İşine gelince “Hukuki” karar gelmeyince “hukuka aykırı mı?”

2 Temmuz 2016 09:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Günün Sözü     : Saçmalamak insanoğlunun diğer canlılara göre tek ayrıcalığıdır. İnsan saçmalayarak gerçeğe ulaşır. Fyodor Mihayloviç
Dedem diyor ki: Seni gönülden seven insan için iyi gün kötü gün yoktur. Ne zaman yanında olması gerekiyorsa o zaman yanında olur.
 
7 Haziran’da ikinci kez milletvekili seçilen, 1 Kasım’daki seçim tekrarında ise sandıkta kalan MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, nihayet suskunluğu bozmuş!
Hukuk ne diyorsa onu yaptıklarını, şuan için kongre yapılmasının hukuken mümkün olmadığını ve bu nedenle de normal sürecin işleyeceğini söylemiş.
Yargıtay’ın “Seçimli Genel Kurul yapılabilir” diye aldığı kararı kamuoyu ile paylaşmasına sessiz kalan ve hiçbir yorum yapmayan Demirel, Yüksek Seçim Kurulu’nun “seçim yapılamaz” diye aldığı kararı “hukuki bir karar” diye yorum yapmış…
“Hukuk bize kongre yapın dedi şimdi de yapmayın diyor ve biz bunu uyguluyoruz. Ama hayat sadece çok olmak ya da çoğunluk olmaktan ibaret bir şey değil” demiş Ruhsar Demirel…
Bende Ruhsar Hanım’a şunu soruyorum:
1-Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin “seçimli kurultay yapılabilir” şeklinde karar vermesine rağmen neden bu mahkemenin verdiği karara itiraz ederek konuyu Yargıtay’a taşıdınız?
2-Yargı tarafından atanan üç kişilik kayyum heyetini Genel Başkanınız Devlet Bahçeli tanımadığını söyledi. Bu heyeti yargı atamadı mı? Neden tanımadınız?
3-Yargı tarafından atanan kayyum heyetinin olağanüstü tüzük kurultay kararı aldı ve tarihini açıkladı. Neden bu Kayyum Heyeti’nin aldığı seçim kararını kınadınız?
4-Madem yargının aldığı kararlara uymaya saygı gösteriyorsunuz. Yargının atadığı Kayyum Heyeti olağanüstü tüzük kurultayı kararını aldı. Neden o kongreye katılmadınız?
5-Yargıtay’ın Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin aldığı; “Seçimli Olağanüstü Kurultay Yapılabilir” kararını onamasına rağmen, bu kararın uygulanmaması için neden Yüksek Seçim Kurulu’na itiraz ettiniz?
6-“Seçimli Olağanüstü Kurultay Yapılabilir” kararını veren bir hukuk kurumu. Yargıtay’ın Ankara 12’nci Sulh Hukuk Mahkemesinin ‘seçimli genel kurul yapılabilir’ kararını onayan Yargıtay bir hukuk kurumu değimli?
Yargıtay’ın kararını bir hukuk kurumunun aldığını unutan veya işine gelmediği için yok sayan Ruhsar Demirel, Yüksek Seçim Kurulu’nun “mahkeme sonuçlanıncaya kadar seçimli olağan üstü genel kurul yapılamaz” şeklinde aldığı karara “hukuki bir karar” diye yorum yapmış…
Okuyunca gülme krizi tuttu beni!
Demek ki Ruhsar Hanıma göre, Yargıtay’ın verdiği; “Seçimle Olağanüstü Kurultay yapılabilir” karar “hukuki” değil!
Yüksek Seçim Kurulu’nun “seçim yapılamaz” kararı hukuki…
Bunu hukuk bilgisi olmayan, siyasetin içerisinde hiç olmamış, ilkokul mezunu bir sade vatandaş söylemiş olsa ona sonuna kadar hak veririm…
Ama Gazi Üniversitesi TIP Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Kamu Yönetimi Yüksek Lisansı ve Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsünde Sağlık Yönetimi Yüksek Lisansı yapmış, Gazi Üniversitesinde Halk Sağlığı Doktora programına devam etmiş olan Ruhsar Demirel’in hukuku bilmemesi mümkün değil!
Demek ki işlerine genel yargı kararı “hukuki”.
Gelmeyince ise, “aykırı mı?” oluyor…
Mademki hukuka saygılısınız…
O zaman Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin; “Seçimli Olağanüstü Kurultay yapılabilir” kararı hukuka aykırı…
Bunu mu söylemeye çalışıyorsunuz?

