sönmez" bir harika...
Keşke, emeklilik için gelmeseydi...
"Ali Fuat Güven", bir ayrıcalıktı valiler arasında...
8 yıl uzundu ama o da rüzgar gibi geçti, gitti…
"Kadir Çalışıcı"yı uzun uzadıya anlatmaya gerek yok...
Eskişehir ve Eskişehirspor sevdalısı... Adamcağız katıldığı törenlerden bile ceza yedi...
"Vali Baba” kaldı adı...
…….
"Mehmet Kılıçlar", dik duruşu, açık sözlülüğü ile iz bıraktı... Ayrı bir ağırlık koydu diyebiliriz...
Yazamadıklarımız alınmasınlar...
İçlerinden biri demişti ki:
"Vali, hükümetin ya da iktidarın o bölgedeki istihbarat başkanıdır..."
…….
Ne demiştik Kadir Koçdemir için?
"Kendisine Cengiz Han yakıştırmasını bile yapacak fırsat bulamadık..."
Bu kadar yazıp çizildiğine göre..
"İmzalı bir iz bıraktı Eskişehir'de..."
Papağan ve ustura sapı
Papağanların en büyük özelliği taklit yetenekleridir ya, zengin bir evin papağanı da bu konuda oldukça tecrübeliymiş...
Öyle ki, karşı evde oturan "Hulusi Bey"i kızdırmaktan da büyük zevk alır hale gelmiş... Hulusi Bey, gece gündüz ne yaparsa, papağan da camdan taklit edermiş...
Bir gün oturmuş camın dibine…
Aynayı koymuş, sabunu getirmiş ve usturayı almış eline...
Sabah traşı olacak!
Aynı şeyleri papağan da hazırlamış...
Hulusi Bey, başlamış yüzünü sabunlamaya, papağan da hemen eşlik etmiş...
Başlamış usturayla traş olmaya... Bir yandan da tebessüm ederek papağanın neşesini okşuyormuş...
Ve bir ara usturanın tersini çevirerek, boğazını kesercesine sallamış Hulusi Bey...
Papağan da aynısını yaparsa kellesi gidecek...
Ama ne gezer!
Papağan usturanın sapını tutmuş ve..
"Başlamış Hulusi Bey’e sallamaya!"
Mezar bekçisi
Temel bir kasabada mezarlık bekçisi olarak göreve başlamış... Bir süre sonra gelen bir telgrafla şehirde yaşayan yakın bir akrabasının vefat haberini almış.. Kasabadan ayrılmadan önce mazarlığın girişine şu yazıyı asmayı unutmamış:
“Cenaze dolayısıyla kapalıdır!”
Günün Şiiri
Kahve
Onlar hangi evlerde aksırık öksürükler
Geçerek yağmurlar balgam ve kötürüm
Ellerinde kahvaltı gelirler
Kuytu müzelerde mumyalar ve mum
Sabah saatlerinde az ötemizdedirler
Sızar üstlerinden bir tenhalık hüznü
Mendillerde uzun uzun silerler
Camları tütün kiri bir gözlüğü
Yudumlayıp titreyen kemiklerle arada
Bir bulanık çayları
Tabağına korken tıkırdar
Uğultular içinde bir kırık yankı
Dolar kahve zamanla gelenler
Hep az daha iter de geriye onları
Çok vakit unutarak öğlen aşklarını
Tüner yaşlı kuşlar kanatlar kesilmiş
Onlar hangi gecelerde aksırık öksürükler
Bir bardağı gün boyu ağır aksak için de
Güzdür bir şeyler düşer anıların dışına
Kuru sarsak sinekler pencere diplerinde
Behcet Necatigil (Varlık-1963)
Prof. Orhan Kural'dan
Temiz ve sağlıklı çevre savaşçısı Prof. "Orhan Kural" anlatıyor:
-Bazı konferanslar için davet edildiğim Erzurum'daki okul kantinlerinin bir bölümünde sağlıksız ürünler satılmakta olduğunu görünce Erzurum Valiliğini aradım. Vali yardımcılarından hiçbirine ulaşamadım…
Sekreteryaya, "Keşke bugün burada yaşadıklarımı göreceğime ölseydim" deyince, sekreterya da bana
"ölseydiniz" diye cevap verdi.
