Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde çalışan 400 sağlık personeli işe gitmedikleri halde fazla mesai ücreti aldığı ortaya çıktı…
Haber “skandal” olarak değerlendirildi.
Durumu ortaya çıkaran Sayıştay, ödenen paraların iade edilmesi yönünde karar verdi…
Sağlık-Sen Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal bu durumu, “liyakatsızlık” olarak nitelendiriyor ve şu soruyu yöneltiyor:
-Sağlık personeli işe gelmedi ise 1 sene boyunca bu hatayı neden hiçbir idareci görmedi!
Yerinde ve doğru bir soru…
Ancak bu olayı sadece liyakatsızlıkla açıklamak mümkün değil!
Burada bir göz yumma var…
Burada bir “adam sende” var…
Burada bir “boş vermişlik” var…
Burada “ipin ucunu kaçırma” var…
Burada kontrol yok, burada denetim yok!
ESOGÜ rektörürün hızlı şekilde karar alması ve olaya müdahale etmesi gerekir. Hatayı yapan kişileri terfi ettirerek, sorunları bugün çözersiniz, yarın önünüze daha kabarık bir fatura gelir.
Bu kez ödemek size düşer!
Kurtuluş Mahallesi’ndeki Tabakhane camii, Tabakhane esnafının katkısıyla 1986 yılında yapıldı. Cami yapıldığında yanında apartmanlar yoktu…
Daha sonra hem sağına hem soluna 7 katlı iki apartman yapıldı. Haliyle iki apartmanın ortasında kalan camii ve minaresi ilginç bir görüntü oluşturdu. Cami sosyal medyada epey ilgi gördü…
Osmanlı döneminde bilinen bir kural vardır…
Hiçbir bina caminin minaresinden yüksek olamaz…
Bu kurala uysaydık, belki de günümüzde depremlerde bu kadar can kaybı da yaşamazdık.
Sözcü yazarı Ege Cansen, dünkü yazısında ezberleri bozan bir noktaya değindi…
Başkanlık sistemine destek verdi…
Cansen şöyle diyor:
-Mutlaka tasfiye edilmesi gereken şey 'başkanlık sistemi' değil bu 'yandaş zenginleştirme' düzenidir. Bana göre 'denetimli başkanlık', 'güçlendirilmiş parlamenter' sisteminden daha iyidir!
…/…
Düşünelim…
Hangisi iyi…
Güçlendirilmiş parlamenter sistem mi?
Denetimli başkanlık mı?
Depremzedelere yardımcı olmak felaketin yaralarını silebilmek için hepimiz seferber oluyoruz…
Ancak bazı yardımlar var ki, insanların kalbine dokunuyor…
Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, depremzedelerin ısınma ihtiyacını karşılamak için harekete geçiyor. Öğretmen ve öğrencilere emekli öğretmenler de katılıyor…
40 kişilik ekip gece gündüz çalışıp bir haftadan kısa bir süre içinde 310 adet soba üretiyor ve tıra yüklediği gibi deprem bölgesine gönderiyor…
Soba acil ihtiyaç…
El emeği ile yapılıyor…
Bazı yardımlar böyledir. İstediğiniz kadar paranız olsun orada soba bulamazsınız. Bu nedenle yapılan bu yardımlar çok değerli…
İnsanlar, ağzından çıkan cümlelerin, beyninden çıkan düşüncelerin, bütün evreni dolaşıp tekrar kendine geri döndüğünü bilse, eminim çok daha dikkatli olurdu. Albert Einstein
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...