Uçakla Ankara’ya gitmeye karar veren adam tam uçağa bineceği sırada kulağına bir ses gelmiş:
“Sakın binme bu uçak düşecek…”
Sağa sola bakmış kimse yok.
Adam kendi kendine :
“Tedbirli olmak lazım” deyip uçağa binmemiş…
İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış:
“Uçak düştü, kurtulan yok.”
Adam korku içinde uçak biletini iptal ettirip trene koşmuş.
Biletini almış, trene biniyormuş ki, gene bir ses gelmiş kulağına:
“Sakın binme bu tren raydan çıkacak…”
Etrafına bakmış gene kimse yok.
Korku ile trene de binmeyip evine gelmiş.
Ertesi gün gazetelere bakmış ki, durum kötü:
“Tren raydan çıktı şu kadar kişi öldü…”
Adam en sonunda Ankara’ya otobüsle gitmeye karar vermiş.
Biletini almış, tam otobüse bineceği sırada gene aynı sesi duymuş:
“Sakın binme freni patlayacak…”
Bakmış etrafta kimse yok.
Dayamayıp bağırmış:
“Sen kimsin be yahu”.
Fısıltı halinde bir ses duyulmuş:
“Ben senin iyilik meleğinim…”
Adam öfke ile şöyle demiş:
“Madem öyle de… Ben evlenirken sen neredeydin?”
--//---
OHAL yasası öyle sanıyorum:
“Üç ay daha uzayacak…”
Hemen hergün okuyoruz, haberlerde dinliyoruz:
“Gözaltıların arkası kesilmedi…”
Bir hukukçunun söylediği gibi:
“Böyle giderse yargı süreci de kolay kolay başlayamayacak?”
Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’nın söylediği gibi:
“At izi it izine” değil:
“Bütün izler birbirine karışıyor.”
Araştırma ve soruşturmalar sona ermedi…
Kimin ve kimlerin hangi suçtan dolayı tutuklandığı bilinmiyor…
Bunun için de:
“OHAL duruşmaları henüz başlamadı…”
İşte en son örnek…
Ahmet Altan bir gün önce bırakılıyor:
“Ertesi gün tekrar içeri alınıyor.”
Bir hastalıktır sarmış dört bir yanı sanki...
--//--
Devlet aylardır FETÖ’cüleri topluyor…
Ama, PKK’dan ardı ardına salihlı saldırı haberleri geliyor…
HDP için “şöyle böyle” dendi ama:
“Genel başkan olarak Doğu’da geziyorlar…”
PKK için:
“Terör örgütü değildir” dediklerini okuyoruz gazetelerden.
--//--
Konfüçyüs demiş ki:
“Kanunlar büyük sineklerin delip geçtiği,
Küçüklerin de takılıp kaldığı bir örümcek ağı gibidir…”
Ne dersiniz?
“At izi, it izine” karıştıysa…
Bunu ayırmanın yolu yok mu?
Günlerin getirdiği
-566 mermi kovanı bulunmuş hayret—
Bir bu eksikti.
Önceki gün haberlerde okuduk.
Daha önce adı “Gülbahar” olan, yeni adı “Hızırbey İmam Hatip” olarak değiştirilen meslek lisesinin bodrum katında bir öğretmen boş tabanca mermileri olduğunu görerek idareye haber vermiş. Duruma el koyan Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Şubesi görevlileri yaptıkları araştırmada, bodrumda 566 adet boş mermi kovanı olduğunu saptayıp, gerekli soruşturmayı başlatmışlar…
Bir hayli ilginç değil mi? Okulun bodrumunda 566 adet boş mermi kovanı ne arıyordu? Bu mermi kovanları buraya ne zaman ve nasıl kondu acaba?.. “Gülbahar” iken adı Hızırbey İmam Hatip Lisesi olarak değiştirilen okuldaki boş mermilerin sırrı mutlaka ortaya çıkacaktır, bir başka deyişle aslı varsa çıkmalıdır.
Diyeceksiniz ki “Hiç böyle şey olur mu? Okulun bodrumunda 566 adet boş mermi kovanı” ne arıyormuş? Evet gerçekten hayret. Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Müdürlüğü ekipleri bakalım nasıl bir açıklama yapacaklar? Merakla bekleniyor…
-- Politikayı dezenfekte etmek—
AKP İl Başkanı Dündar Ünlü “FETÖ” olayları ile ilgili bir soruya “Biz zaten bu işlere gerekli dezenfekteyi yaparak girdik. Bu konuda çalışmalarımız sürüyor. İlla ki, birileri FETÖ’cü olacak diye bir şey yok” yanıtını vermiş…
Sayın Ünlü ardından da eklemiş, “AKP içinde FETÖ’cü kaynıyormuş gibi bir hava yaratmak yanlış. Belki ufak tefek düşünce bazında olaylar olmuş olabilir.”
AKP İl Başkanı bu yorumunda haklı olabilir… Bir okurumuz “Soruşturmaların sürdüğü Eskişehir’de şimdiye kadar kaç okul el ve isim değiştirdi, kaç öğretrmen ve yönetici görevden alındı? Göz altında kaç öğretmen var? Bunlardan kaçı FETÖ olayı ile suçlanıyor? Sayın Dündar Ünlü iktidar partisinin Eskişehir İl Başkanı olarak bunlara da değinse daha iyi olmazmıydı?” diye sormuş. Olurdu elbette… Olurdu da sayın Ünlü demek ki, gerek duymamış...