Yaşamın İçinden: Ömer Duru
Güney Galler’de Thomas tatildeyken, 10 yıllık karısını öldürmüş.
Savcı Thomas hakkında cinayetten dava açmış.
Ancak yargıçlar Thomas’ta uyku hastalığı olduğunu, karı koca uyurken cinayetin işlendiğini
kabul ederek davayı geri çekmişler.
Olayın ayrıntısı şöyleymiş.
Tatillerini karavanda geçiren çiftin uyurken otomobilleri gençler tarafından rahatsız edilmiş. daha sonra rüyasında gençlerden birinin karavana girdiğini gören Thomas’ın uyandığında yanında karısının cesedi ile karşılaştığı ve polis haber verdiği öğrenilmiş.
Soruşturma da Thomas’ın düzenli olarak ilaç aldığı, tatile giderken ilacı bıraktığı. İlaçların birden bırakılmasının benzeri sonuçlar doğurabileceği ortaya çıkmış.
Adamın uykusunda karısını boğduğu, yaptığının farkında olmadığı, yönünde karar verilmiş.
Gerçekten ilginç bir olay değil mi?
--//--
Rahmetli Aziz Nesin,
“ Şimdiki çocuklar harika” demiş olsa da çocuk çocuktur gene de.
İşte çocuklara sorulan bazı sorular. Ve alınan yanıtlar:
“ Evlenmek için kaç yaşında olmak lazım?”
Altı yaşında bir çocuğun cevabı:
“ Bunun yaşla ilgisi yok. Aptal olmak yeter.”
Soru:
“ Birinin öpmek hangi şartlarda doğrudur?”
7 Yaşında bir kızın cevabı:
“ Eğer oğlanın ya da babasının çok parası varsa.”
Soru:
“ Evlilik olmasaydı ne olurdu?”
Sekiz yaşında bir çocuğun cevabı:
“ Hesabını vermemiz gereken bir sürü çocuk olurdu.”
---//--
Yabancı bir dergiden aldım bunları.
Diyeceksiniz ki:
“ Thomas aynı cinayeti bizde işlemiş olsa ne ceza alırdı?”
Bizde aynı yaşta çocuklara aynı sorular yöneltilmiş olsa, nasıl cevap alınırdı?
Cevap vermek bir hayli zor değil mi?
Çünkü bizde büyüklerinde, küçüklerinde işlerine akıl erdirmek kolay değil.
Günlerin getirdiği
---Vahap Ata’dan CHP sorusu--
AKP’nin Tepebaşı İlçe Başkanı ve Belediye Meclis üyesi Vahap Ata, geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e “Sizi partinizin il yönetimi ziyaret etmiyor, Bakan Suat Kılıç ziyaret etmese ne olur?” gibilerden bir eleştiri getirmiş. Ya okuyamadım, ya da bu soruya sayın Büyükerşen’in nasıl bir yanıt verdiğini öğrenemedim. Daha sonra bazı gazetelerde de okuduk. Gazeteci arkadaşlar yazdı. Demek ki CHP İl Yönetimi Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’i ziyaret etmemiş. Ya da, yazıldığına göre ziyaret etmek istenmiş randevu alınamamış. Nereden bakarsanız bakın ikisinden birisi. Arşivi karıştırdım. CHP’nin Erman Gölet başkanlığındaki il yönetimi Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ı ve ardından Vali Kadir Koçdemir’i ziyaret ediyor. Ama aynı partiden Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etmiyor. Dahası yapılan eleştirileri il ve Büyükşehir yanıtsız bırakıyor. Eleştiriyi CHP yerine, AKP’nin Tepebaşı İlçe Başkanı Vahap Ata yapıyor. Dün konuştuğumuz CHP’lilerin büyük bölümü Büyükerşen’i haklı buldu. Ama değişen bir şey yok.
--Vekillerden ne isteniyormuş--
TBMM tatile girdi. Kazım Kurt, Ülker Can ve Salih Koca’yı Eskişehir’de göreceğiz. Adı bende saklı bir milletvekiline “ Size en çok ne için geliyorlar, ne istiyorlar?” diye sorduğumda şu yanıtı aldım:
“ Birincisi atama. İkincisi iş bulma. Arkasından dayı torpil işleri…”
Bu milletvekili gülerek şöyle devam etti “Bazıları harçlık da istiyor. Meclis lokantasında yemek isteyenleri saymıyorum.”
İşin gerçeği bu işte. Geçtiğimiz yıllarda Sadri Yıldırım ve İbrahim Yaşar Dedelek’ten de benzeri söylemleri dinlemiştim. “ Bunun dışında milletvekili ne aranır, ne sorulur” demişti partilinin biri. Vekilin tanınmasının bir başka yanı da vekilin bakan olmasına bağlıdır. Bakan olacak, her gün TV’lere çıkacak. Flaş haberler verecek. İşte o zaman, yalnız siz değil, Türkiye tanır. Ne yazık ki, Eskişehir böyle bir şansa kavuşamadı. Bir bakan yardımcısı Murat Mercan ile işler olmuyor.
Vatandaş soruyor
-Havacılık Müzesi neyi bekliyor?—
Vali Ali Fuat Güven döneminde kurulan Havacılık Müzesi ilk zamanlar büyük ilgi görmüştü. Daha sonra ne olduysa oldu. Büyük ilgi gören Havacılık Müzesi’nin yıldızı söndü. Bir bekçi ile kaldı. Ardından Hava İkmal’e devredilen müze, bir süre sonra Tepebaşı Belediyesi tarafından meclis kararı ile Anadolu Üniversitesi’ne verildi. Şu anda Havacılık Müzesi Anadolu Üniversitesi’nin malı olmuş durumda.
Dün bir okurumuz arayıp sordu “Burası bir zamanlar çok güzeldi. Tramvaydan inince gördüm. Çiçekler solmuş, parklar bakımsız. Bir iki kepçe sağa sola toprak atıyor. Yaklaşıp sordum, ne yapıldığını bilen yok. Diyorum ki, Rektör Prof. Dr Davut Aydın yapıcı ve yaratıcı bir kişidir. Havacılık Müzesi üniversitemiz için yararlı bir kurum olamaz mı?”
Olabilir elbette. Sanıyoruz Rektör Prof. Dr. Davut Aydın burayı hem Anadolu’ya hem de Eskişehir’e yararlı bir duruma getirecektir.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...