Yaşamın İçinden
İl Müftülüğü ve gezi
Pazartesi günü bir gazetede ilginç bir başlık vardı:
“Büyükerşen istifa etti”
Kurallarının çiğnendiği haberde,
“Ne üç N’ler vardı, ne beş N’ler?”
Üstelik Büyükerşen tarafından yapılmış bir açıklama da yoktu.
Pek çok okurum sordu:
“Böyle haber olur mu?”
Olmaz elbette.
Olmaz da, gelin bunu birilerine anlatın.”
Neymiş?
“Büyükerşen istifa etmiş. ”
Canları böyle istiyor galiba.
--//--
Her neyse.
Tepebaşı Belediyesi’nin düzenlediği kültür gezilerine vatandaşın ilgisi giderek artıyor.
Konya’ya, Çanakkale’ye ve Ankara’ya yapılan gezi kontenjanları günler öncesinden doluyor.
Yaşamında hiç gezi yapmamış kadınlar, ücretsiz olan bu gezilere büyük ilgi duyuyorlar.
Konya’da Mevlana’yı, Çanakkale’de şehitliği, Ankara’da Anıtkabir’i gezen kadınlar dönüşte anlata anlata bitiremiyorlar.
Dahası Tepebaşı Belediyesi’ne teşekkür ediyorlarmış.
--//--
Biz de her güzele düşmanca bakma geleneği vardır ya...
Tepebaşı Belediyesi’nin düzenlediği kültürel geziler için de İl Müftülüğü’nce soruşturma başlatılmış.
Neymiş?
Müftülüğe şikayet edilmiş.
Bazı camilerde, bazı imamlar bu gezileri vatandaşa duyurup, katılımın yüksek olmasını sağlıyorlarmış.
İl Müftülüğü harıl harıl gezi tavsiye eden imam ya da imamları arıyormuş.
--//--
Güler misiniz yoksa ağlar mı?
Böyle bir duyuru yok ama.
Kaldı ki var diyelim.
Konya’da Mevlana’ya, Çanakkale’de şehitlere ve Ankara’da Anıtkabir’e gitmeyi tavsiye etmek ne zaman suç oldu dersiniz?
Merak ediyorum.
İl Müftülüğü gerçekten böyle bir soruşturma başlattı mı?
Başlatmadıysa, ortada dolaşan söylentiler neyin nesidir?
Dahası ve en önemlisi, bu ihbarı kim ya da kimler yapmıştır?
---------------------------------------------------------------------------------------------------------
Günlerin getirdiği
Bekir Sıtkı Saraç’tan nokta mı?
Bir zamanlar rahmetli Aydın Arat’ın sağ kolu olan. Daha sonraki yıllarda DP’den en önemli makamlara gelen, ardından milletvekili adayı olan Bekir Sıtkı Saraç’ı biliyorsunuz, en son seçimde, DSP’den belediye meclis üyesi seçilmişti. Bekir Sıtkı Saraç şimdi bağımsız meclis üyesi. Başta Büyükerşen ve Ahmet Ataç olmak üzere tüm DSP’liler CHP’ye geçerken, Bekir Sıtkı Saraç ile ANAP İl Başkanı Serkan Kumaş’ı bağımsız üye olarak kalmışlardı. Diyeceksiniz ki, Serkan Kumaş neyse de, Bekir Sıtkı Saraç 27 Ekim 2013 tarihinden sonra ne olacak? Politik yaşamı sona mı erecek, yoksa Sülayman Soylu’nun peşinden AKP’ye mi katılacak? Önceki gün Saraç’ın çıktığı kahvede kulağı çınlatıldığı için aldım köşeme. Belediye salonunda Şanar Yurdatapan’a laf atmış ve yönetici olamayacağını söyleyerek çıkış yapmış. “Eski huyu”dedi bir arkadaşı Saraç için. “Demek aradan bu kadar süre geçtiği halde halen geçmişin sıkıntılarını atlatamamış.” Kim nasıl yorumlarsa yorumlasın. Bekir Sıtkı Saraç’ın hızı politikanın cilvesi olarak kesildi. Bakalım gelecekte kendisine nasıl bir yol çizecek? Yakın arkadaşlarının söylediği gibi, politikaya nokta koyacak mı?
Büyükerşen’e göre siyaset ve başkanlık
Almanya’nın Hessen eyalet teşkilatında görev yapan Sosyal Demokrat parti üyeleri Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’i makamında ziyaret ederek, yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi almışlar. Heyet Başkanı Svhafer Gümbel yaptığı kısa konuşmada Eskişehir’in
Avrupa standartlarında bir kimliğe kavuştuğunu belirterek “Dostlarımdan duymuştum. Ama şimdi daha iyi gördüm. Çok güzel şehircilik yapmışsınız, sizi ve ekibinizi kutluyorum” derken Gümbel’e teşekkür eden Büyükerşen “Bizde siyaset hizmetin önünü tıkıyor. Ben siyasetçi olmak için belediye başkanı olmadım, belediye başkanı seçildiğim için siyasete girmek zorunda kaldım. Fakat belediyecilikte siyaset değil, hizmet ön planda olmalı. Önemli olan halkın bütün kesimlerine hizmet götürmek. Fakat bu bazı yasalardan dolayı mümkün olmuyor” diye konuşmuş. İlginç bir durum değil mi? Bizimkilerin anlamazlıktan geldiği, Büyükerşen’in anlattığı bazı gerçeklere Almanlar ne dediler acaba? Kıskaca alınmış bir kentte, başarıya nasıl ulaşıldığının sırrını çözebildiler mi dersiniz?