Yaşamın içinden
İster gül istersen bayıl
Tavşan bir gün ormanda gezerken hiç görmediği bir yaratığa rastlayıp sormuş:
“Sen kimsin kardeş?”
“ Ben katırım” demiş bu yaratık,
“Anam eşektir. Babam at. Onlar çiftleşmiş, ben olmuşum.”
Kafası karışan tavşan katıra teşekkür ederek giderken bir başka yaratığı görüp sormuş:
“ Kardeş sen kimsin?”
“ Kurt köpeğiyim” demiş bu yaratık da,
“ Anam köpek, babam kurttur. Onlar çiftleşir ben olurum.”
Tavşan biraz ileride, daha acayip bir yaratığa rastlamış.
Kanatları olan bu yaratık uçamıyor, etrafına garip garip bakıyormuş.
Tavşan sormuş:
“ Kardeş sen kimsin?”
Başını kuma sokan bu acayip yaratık yanıt vermiş:
“ Deve kuşuyum.”
--//--
Kimileri acayip yaratığın verdiği yanıt üzerine,
tavşanın bayıldığını söylese de ben inanmıyorum.
Deve ile kuşu kıyaslamış,
“ Dalga geçme ulan!” deyip devam etmiştir yoluna.
Tıpkı günümüzde yaşadığımız olaylar da olduğu gibi.
Önceki gün Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç “ öncü” olarak gelip gitti Eskişehir’e.
Dikkat ettim.
Sayın Kılıç’ın yanı yönü iktidar partililer tarafından çevrilmişti.
Oysa bir bakan bir ile giderken, yalnız kendi partisinin değil, diğer partilerin vekillerini de haberdar ederdi.
CHP’li ve MHP’li vekillere haber verildi mi bilmiyorum.
Bildiğim ve anladığım Bakan Suat Kılıç dersini iyi çalışmış.
Nabi Avcı,- Salih Koca ve Ülker Can’dan Eskişehir’i iyi öğrenmiş.
“Vekilleriniz Ankara’da iyi çalışıyor” demesi de ilginç geldi bana.
---//--
Eskişehir’de her yatırım için ayrı bir bakan gelecek galiba.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay Bademlik için gelip
Kızılinler’e sözle değinmişti.
Şimdi de Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç gelip gitti.
Stadyum işimiz tamam. Temeli Başbakan tarafından atılacak.
Yalnız halen merak ediliyor:
“ Kentin en değerli alanı, eski stadın yeri ne olacak?”
Sözün özüne gelince:
Biz biliyorduk.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç da üstüne basarak hatırlattı.
“ Eskişehir iktidar partisi için çok önemli.”
----------------------------------------------------------------------------------------------------------
Günlerin Getirdiği
Hırsızlık masası ve hırsızlar
6 Temmuz 2012 günü, eşimin dişi için, diş hastanesine gittik. Hastanenin önü kalabalıktı. Uygun bir yer bulup arabayı park ettikten sonra, içeri girdik, tedaviyi yaptırıp çıktık ve arabayı alıp, eve döndük. Arabanın arka koltuğunda ki küçük el çantamı almak istedim. Ama çanta yoktu. Eşim “ Hastaneye girerken buradaydı.” dediyse de benim çanta kuş olup uçmuştu. Koltuk altlarını, minderleri aradık yok. İçinde fotoğraf makinesi, nüfus cüzdanı, notlarımın yazılığı olduğu defterim, ile sağlık karnem bulunduğu kahverengi eski deri çantam uçmuştu.
Pazar günü noksanları tespit ederken, boş zamanlarımda çıktığım kahvenin sahibinden bir telefon geldi. Kahve Muttalıp Caddesi’nde, parkın birinci kapısındaydı. Kahveci Hakan dedi ki “Size ait bazı evraklar bulunmuş. Bana bıraktılar, alır mısınız” deyince gittim. Benim Yenikent’te çalınan eski deri çanta boşaltılmış, Tunalı Mahallesi’nde inşaata atılmıştı. Yanız bir farkla. Fotoğraf makinesi yoktu. Çanta yoktu. Nüfus cüzdanı ile sağlık karnesi vardı sadece. Durumu kahvedekilere anlattığımda biri dedi ki “İşi yapan Tunalı’dan. Sizi de mutlaka buralarda görüyordu. Onun için evraklarınızı buraya yakın sizin elinize geçsin diye inşaat bekçisine bırakmıştır. Adam ne yapsın, fotoğraf makinesini üçe beşe bakmadan satar.”
Evet. Fotoğraf makinesinde arşivim vardı. Çantada dolu bir kart bulunuyordu. Aile pozlarımız vardı. Hepsi gitti. Tunalı’dan bu işi kim yaptıysa aynı yere bırakır mı bilmem. Ve en önemlisi Emniyet Müdürlüğü Hırsızlık Masası ne der bu duruma ?
--- Aday sayısı bire iner mi?—
AKP’de Süleyman Reyhan’dan tek aday olarak söz ederken, kongreye bir hafta kala aday sayısı üçe çıktı. Süleyman Reyhan, Abdülbaki Duman ve Ayten Kızılsu. Başbakan ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın da katılacağı 15 Temmuz’daki kongreye kadar aday sayısı aynen kalır mı? Yoksa üç aday listesini yapıp sandığa gider mi?AKP’ye yakın çevreler “Bu iş olmaz” diyorlar. Yani, AKP’de Süleyman Reyhan’dan başka aday tutmaz. AKP’nin kurucuları arasında yer alan bir başka isim ise “Partide atılan her adım izlenir. Onun için de Kızılsu ve Duman ciddi aday olarak çıkarlarsa listelerine yazacak isimleri zor bulurlar” dedi. Anlaşılıyor ki, iktidara karşı muhalefet olmak çok güçlü olmayı gerektirir. Üstelik kazanamadığınızda bazı gelişmeleri göze alacaksınız. Onun içinde diyorum ki “Reyhan’a oynayan kazanacak” .
Vatandaş soruyor
Küçüklere güveniyorum
Yaz tatiline gidemeyenler çoluk çocuk piknikte serinlemeye çalışıyorlar. Onun için de kırsal kesimler dahil, ağaç gölgesi ve su olan her bölgede serinlemek için tezgah açmış insanları görüyorsunuz. Çocuklar oynuyor, ana baba mangal yakıp oylanıyorlar. Dün okurumuz böyle bir yer için aradı ve dedi ki“Köşenizde izliyorum. Piknik için birkaç kez yazdınız. Ama aldırış eden yok. Muttalıp çayırına Tepebaşı Belediyesi kocaman çöp bidonu koymuş. Buna rağmen atıklarını olduğu gibi bırakanlar var. Bu bir eğitim işi galiba. Ben diyorum ki. Herkes bu konuda duyarlı olmalı. Gördüğü yanlışları açıktan söylemeli. Oto kontrol yani başka yolu yok. Benim görüşüm yedi-sekiz yaşında ki çocuklarımız bile bu konuda bizden duyarlı. Piknik alanında eline aldığı poşetle sağa sola atılmış çevreyi kirleten atıkları toplayan çocukları gördüm. Onun için şahsen yarının büyüğü olan şimdinin çocuklarına güveniyorum.”
Okurumuzun söylediklerine aynen katılıyoruz. Otokontrol şart. Herkes bir birini denetlemeli. Çocuklara gelince. Onlar çevre konusunda büyüklerden daha duyarlı.