Hulusi Akar'ın gözü Eskişehir oldu

Ülkemizde son zamanlarda gururla takip ettiğimiz savunma sanayi gelişmelerine bir yenisi eklendi. Uzun süredir kahraman donanmamızın vuruş gücünü artırması beklenen 'Atmaca' füzesinin son deneyi başarıyla gerçekleşti ve Sinop açıklarına demirlemiş olan emektar bir destek gemisini vurdu. İlk kez bir gemi üzerinde test edilen Atmaca füzesi bu suretle envantere de alınmaya başlandı.

Atmaca füzeleri daha evvelden de denenmişti. Ancak ilk kez bir savaş gemisinden ateşlenerek, bir diğer gemiyi vurdu. Bu deneme o kadar önemliydi ki, bizzat Savunma Bakanı Hulusi Akar, füzeyi ateşleyen Kınalıada Korveti'nde hazır bulundu.

Elbette bu tip testlerde füzenin ateşlenmesinden hedefi vurmasına kadar pek çok şey aksi gidebilir. Bu tip olası aksilikleri anlayabilmek için saatte 950 kilometre hızla giden bir füzenin ateşlendiği andan 220 kilometre ötedeki hedefine varıncaya kadar geçen kısmını kameraya almak gerekiyor. Bu kamera görüntülerini de mahalledeki kırtasiyeden satın aldığınız bir dronla yapamıyorsunuz. En az füze kadar hızlı uçaklarınızın olması gerekiyor.

İşte bu noktada Eskişehir 113'üncü filosunun devreye girdiğini sevinerek öğrendik. 113'e bağlı 2 tane F – 16 uçağımız füzenin ateşlenmesinden hedefe varmasına kadarki tüm aşamalarını kameraya çekti ve bu görüntüler canlı olarak Kınalıada Korveti'nde nefesini tutan Hulusi Akar'a seyrettirildi. Yani Milli Savunma Bakanı Akar'ın gözü, Eskişehir'den kalkan uçaklarımız oldu.

Açık havada oda

Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası da normalleşmeye başladı. Sınırlı sayıda izleyiciye konser veren senfoni orkestramız, konserlerini de havaların güzelliğinden faydalanarak açık havada veriyor. Sazova Parkı'ndaki amfi tiyatroda Eskişehirlilerle buluşan orkestra üyeleri oda müziğinin seçkin örneklerini sanatseverlerle paylaştı. Bir Eskişehirli olarak şanslı olduğumuzu sıklıkla dile getiriyorum. Böyle sanatla iç içe, böyle medeni bir yaşam Türkiye'de nerede var Allah aşkına?

Büyükerşen kadınların yanında

Yılmaz Büyükerşen, 'İstanbul Sözleşmesi Bizim' kampanyasına paylaştığı video ile destek oldu. "İstanbul sözleşmesi bizimdir. Vazgeçmeyeceğiz" diyen Büyükerşen'in kadın haklarına ne kadar duyarlı olduğunu zaten biliyorduk. Özellikle kadına yönelik olan, ancak aslında aile içi şiddetin tamamına karşı bir dizi tedbirler silsilesini savunan İstanbul Sözleşmesi'nden ne akla hizmet ayrıldık bilemedim. Sanırım bir takım medeniyet düşmanı tarikatleri sevindirmek için kendi yaptığımız sözleşmeden geri adım attık. Yılmaz Büyükerşen'e kadın haklarına gösterdiği özenden dolayı teşekkür ederiz.

Bir haftadan az kaldı

Eskişehirspor'un Divan Kurulu üyelerinden Fatih Baturaygil, canla başla çalışan isimlerden birisi. Şu anda kulüpten alacağı bulunan futbolcuların yaklaşık yarısından imza almayı başaran Divan Kuruluna teşekkür ederiz. Eskişehirspor kulübü Fatih Baturaygil gibi bir kaç kişinin çabalarıyla ayakta kalıyor. Şimdi ayın 28'inde eğer ki içimizden bir başkan adayı çıkartamazsak kulüp kayyuma gider ki bunun anlamı Eskişehirspor'un kapanma sürecine girmesi demektir. Yani Divan Kurulumuz bir anlamda yeni yönetime dikensiz bir gül bahçesi bırakmaya çalışıyor. Şunun şurasında bir haftadan az zamanımız kaldı. Bu bir hafta Eskişehirspor camiasının "Tamam mı devam mı?" sorusuna cevap vereceği hafta olacak.