Hoşgörülü bekçilik!..

<w:LatentStyles DefLockedState="false" DefUnhideWhenUsed="true" DefSemiHidden="true" DefQFormat="false" DefPriority="9

9 Haziran 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir

Görüşler

Bırakın askeri, üniversiteyi, tutuklu milletvekillerini ve meslektaşlarımızı...

"Yan-gelip yatmaktan" dolaşıp..

"Kürtaja" kadar geldik...

Ama-nasıl?

………

Eskiden hümanistlere ayrı gözle bakarlardı…

İnsan sevgisini her şeyin üstünde tutmanın anlamı da buydu...

Rahmetli "İsmail' Sadık", yıllar öncekinde uyarıda bulunmuştu:

"Hümanistlik, yerine göre iyidir aksi halde çok kötü sonuçlar doğurur...”

Şöyle bir geriye bakın. .

Medyanın, ikinci cumhuriyetçilerin gösterdiği çaba çoğumuzun ' içine yerleşmişti....

Öylesine girdi ki, neredeyse hoşgörülü olmaya bile alıştık…

Hatta..

"Boşvermeye haşladık..."

………

Hoşgörülüğü büyük boyutlarda düşünürsek, demokratikleşme süzgeci içinde geçen tüm aşamalarda verilen ödünlerin zararını çok daha iyi gördük...

Özellikle medyadan...

Atatürk'e her fırsatta dil uzatanlar saatlerce televizyonlarda boy gösterdiler...

Bizler ne yaptık?

"Hoşgörülü olduk!”

Ve de sallana sallana böyle günlere geldik...

Onbinlerin dışında, son günlerde de onlarca şehit verdik...

Acaba bugüne kadar..

'Hoşgörülü Cumhuriyet Bekçiliği mi yaptık?"

Bir başka sözle.. .

"Yan gelip yattık mı!.."

Hep başkalarını suçluyoruz ama..

"Benim, sizin, onun hiç mi suçu yok?"

Bu sorunun yanıtı kuşkusuz "evet" olmalı...

Görüyorsunuz..

Kadınlar meydanlarda bağırıyor:     

"Bedenime dokunma!.."

Tamam, "hümanistlik" tarihe karıştı ama.

Merak ediyoruz, geriye kalanlar için..

"Hoşgörülü Cumhuriyet Bekçiliğine devam mı!.."

 

Günün olayı

Opera ve tiyatro gibi yerlere mescit zorunluluğu getiriliyormuş.

"İki cami. arasında binamaz” sözü gibi şimdi de "iki perde arasında bir namaz" diyeceğiz ha…

Haldun Ertem

 

Günün Biberi

Diyanet İşleri, kürtaja fetva vermiş. Bir gün de memleketteki şu dizboyu hırsızlıklar, yolsuzluklar,   uğursuzluklar için fetva verseniz!

Fahrettin Fidan

Müsade et yakışıklı

"Karımla 5 yıldızlı tatil köyünün havuz başında güneşlenirken canımız sigara, çekti. Oda­mıza paketi almaya gittim. İçeride görevli orta yaşlı bir kadın yatakları topluyordu. Sigara paketini dolaptan aldım. Mini bardan da iki adet soğuk bira kaptım. Tam odadan çıkarken otelin kurallarını bilmediğim için sordum :

"Havuz kenarında bu biraları içebilir miyiz?"

Kadın, "Neden olmasın?" dedi:

"Ama biraz rnüsade et yakışıklı, önce şuraları bir toplayayım…”

 

Sağlıklı çocuk

Doktor, ""Maşallah, çok sağlıklı bir çocuğunuz var" deyince annesi, "Çok doğal" demiş:

"Her süt verişimde aynı anda bir taraftan da meyve suyu veriyorum..."

Doktor, "iyi ama bayan" demiş:

"Hangi taraf meyve suyu!.."

 

Cinemapink’te dijital makinalar

Tam 10 salonu var ya, filmlere bakıyoruz...