Acil şifalar'..
Pazar günü 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı...
Bu özel ve güzel günümüzde hasta olacakları için resmi törenlere katılamayacak devlet büyüklerimize şimdiden geçmiş olsun diyor, acil şifalar diliyoruz...
Günün Sözü
Sorma Atam halimizi
Hal mi kaldı anlatacak
İşte geldik, dizindeyiz
Yata yata çok yorulduk
Tatil yaptık, izindeyiz.
Aziz Nesin
Günün İncisi
Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız söyleyeceğim:
Annemdir."
A.Lincoln
Gerilim
"Sultan II. Abdülhamit ülkeye meşrutiyeti getirdi ama, Meclis'i kapatan padişah olarak anılır...
Ne demişler?
"Balık baştan kokar!.."
Prof.Dr. Mustafa Özyurt
Günün Balı
Hüzün liginde şampiyonluğa koşan ülkemizin "mutluluk ligi"nden küme düşmemesi için siz ülkem taraftarlarına büyük görev düşüyor...
Soner Uçak
"Siz Türklerin bayıldığım yanı'.'
-Benim mazlum ülkemde her an her şey olabiliyor.
"Gündem manyağı" ettiler tabiri caiz ise hepimizi.
"Flash-flash-flash" yazısı asla eksik olmuyor ekranlardan. Unutturulmak istenenler için de sıkıntı çekmiyor büyüklerimiz.
Milletvekilleri için “ayrıcalıklı” diye tanımlanan yasa hazırlandı. Hiçbir konuda uzlaşamayan, hatta yumruklaşan, küfürleşen milletvekillerimiz bu yasada uzlaştılar...
Ufak bir mırıldanma olacak gibiydi kamuoyunda ki!
"Bülent Arınç" devreye girdi...
…….
"Kent Ozanı" sütununda dile getirmiş bunları “Şinasi Kula..."
"Milletvekillerine ayrıcalık unutuldu!" başlıklı yazısında Arınç'ın sözlerine de yer vermiş:
"Beş altı ay önce yine Meclis'te bütün partiler arasında bir konsensüs oluşmuş, milletvekillerinin maaşları ve sağlıkla ilgili konularda Sosyal Güvenlik Kanunu'nun bir maddesinde değişiklik yapılmıştı. Bakınız o gün yapılanlardan bugün bir tek eleştiri bile kalmadı. Bugün getirilmek istenen de bugün eleştiriliyorsa yarın unutulacak demektir..."
…….
Sevgili Şinasi, çok haklı ve yerinde bir konuyu dile getirmiş... En azından unutturmak istememiş!
Ama malesef "Bülent Arınç" da haklı!..
Bir filme bile konu olmuştu…
Amerikalı bir Bakan’ın ünlü sözüydü bu...
"Vali" adlı filmde, "Siz Türklerin bayıldığım bir özelliği vardır" diyordu Amerikalı Bakan:
"Çok çabuk unutuyorsunuz!"
Günün Olayı
TRT Osmanlı Hanedanı'nı "Mülkün varisleri" ilan etti. İyi iş! Sevr ile ülkenin parçalanmasına izin verip, işgale destek çıkanlar TRT sayesinde Atatürk'ün kurtarıp kurduğu memleketin sahibi oluyor...
Akif Kökçe
Günün Biberi
Tren istasyonunda bir lira vermediği için canından olan yaşlı adam, her gün mayına basan 50 kişiden birisiydi sadece... Onu bulduklarında...
"Cebinden üç lira çıktı..."
Bekir Coşkun
Erdal İnönü'den
Yeri geldi ya da getiriyorlar işte...
Bir kez daha dile getirelim...
"Erdal İnönü"nün lideri olduğu SHP, CHP'nin öz kardeşiydi.
SHP'liler bir gün lokantaya giderler.
Garson ne yemek istediklerini sorar, İnönü, "Teşekkür ederiz" der:
"Biz, önce birbirimizi yiyelim de!.."
Ne yazık ki..
Bu gelenek hala devam ediyor...
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...