*-********
 
“Eskişehirspor’a destek veriyoruz”
 
Birkaç gün önce,”AK Parti’den Eskişehirspor’a destek yok mu?” diye yazmıştım…
Bu yazımdan sonra arayan olmadı…
“Destek oluyoruz veya olmayacağız” diyen de…
2015-2016 futbol sezonun ikinci yarısından itibaren gerek Bakan Nabi Avcı gerekse dönemin Valisi Güngör Azim Tuna, siyah-kırmızılı kulübe maddi, manevi destek için koştular…
O zaman Kulübün Başkanı Mesut Hoşcan’dı…
Ona rağmen Eskişehirspor küme düştü…
Bugün ise Eskişehirspor Kulübünün Başkanı Halil Ünal…
Halil Ünal ismi birilerine sempatik gelmiyor herhalde!
Gecen sezonun ikinci yarısından itibaren verilen destek bıçakla kesilir gibi kesildi…
AK Parti Halil Ünal ismine sıcak bakmıyor mu?
Eğer sıcak bakmıyorsa, bu kulüp Halil Ünal’ın tapulu malı değil.
Bugüne kadar sayısını tam olarak bilmiyorum, ancak onlarca başkan gelip gitti.
Dün Kulüp Başkanı Mesut Hoşcan’dı…
Bugün Halil Ünal…
Gelecek sezon bir başka isim olabilir…
Kişiler gelir gider…
Ancak kalıcı olan Eskişehirspor…
Hepimiz faniyiz…
Eskişehir ayakta olduğu sürece onunla birlikte Eskişehirspor da yaşayacaktır…
İl Başkanı Dündar Ünlü’ye telefon ettim…
“Dündar Başkan sesiniz soluğunuz çıkmıyor. Halil Ünal’ın Eskişehirspor Kulübü Başkanı olmasına karşı mı çıktınız? Dün verdiğiniz desteğe rağmen Eskişehirspor’un küme düşmesiyle siyah-kırmızılı kulübe küstünüz mü? Bugün en çok maddi ne manevi desteğe ihtiyaç duyulmasına rağmen sanki geri duruyorsunuz gibi geliyor bana” dedim.
Bu sözlerime sitem etti…
“Ben Eskişehirliyim ve Eskişehirsporluyum. Başkan Halil Ünal ile geçmişte Eskişehirspor Kulübünde birlikte görev yaptık. Küsme söz konusu olamaz. Ayrıca Halil Başkan ile Pancar Kooperatifi yönetimin de birlikteyiz. Geçen sezon Eskişehirspor’a desteği bugün Şanlı Urfa Valimiz olan Sayın Güngör Azim Tuna verdi. Sıcak para bulup al bunu harca veya borç kapa diye vermemiz söz konusu olamaz. Eskişehir’de üç belediye var. Tamam, kanun var. Belediye bütçelerinden bir şeyler yapamazlar. Ancak birçok belediye profesyonel kulüplere yardım ediyor. Kaynak yaratıyor, destek oluyor. Onların desteğini görmedik. Sanayiciler, iş adamlarımız da Eskişehirspor’a destek olmalı. Biz AK Parti olarak elimizden gelen desteği veririz. Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın.”
Bence Kültür ve Turizm Bakanı, Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı geçen sezon karınca kaderince siyah-kırmızılı kulübe nasıl kaynak bulduysa, bu sezonda bulacağını düşünüyorum…
Sade Bakan Avcı değil, Ankara’da lobisi olan AK Parti Milletvekili Harun Karacan’da Eskişehirspor’a kaynak sağlama konusunda yardımcı olmalı…
Tabii ki de sanayiciler, iş adamları, odalar ve sivil toplum kuruluşları da siyah-kırmızılı kulübe maddi ve manevi destek olmak için taşın altına ellerini koymalıdırlar…
Geçenlerde yazmıştım…
Tekrar ediyorum…
Eskişehirspor bu sezon süper lige çıktı çıktı…
Çıkamazsa şu anda kor olan ateşte sönecek, heyecan ve ruh kalmayacak…
Ondan sonraki sezonlarda işimiz Allah’a kalır…
 
*-********
 
FIKRA:
 
 
 
Üç Mektup
Padişah, Sadrazamı görevinden almıştı. Azledilen Sadrazam çelebi bir adamdı. Kendinden sonraki sadrazama görevi teslim ederken, eline üç zarf tutuşturdu. Kapalı zarflardı bunlar... 
"Bak dostum..." dedi. Başın sıkışır, işler kötü gider ve içinden çıkılmaz hale gelirse, bu zarflardan birini aç. Ne yazıyorsa onu yerine getir." 
Yeni sadrazam altı ay içinde çuvallamıştı. Aklına "üç zarf" geldi. 
Birincisini açtı. Tavsiye şuydu: 
"Senden önceki dönemleri kötüle..." 
Yeni sadrazam bir altı ayı da, kendinden öncekileri yerin dibine batıra çıkara geçirdi. 
Ne var ki, işler hiç de iyi gitmiyordu. Toplumsal patlama kapıdaydı. Aklına yine "zarflar" geldi. 
İkincisini açtı. Tavsiye şöyle: 
"Çevreni kötüle..." 
Sadrazam, bu telkini de yerine getirmeye çalıştı. Bir altı ay da böyle geçti ama; yine de çuvallamaktan kendini kurtaramadı. 
Ve son zarfı açtı. 
Kader ağlarını örmüştü. 
Bu zarfın içinden kâğıdın üzerinde şunlar yazılıydı: 
"Sen de şimdi üç zarf hazırla..."
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi