İLLAKİ TARAF MI OLMAK GEREKLİ

Perşembe günleri 3 gazeteci arkadaşımla birlikte yaptığımız ‘Eskişehir’in Nabzı’ gerekse hafta içi her gün 17.00-18.00 arasında yayınlanan ‘Anadolu’dan Kent’e Bakış’ programlarında AK Parti’nin yaptığı doğru işleri övüyor, CHP’nin de bana göre yanlışlarını eleştiriyorum diye ‘AK Partili’ yakıştırması yapıyorlar.

AK Parti’ye kaydım olmadığı gibi haliyle yönetimlerde de değilim. Bir kişiye AK Parti’li derseniz, o kişinin en azından parti üyesi olması lazım.

Sonra AK Parti illegal bir parti değil. Terör örgütüne destek veren bir partide değil. TC Anayasası ve yasalarına göre kurulmuş 10 yılı aşkın süredir beri de seçmenlerin hür iradesi ile verdikleri karar sonucu iktidar olarak ülkeyi yöneten bir parti. Yaptığı hizmetler ortada.

Oto yollar, Yüksek Hızlı Tren, köprüler ve Türkiye'nin ulaşım projeleri içinde bugüne kadar ki en büyük projesi olan Marmaray projesi. Hayal bile etmiyorduk bir gün denizin 60 metre altında tünelin içinde yolculuk yapacağımızı. Bu yılsonlarına doğru artık İstanbul da yerin yaklaşık 60 metre altındaki tünellerden Anadolu yakasından Avrupa’ya, Avrupa’dan da Anadolu yakasına yolculuk yapacağız. Bu hizmetleri övmeyelim mi? Övdüğümde de AK Parti’li oluyorum.

‘AK PARTİLİ OLMAK AYIP MI?’

Ayrıca, AK Parti’li mi oldun? Diye soranlara bende şunu soruyorum:

Birilerine bu soruya sormakla AK Parti’ye gönül vermiş, üyesi olmuş yönetimlerinde hizmet edenlere haksızlık yapmış olmuyor musunuz?

Gerek AK Parti’nin gerek CHP’nin gerekse MHP’nin TBMM çatısı altında yaptıkları her doğru kararı alkışlar, TV programlarımda da bu hizmetleri överim.

Ben ülkemi seviyorum, bir çivi çakana da Marmaray Projesi yapana da ‘Allah razı olsun’ diyorum.

HALİL ÜNALCI’MI MESUT HOŞCAN’CIMISIN?

Yine zaman zaman Halil Ünal’a yapılan haksız eleştiriler karşısında, bu eleştirileri hak etmediği gerekçesiyle savunurum.

Neden?

Çünkü Eskişehir’in spordaki tek markasıdır Eskişehirspor. Bugün o kulübün başkanı Halil Ünal. Herhalde kulübü yönetirken başarısız olmasını istemez. Lig şampiyonası olmasını, Ziraat Türkiye Kupasını almak, hatta Avrupa’da da şampiyonluk kovalamak ister.

Halil Ünal ve yönetimi de bunu yapmak için uğraşıyor. İş yapan insan her zaman hata yapar. Önemli olan bu hataların kasıtlı olmaması.

Eğer birilerini yaptığı işlerden dolayı savunmak o kişici oluyorsa bende o zaman Halilciyim!

Yapılacak olan seçimler sonunda Mesut Hoşcan kulüp başkanı seçildi. Peki, Mesut Hoşcan kulübün başarısız olmasını mı ister?

Eleştiriler elbette olacaktır. Ama bu eleştiriler belden aşağı olmamalı. Seçim günü kürsüye çıkan herkes eteğindeki taşları döker. Kongre bitiminde salondan  kazananla kaybeden el ele, kol kola çıkmalı.

O nedenle illaki bir taraf olmak gerekmez. Birileri inandığı doğruları savunuyorsa o kişi ‘sen sucusun, bucusun’ diye eleştirilmemeli. Herkesin bir inancı vardır. Bu inanca saygı duyulmalı.

*-*******

SEYİTGAZİ VE İLYAS HOCA

İlyas Küçükcan. Yıllarını CHP’de gerek yönetici gerekse sade üye olarak geçirmiş bir isim. Kendisiyle Odunpazarı Belediyesi’nde kurucu meclis üyesi olarak görev yaptım. Ben sağcı İlyas Hocam solcu! İdi. Bir gün bile aramızda ‘sen sağcısın-ben solcuyum’ tartışması yaşanmadı. Ben onun fikirlerine saygı duydum o bana benim düşüncelerime.

Zaman zaman görüş ayrılığı yaşadık. Ama siyasi anlamda değil hizmet anlamında. Belediye Meclis toplantılarında gündeme gelen konular tartışılırken İlyas Hocam da ben de şahsi görüşlerimizi söylerdik. Sonunda ne mi olurdu? Her ikimizde mecliste çoğunluk ne demişse onlarla birlikte hareket ederdik.

Seyyid Battal Gazi Vakfı tarafından birincisi eğitimci-yazar İlyas Küçükcan için düzenlenen Seyitgazi’ye Değer Katanlar Günü yapıldı. Bende davetliydim. Mazeretim nedeniyle gidemedim. Çok duygulu bir gün olmuş. İlyas Hocam gibi değerle tanışmak, onunla aynı ortamı paylaşmak benim için bir gururdur. Allah’tan kendisine sağlıklı daha uzun ömürler vermesini diliyorum. Sayın Valimiz Dr. Kadir Koçdemir bile kısa dönem içerisinde tanıdığı İlyas Hoca için,“Çok az ömre bu kadar hizmet nasip olur” diyorsa başka söze gerek yok.

RESİMALTI: İLYAS KÜÇÜKCAN

*-********

FIKRA:

Hata edersin

Delikanlı kompartımanda karşısında oturan genç ve güzel kadından gözlerini bir türlü ayıramıyordu. Kadının kucağında güzel bir köpek vardı. Delikanlı bir ara :
- Ah, kucağınızdaki köpeğin yerinde olmayı ne kadar isterdim, kim bilir ne kadar mutlu olurdum...
Kadın delikanlıya alaylı bir şekilde bakıp cevaplar :
- Hata edersiniz. Çünkü köpeğimi hadim ettirmek üzere baytara götürüyorum!..

*-******