Gişe görevlisi "Seval Yardımcı”dan yardımcı olmasını istiyoruz... Tam o anda da sorumlu "Hatice Ayaz" dikiliyor karşımıza:

"Salon 2'ye girin de dijital görün..."

Önce şaşırmıştık!

Ama haklıydı Hatice Hanım...

Biliyorsunuz, bu köşede önce bilet fiyatlarındaki gün değişikliğini dile' getirmiştik... Daha sonra da 5. salondaki perde yamasını...

Bu arada perdenin ısmarlandığını ve iki-üç hafta içinde yenileneceğini müjdeleyelim...

Kısacası Hatice Hanım, eleştiriye her zaman açık olduklarını ancak iyi şeyler yapıldığında da yer verilmesini istiyordu...

Kanatlı Alışveriş Merkezi'ndeki "Cinemapink" sinemalarından söz ediyoruz...

Aldık bileti ve girdik 2. salona...

Filmin adı "Prometheus-TR..."

Konusunu anlatmaya gerek yok...

Ama görüntü ve ses gerçekten şahane...

Dijital makina ile izlediğimiz filmde, en ücra noktalar bile o kadar net görünüyor ki, hayran kaldık...

Diğer salonlara da monte işlemleri başlamış...

Eskişehir 'de bir ilki gerçekleştiren "Cinemapink" yöneticilerine teşekkür ediyoruz...

Bu arada kendilerine iki küçük uyarımız da var...

Birincisi klimalar bazen üşütüyor!..

İkincisine gelince,

"Cinemapink" salonundaki gazete standında neden "ANADOLU" yok?   ,

 

Günün Balı

Türkiye'deki tüm belediye otobüslerinde "tek kart" dönemi başlıyormuş.

"Tek adam" sisteminin tıkır tıkır işlemesinden ilham alınmış olmalı...

 

Gerilim

Tarihten ders: İran'daki Humeyni devriminden sonra ülkeyi apar topar terk edenlerin çoğu demokrasi gelecek diye İslamcılarla işbirliği yapan kimi aydınlardı...

 

Hocanın korkusu

Boğaziçi öğretim üyesi Prof. "Faruk Birtek" ülkenin geldiği noktayı şöyle anlatıyor Vatan'da "Mine Şenocaklı"ya :

-Ben artık dolmuşa binerken bile 5 kişi olmamasına gayret ediyorum. 5 kişiyse binmiyorum. Korkuyorum!  5 kişiyse terör örgütü diye götüre­bilirler bizi çünkü...

"Artık Türkiye'de işler böyle..."

Yarısı Çallı İbrahim’in

Mazhar Osman, bir gün elinde kiloluk bir rakı ve yanındaçeşit mezeler bulunan file ile "Neyzen Tevfik"e rastlamış ve sormuş:

"Eskiden yarım içerdin, şimdi kiloluk mu içmeye başladın?"

Neyzen, "Hayır efendim" demiş:

"Yine yarım içiyorum. Bunun yarısı Çallı İbrahim'in, birlikte içeceğiz..."

Mazhar Osman, "Öyleyse senin payını dök, Çallı"nınkini birlikte içersiniz" deyince de "Mümkün değil" karşılığını vermiş:

"Benim payım şişenin altında!.."

 

Günün Şiiri

 

Egenin kızı

Balıkçıların döndüğü saatlerde

Seni deniz yosunlarıyla süslerim

Deniz tutuşmuştur, o benim aşkım

Ağlardakiler paylaşılmaktadır

Umutlarının arkasından koşmaktadır

Nikaragua'ya yolcu taşır bir gemi

Sen dur kucağımda uzaklaşıyorsun

İşte bunlar senin süslerin

Bu akşamlar benim şiirlerim

Seni sevmek kişi işi

Evren dar, Nikaragua uzak

Bir kez daha mutluyken

İşte deniz tutuşmuş, ondan söz etme

Bu akşamlar benim şiirlerim

Kollarımda uzuyorsun İzmir yitme...

S. Kandemir Başer (Varhlık-1959)

 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi