Başlığı bakınca “ne alakası var” dediğinizi duyar gibi oluyorum.
Alakası hesaplama yöntemiyle ilgili!
TÜİK işsizlik rakamlarını açıkladı. Açıklanan verilere göre işsiz sayısı 2020 yılı Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre
369 bin kişi azalarak 4 milyon 227 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise yüzde 13.4 olarak açıklandı…
Bu istatistik rakamları haliyle kafaları karıştırdı!
TÜİK'e göre aynı anda hem istihdam edilenlerin sayısı hem de işini kaybedenlerin sayısı azalmış durumda…
Herkes şaşkın!
Nasıl oluyor?
“Dar tanımlı hesaplama yöntemi” kullanılıyor!
İzah edeyim, şöyle oluyor!
İş bulma umudunu kaybedip, iş aramayı bırakanlar işsiz sayılmıyor!
Bu kadar basit!
Her vakanın hasta sayılmadığı bir durumda
elbette, iş aramayanların da işsiz sayılmaması son derece normal!
Halen işten çıkarmak yasak!
Peki “bu yasak” sona erince ne olacak? E
min olun işsizler ordusu daha da büyüyecek! İş ararlarsa “işsiz” aramazlarsa “sorun yok”
Her vakanın hasta sayılmadığı bir yerde her işi olmayanın
işsiz sayılmaması da gayet normal değil midir?
EGE DENİZİ DEĞİL ADALAR DENİZİ!
Doğu Akdeniz, politikamız netleşmeye başladığından bu yana “Ege Denizine” Adalar denizi demeye başladık?
Eskiden de Adalar Denizi diyormuşuz ama unutmuştuk! Şimdi yeniden kullanıyoruz.
Niçin Ege değil de Adalar denizi!
Emekli Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı,
“niçin” sorusunun cevabını şöyle veriyor:
-Ege Yunan ismidir. Bir yerdeki mekan ismi geçmişin ruhunu taşır ve ileriye taşır. Bizden önceki nesillerin de ruhunu taşır. Mekan isimleri bir milletin sahipliği belirtir. Fetihlerden sonra isimler değişmiştir.
Eğer bu Yunan ismi ise bunun asıl sahipleri sanki onlarmış imajı oluşuyor.
…/…
Bir dönem çocuklarına “ege” ismi koymak moda olmuştu! İnsanlarımız bilmiyor elbette Ege’yi Türk ismi sanıyor…
Ege’nin Türkçesi var!
“Ada”
Çok daha güzel, çok daha anlamlı isim!
BARIŞCIL ŞEKİLDE DEVREDECEK Mİ?
Trump ile Joe Biden tartışma programında yüz yüze geldi. Bu programda moderatör, Trump’a şu soruyu sordu:
-
Seçimi kaybetmeniz halinde iktidarı barışçı şekilde devredecek misiniz?
Bu soru bile ABD seçimlerinin diğerlerinden çok daha farklı olduğunu gösteriyor.
Trump bu soruya hiç kızmadan şu soruyu yöneltiyor:
-Bizi dört yıl boyunca yerimizden etmeye çalıştılar ve şimdi kaybetmeniz halinde iktidarı barışçı şekilde devredecek misiniz diye soruyorlar.
Ama onları kampanyamızı gizlice dinlerken yakaladık, hepsinin icabına seçimlerden sonra bakacağız. Eğer merak ediyorsanız, Obama ve Biden olan her şeyi biliyordu!
…/…
ABD seçimleri bu kez pek de barış içinde geçeceğe benzemiyor!
ÜNİVERSİTEYE GİRİŞ SIKINTISI DEVAM EDİYOR!
Önceki rektör döneminde Anadolu Üniversitesi’ne kimsenin giremediğini sık sık yazmıştım. Son olarak OSB Başkanı
Nadir Küpeli’de başından geçen bir olayı anlatmış ve üniversiteye giremediğini söylemişti…
Yasımızın altına yapılan bir yoruma yer vermek istiyorum.
Okurumuz şöyle yazmış:
-Aynı uygulama bugün de devam ediyor ama nedense kimsenin çıtı çıkmıyor. Çünkü “önceki rektör”
ticaret odası başkanıymış, belediye başkanıymış ayırt etmiyor, üniversite personeli hariç herkesin misafir kapısını kullanmasını istiyordu.
…/…
Şikayet gelmediğine göre demek ki herkes memnun!
GÜNÜN SÖZÜ!
Her şeye kolay sahip olma isteği insanları köreltiyor. Oysa ki; İnsan ne öğreniyorsa yaşadığı zorluklardan ve verdiği
mücadeleden öğrenir.
GÜNÜN KARİKATÜRÜ