İnternet medyası

<w:LatentStyles DefLockedState="false" DefUnhideWhenUsed="true" DefSemiHidden="true" DefQFormat="false" DefPriority="9

7 Nisan 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir

Görüşler


Çoğu kez yakınırız şu "internet"ten...

“Tüfek icat edildi, mertlik bozuldu" derler ya, mesleğimizi çok etkiledi...

Ama yararı da az değil...

Daha dün Amerika’dan aradı "Hicri" ve "Yazılarını her gün okuyorum abi" dedi:

"Es Es kupayı kaçırmasın..."

Ne gazeteciler geldi geçti...

Hiç biri "internet" nedir bilmedi ama, kalem­leri birer ekrandı okurları için...

Bir "Mehmet Aktop" unutulur mu?

"Abdülkadir Gürol, Naci Gelendost..."

“Sakarya"nın yıllarca başyazarlığını yapan "Feyyaz Arsezen" çok ender yetişen kalemlerdi...

“Celil Karaca"nın ayrı bir becerisi vardı...

Erken seçimlerin tarihini ondan iyi bilen yoktu...

Bir dönemde basına kapalı "Bakanlar Kurulu" toplantısını, garson kılığında izleyip Türkiye'ye duyuran gazeteciydi...

Zafer Gazetesi'nde çalışırken adresi açıktı:

"Celil Zampara-Zafer Ankara..."

………

Bir gazeteci büyüğümüz daha vardı...

Çifteler'de 20 yıla yakın süre çıkardı "Gerçek Yol" gazetesini...

Matbaasının makineleri yıllar önce bir yazısından dolayı icra yoluyla satılmıştı...

Ama yılmadı "Şefik Sarıer” abimiz…

"Gerçek Yol" başlığının hemen yanında şu sözcük hiç eksik olmamıştı:

"Sahibi cezaevinde olmadığı günler çıkar…”

………

Ya bugün?

Dedik ya, "internet" çok etkiledi medya dünyasını...

Gazetelere bakıyoruz…

Üreten az ama..

"Üretilmiş pek çok..."

Yöneticilik yaptığımız yılları-günleri şöyle bir dolaşıyoruz da, gülmek geliyor içimizden!..

“Üretmek için yırtınırdık!..”

Feyyaz Arsezen, yaşayıp görseydi, "iç dünyası"na döner, kendine söylenirdi:

"Dah de Leyla!.."

 

 

 

Delilerin kedi taklidi

 

İki deli akıl hastanesinin duvarından sessizce ve kimseye çaktırmadan kaçıp, hendeğe gizlenmişler, hışırtıyı duyan bekçi seslenmiş:

"Kim var orada?"

Delilerden biri çok güzel kedi taklidi yapıyormuş. "Miyavvvv" diye bağırmaya başlamış. Bekçi hışırtının gerçekten bir kediden geldiğine inanmış ve geri dönmüş.

Deliler sürünüp diğer tarafa geçmişler. Ancak yine ses çıkarmışlar. Bekçi bu kez o tarafa gidip seslenmiş:

"Kim var orada?"

Delilerden diğeri yanıt vermiş:

"Bir kedi daha!"

 

Gerçek demokrasi

 

Amerikalı kadın gazeteci bir röportaj sırasında Mustafa Kemal'e sorar:

"Memleketinizde gerçek demokrasi var mı?"

Atatürk anında yanıtlar:

"Eğer memleketimde gerçek demokrasi olmasaydı siz burada bana bu soruyu sorabilir miydiniz?"

 

Günün Şiiri

ES Haydar ES

 

Bir tutam, bir nefes

Es, es Haydar es

Bağrımız, balkonumuz açık

Ya kuşların, çiçeklerin halini görsen

Nerden istersen, nasıl istersen

Denizlere in, ovalara yürü, dağlara çık

Es Haydar es, es yalnız sen

Şöyle incecikten bir kez

Terimizi sil, sırtımızı sıvazla

Evimize gel, bahçemizi gör

Sen, neler olmaz esersen

Saçla, etekle, çayırla, sazla

Es yalnız sen

Uzun ettin ama, tezelden tez

Dağ uzaklığından, orman derinliğinden

Çocuklar gibi bir-iki-üç derdemez

Birdenbire karşımıza çık

Ya gülelim, ya ölelim serinliğinden

Yurdumuz, kentlerimiz , evimiz açık

Es Haydar, es yalnız sen...

