CHP Kadın Kolları bütün Türkiye’de eş zamanlı basın açıklamaları yaparak, kadınların seçme ve seçilme hakkı elde edişinin 89’uncu yılını kutladı. Öyle, “Bizden önce gençler 30 yaşın altında oy kullanamıyordu” gibi bir palavra değil bu; CHP gerçekten kadınların seçme ve seçilme hakkına kavuşmasını sağlayan partidir. Övünmek haklarıdır. Ancaaakkk…
CHP Kadın Kolları bütün Türkiye’de eş zamanlı basın açıklamaları yaparak, kadınların seçme ve seçilme hakkı elde edişinin 89’uncu yılını kutladı.
Öyle, “Bizden önce gençler 30 yaşın altında oy kullanamıyordu” gibi bir palavra değil bu; CHP gerçekten kadınların seçme ve seçilme hakkına kavuşmasını sağlayan partidir. Övünmek haklarıdır.
Ancaaakkk…
Aynı CHP’liler yaptıkları basın açıklamasında AK Parti iktidarına yüklendiği de gözden kaçmadı.
Şimdi birkaç rakamı sizlerle paylaşayım.
CHP’lilerin, yerden yere vurdukları AK Parti’nin 289 milletvekili bulunuyor. Bu vekillerin 54’ü kadın ve bu rakamlar AK Parti milletvekillerinin yüzde 19’unun kadın olduğunu gösteriyor. CHP’nin ise 118 velinin 16’sı kadın. Yani CHP’li vekillerdeki kadın oranı yüzde 12…
Bu rakamlar gösteriyor ki o çok eleştirdikleri AK Parti’nin gerisindelermiş. Bu arada MHP’nin 44 vekilinden yalnızca 4’ünün yani yüzde 8’inin kadın olduğunu, genel başkanı kadın olan İYİ Parti’nin ise 37 vekilinin sadece 2’sinin (Yüzde 5) kadın olduğunu hatırlatayım. Vekillerinin yüzde 41’i kadın olan HDP’yi saymazsak, kadın politikacıların partilerimizde hak ettiği yere gelmediğini görürüz.
Kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıyan parti olmak elbette CHP açısından övünülecek bir durum. Ancak CHP’liler çuvaldızı AK Parti’ye sokmadan önce, iğneyi kendilerine batırsalar fena olmaz.
Aslında o iğneyi hepimiz kendi kendimize batırmalıyız.
Şimdi konuyu biraz farklı bir noktadan ele alalım. Arkeolojik kanıtlar gösteriyor ki insanlar kadın ve erkekler eşit olarak yüz binlerce yıl boyunca dünya üzerinde yaşamışlar. Ancak sonra işler değişmiş ve erkek egemen toplumlar ortaya çıkmaya başlamış.
Son 6 bin yıldır dünyayı biz erkekler tek başına yönettik. Bu süre zarfında bol miktarda savaş icat ettik ve kan ve göz yaşının adresi olduk. Son 50 yıldır kadınlar biraz biraz yönetimi ele almaya başladılar. Aynı 50 yıl dünya üzerinde savaşların azaldığı bir dönem.
Demek ki neymiş? Demek ki kadın elinin değdiği yerde bereket varmış. Demek ki kadınlar ve erkekler birlikte yönetmelilermiş. Demek ki iyi ki kadınlar varmış…
Eğer ki kadın haklarıyla ilgili meseleleri partiler üstü olarak değerlendirirsek, bu sorunu çözeriz. Ancak bu konuyu partilerin birbirine laf sokma mecrası olarak görürsek, hiçbir sorunu çözemeyiz.