Görüşler
Hoşgörülü Cumhuriyet
Eskiler "hümanist”lere ayrı gözle bakarlardı...
İnsan sevgisini her şeyin üstünde tutmanın anlamı da buydu...
Günümüzde ise "hoşgörülü" olmaya başladık. Özellikle yandaş medyanın ve ikinci cumhuriyetçilerin gösterdiği çaba çoğumuzun içine yerleştirdi bu olguyu...
Öylesine girdi ki..
Neredeyse "hoşgörülür" olmayı bile aştık..
"Boşvermeye başladık!.."
………
Hümanistlikten üretilen ve gerçekten yaygınlaşan bu hoşgörülük, önce kişisel yapınızı etkiler.
Sonra ailenize döner ve tehlikesi de burada başlar.
Çünkü, ailede boşvermişliğe dönüpen hoşgörülük her türlü yıkımın başlangıcıdır.
İşyerinizde de aynı hoşgörülük sürerse ki bu çağın hastalığı gibidir, yanınızda çalışan arkadaşlarınız, sizin hoşgörülüğünüzü çok kolay istismar ederler...
"Gerçekten boşverirler!.."
………
Hoşgörülüğü daha büyük boyutlarda düşünürsek, demokratikleşme süzgeci içinde geçen tüm aşamalarda verilen ödünlerin zararını çok daha iyi gördük.
Özellikle de medyadan.
Kimler çıkarılmadı ki televizyonlara!
"Atatürk”e her fırsatta dil uzatanlar saatlerce siyaset meydanlarında boy gösterdiler.
Bizler ne yaptık?
"Hoşgörülü olduk!"
Öylesine olduk ki..
"Hukukun üstünlüğünü unuttuk!.."
Sıranın bize geleceğini hiç düşünmediğimiz için, hep boşverdik!..
Bu uğurda yaşamını yitirenleri "Cumhuriyet Şehitleri” olarak yıldönümlerinde anıp durduk... Oysa yaptıklarımız..
"Hoşgörülü Cumhuriyet bekçiliğiydi!"
………
Kısacası, akılsız hümanistiik hoşgörülülük aptallığını doğurur, o da..
"Boşvermiş bir kuklayı!.."
Bu da bir amorti işte..
"Kuklaya sıra gelmez ki!.."
Eskişehir ve Kütahya çatışması!
Bazı gazeteler haber başlığını böyle kullandılar…
Peki, nereden geliyor bu çatışma?
" Porsuk'tan..."
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ESKİ İçme Suyu Havzaları Koruma Yönetmeliği, komşu il Kütahya'yı karıştırdı.
Kütahyalılar "kent ekonomisi", Eskişehirliler ise "sağlıkları" konusunda kaygılı.
Porsuk Baraj Gölü içme suyu havzası için yapılan özel hüküm belirleme çalışmalarına Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası karşı çıktı.
Oda Başkanı Nihat Delen diyor ki:
"Bu çalışmalar, Kütahya'nın ekenomik, tarım, hayvancılık, sanayileşme ve inşaat sektörü gibi önemli alanlarda önünü tıkar..."
Eskişehirliler de "sağlık" diyor...
Porsuk Çayı'nın iki kat daha kirlenmesini önlemek için çaba gösteriliyor...
Bugün askıdan inecek olan özel hüküm belirleme çalışmalarının kaderi TBMM’de oylanacak...
İki komşu il arasındaki çatışma, ünlü bir atasözümüzü anımsattı:
"Koyun can derdinde, kasap mal!.."
Annem heyecanlanıyor baba!
Küçük Johnny odasında oynarken babası gelip annesiyle boşanacaklarını söylemiş. "Neden baba?" diye sormuş Johnny üzgün bir tonla. “Yavrum, artık annenle birbirimize aşık değiliz” demiş adam:
"Eskisi gibi eve geldiğimde beni sevinçle karşılamıyor. Biz bu heyecanı kaybettik..."
Oğlan, "Olur mu baba?" demiş:
"Annem sen geldiğinde çok heyecanlanıyor. Komşuyla yatakta oynarlarken senin arabanı park ettiğini duyduğunda, kocam geldiiii diye bağırıp duruyor!"
Kurtulmanın yolu
Makyavel'i eleştirmişler:
"Suçunuz büyük! Siz zalimlere iktidara gelmenin yollarını öğrettiniz."
Makyavel karşı çıkmış:
"Haklısınız ama ben zalimlerden kurtulmanın yollarını da öğrettim!"
Günün Şiiri
Yıldızlar
Seni karanlıkta yatırıyorlar
Korkuyorsun geceden
Bakıp bakıp pencereden
Yatağına sokuluyorlar
Ben hep eski yerimdeyim biliyorsun
Hava açık olduğu zamanlar
Beni seyrediyor ve seviniyorsun
Ah ne olurdu ben de
Sana göründüğüm şekilde
Odana gelebilseydim
Ateş böcekleri gibi küçücük avucunda
Yanıp yanıp sönebilseydim
Seneler geçip gider büyürsün
Bir gün olur hepsi biter
Endişeler, o çocuk, üzüntü, hepsi biter
Aydınlatır senin için geceler
Güneş gibi görünür
Biraz sabır küçük çocuk biraz sabır
Ama Allah'ın koyduğu yerde
Yıldızlar daima yalnızdır...
Behçet Necatigil
Günün Biberi
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, bir ilke imza atarak bazı Ergenekon tutuklularının "îç hukuk yollarını tüketmemelerine rağmen" yaptıkları başvuruyu reddetmemiş. Belki de bu kararı, "iç hukuk yolları tüketilirken hukukun tükenmekte olduğunu" düşünerek almışlar...
Gani Yıldız
Cuk
Taksim’in "üstü altına" iniyormuş...
Boşuna demiyoruz ülkenin" altını üstüne" getiriyorlar!. .
Günün Olayı
Eski Meclis binasında Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi"ni okuyan 7 genç gözaltına alındı.
9 bin Ordu taraftarı "aynı suçu" işlediği halde tutuklanmadığına göre kalabalık olarak okumak gerekiyor...
Gülhan Elmas
Günün Sorusu
Bakan Bekir Bozdağ'dan MİT yorumu:
"Savcı elma ile armudu karıştırdı."
İyi de, elma ile armudu karıştıranlar gazeteciler ve generalleri de terör örgütü üyeliğiyle karıştırmış olamazlar mı?
Haldun Ertem
Kıssa-dan
Merakla beklenen intibak düzenlemesiyle "emekli maaşları" uçacakmış.
Emekli zaten alışkındır "maaşın uçup gitmesine", konuya "intibak" sağlamada sorun yaşamaz!
Gerilim
Bu ne yaman çelişki?
AKP yetkilileri, Atatürk'ü Koruma Yasası'nın gereksizliğini savunuyorlar.
Ama MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı korumak için özel yasa çıkarıyorlar!
Attila Aşut
Günün Balı
Cemil Çiçek, "Türkiye hukuk devletidir" demiş.
Biz de, "yalandan kim ölmüş ki?" diyoruz...
Fahrettin Fidan