Nüzhet Erman (Varlık-1960)

 

Kolsuz Yaşar' dan

 

Uzaydan esrarlı radyo dalgaları geliyormuş...

Yoksa şu bizim..

"Uzay merkezinden olmasın abi!

 

Bilgisayar, erkek mi-dişi mi?

 

"Bilgisayar boşanma nedeni olabilirmiş..."

Sabah-akşam bilgisayarın üzerinden kalk­mazsanız, neden olmasın!

İşte bu olay üzerine, bilgisayarın cinselliği de gelmiş gündeme...

Oysa, sanatçı-yazar dostumuz "Erol Şaykol" çok önceden sunmuştu bunu bize...

"Dişi” olduğunu öne sürenlerin 4 nedeni varmış:

1. Allah'tan başka kimse onların iç mantığını anlayamaz...

2. Kendi aralarında iletişim kurmak için kullandıkları dil, kendileri dışında kimse tarafından anlaşılamaz...

3. En küçük hatalarımızı bile belleklerinde sonsuza dek tutarlar...

4. Birini alıp evinize getirdiğinizde, maaşınızın büyük bir bölümünü artık, onun aksesuarlarına harcamanız gerekir....

 

"Erkek" olduğunu öne sürenlerin de 4 nedeni varmış:

1. Pek çok bilgi depolar, ancak bu bilgiyi nasıl kullanacaklarını onlara hep anlatmanız gerekir...

2.Problemlerinizi çözmek için alıp eve getirirsiniz, ancak zamanınızın çoğunu onların problemlerini çözmek için harcarsınız...

3. Çalıştırmak için sürekli düğmelerine basmak gerekir...

4. Birini alıp eve getirdiğiniz anda hata yaptığınızı,  daha güçlü bir modelinin piyasaya sürülmüş olduğunu duyarsınız...

………

Karar sizin artık, ne dersiniz?

"Bilgisayar erkek mi, dişi mi?"

Yoksa!

İşte bu "yoksa" kelimesi yok mu, gerçekten ondan şüpheleniyoruz!

Eğer "yoksa",

“Boşanma nedeni olabilir!..”

 

 

Günün Olayı

 

Bakan Bekir Bozdağ "Siyaset yargıyı kuşatamaz" diyen Haşim Kılıç’a kızmış:

"Herkes işine baksın."

Kılıç, "Cari açık tehlikeli boyut­larda" dedi sanki!

Haldun Ertem

 

Günün Biberi

 

Ankara"' Devlet Resim Heykel Müzesi'ndeki tabloların çerçevelerinin, hizmetli personele soba boyasıyla boyatılması sonucu resimler zarar görmüş...

Ne var bunda!

 "Böyle sanatın içine!"

 

Cuk

Hangi top zıplamaz?

"Kartopu..”

 

 

Günün Sorusu

 

Çaresizlik nedir bilir misiniz?

Kalbin kanatlanıp gittiği yere,

"Bedenin gidememesidir..."

Tuğba Arslan

 

Günün Balı

Liseli genç hakkını arayınca okuldan atılmış.

Çocuk bu ülkede hakkını aramanın bela aramak olduğunu şimdi anlamıştır sanırız!

Fahrettin Fidan

 

Özdeyiş

 

“İnsan dünyada o kadar ızdırap çeker ki, bütün canlı yaratıklar arasında yalnız o gülmeyi icat etmek zorunda kalmıştır...

Nietzche

 

Kıssa-dan

 

Hasta karnından yorgan iğnesi çıkmış.

Adam haklı..

"Mide denilince neyle dikecek!"

 

 

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi