İtalya gibi olmayacağız

Her ülke basınının kendine göre gelenekleri olur. Türk basınının temelinde, 'Herşeyden anlayan köşe yazarları' bulunur

7 Nisan 2020 08:59
A
a
Sütiş Eskişehir
Her ülke basınının kendine göre gelenekleri olur. Türk basınının temelinde, 'Herşeyden anlayan köşe yazarları' bulunur. Tanin Gazetesi'ne kadar geriye götüreceğimiz bu geleneğe göre, köşe yazarından her konuda uzman olması beklenir. Mars'ta su mu bulundu? Eğer ki Kerem Akyıl bu suyun radyoaktiflik oranını bilmiyorsa, iyi gazeteci olarak kabul edilmez... Aslında bu durumun bir faydası da var; bahaneyle çok çalışıp, pek çok konu hakkında bilgi sahibi oluyoruz, kendimizi geliştiriyoruz. Fakat bir gazeteci ne kadar çok çalışırsa çalışsın, her konuda uzman olamaz. Bu mümkün değil. Türkiye sıklıkla İtalya ile karşılaştırılıyor. Herkes, "Acaba bizde de ölü sayısı İtalya gibi olur mu?" sorusunu soruyor. Bu konuda ahkam keseceğime, uzman görüşlerine dayanmayı daha doğru buluyorum. Hemen uzman görüşlerini özetleyeyim; Türkiye İtalya kadar kötü bir duruma düşmeyecek. Uzmanlar bunun üç sebebi bulunduğunu ileri sürüyor. Bu üç sebebin ikisi şansımız, birisi ise başarımız. İtalya'ya göre şanslıyız; çünkü hastalık genel olarak 65 yaş üstü hastalarda ölümcül oluyor. Ve İtalya'da 65 yaş üstü nüfus yüzde 23 iken, bu rakam Türkiye'de yüzde 9... Yine şanslıyız (Ve aynı zamanda virüsü ülkemize geç sokarak becerikliyiz) çünkü hastalık İtalya'ya erken girdi. Türkiye'de ise geç yaygınlaştı. Bu arada dünya üzerindeki bilimadamları pek çok tedavi yöntemi denedi. Yavaş yavaş bu yöntemler arasında başarılı olanlar sivriliyor. Yani hastalık bizde tavan yaptığında, insanlık olarak bu illeti yenme konusunda daha bilgili olacağız. Aynı zamanda başarılıyız da. 2012 yılında İtalya'da 100 bin hastaya 12 buçuk yoğun bakım yatağı düşüyormuş. Ancak aynı yılda Türkiye'de bu yatak sayısı 32 idi. Üstelik son zamanlarda sağlığa yapılan yatırımlarla bu yatak sayısı 45'e yükselmiş. Şimdi bu konuda da hükumetimiz koca bir alkışı hak ediyor. Yani hem İtalya'dan daha başarılıyız hem de daha şanslıyız. Türkiye İtalya gibi olmayacaktır. Yeter ki biz vatandaşlar yetkililerin uyarılarını kulak arkası etmeyelim.

Medeniyetlerinin tek dişi kalmış 

Bütün dünyada koronavirüs sonrasında insanlar daha az sokağa çıkıyor. Nicedir avcılar da ormanlara çıkamıyor. Bu duruma en çok sevinenlerin vahşi hayvanlar olduğu açık. Dünyanın pek çok yerinden şehre giren güzel gözlü bir ceylan veya çöp karıştıran kurnaz bir tilkinin fotoğrafları geliyor. Sanırım şu küçücük gezengen üzerindeki en büyük çevre tehditi, biz iki ayaklılarız... Öte yandan yaşamı doğrudan bize bağlı olan başka hayvanlar da var. Sokaklarda yaşayan kedi ve köpekler de koronavirüs sonrasındaki düzenden etkileniyor. Fakat vahşi kuzenlerinin aksine, onlar olumsuz yönde etkileniyor. Son olarak Tepebaşı Belediyesi, sokak hayvanlarını unutmayarak, yemek dağıtmaya başladı. Benzer duyarlılığı Büyükşehir ve Odunpazarı Belediyeleri de gösteriyor. Aslında Türkiye'nin dört bir yanındaki belediyelerimiz – hangi partiden olurlarsa olsunlar – duyarlılık gösteriyor. Bunlar Türkiye'de gördüğümüz şeyler. Bizim insanımızın ne kadar asil olduğunu ispat eden şeyler. Geçenlerde bir Fransız kanalında konuşan iki doktor, koronavirüs ilaçlarının Afrikalılar üzerinde denenmesi gerektiğini savunmuş. Yine bir başka Fransız kanalında ölen Çinliler hakkında, "Pokemonlar gömülüyor" ifadesinde bulunan bir uzman da yer almış. Bir Türk'ün asaletine bakın bir de 'Medeniyet' dedikleri barbarlığın ardına saklananlara. Onların 'Medeniyet' dediklerinin tek dişi kalmış...

 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
İtalyan 7 Nisan 2020 09:31

Ne kadar iyimsersiniz. 2012 senesinin istatistiğiyle 2020'ye ahkam kesebiliyorsunuz. Üstelik "miş" li geçmiş zamanla...

1 1 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi