Sobalı evlerin tek odasına kurulurdu koca sini. Çapaklı gözlerle uyurgezer bir halde otururduk sahur sofrasına. Normal zamanlar da pek iştahla yemediğimiz yemekler bile ayrı bir lezzete bürünür, tıka basa yerdik. Hiç uyanmamış gibi mışıl mışıl uyur ve okul sıralarında öğleye kadar oruç tutmanın gururunu yaşardık.
Akşam camlara koşar, ezanı bekler, pide kuyruklarında dakikalar geçirirdik. Teravih namazında güreşir, gülüşür, türlü türlü haylazlıklar yapardık. Kimse kızmaz, bağırmaz, hatta kimileri hoşgörü dersi verir gibi namaz sonunda çikolata ikram ederdi biz haylazlara.
Ramazan ayı ne kadar büyürsek büyüyelim. Yukarıda özetlemeye çalıştığım tebessümdür benim yüreğimde. İnsanca, onurlu, saygılı ve hoş gören insanların çocukluğuma attığı imzadır.
Üzerinden kaç on yıl geçmesine rağmen, heyecanlandırır, özlettirir ama o farklı maneviyatı tüm yoğunluyla hissettirir bana.
Yine böylesi maneviyatı yüksek bir ayın ilk günlerindeyiz. Umarım sağlıklı, sıkıntısız ve bu aya gölge düşürecek davranışların uzağında keyifli bir ay geçirir ve umarım bayramın tadını doya doya yaşarız.
“İftar yemeklerinde siyaset kokmamalı”
Tabi bu ay ile birlikte hemen her akşam birçok iftar yemeği düzenleniyor. Kurumlar, odalar, dernekler, v.s. derken Ramazan ayı’nda boş geçecek gün yok gibi.
Kimileri hayır babında, kimileri sorumluluk gereği bu iftarları düzenlerken, bazı önemli ayrıntılar gözden kaçmamalı.
Davetlerdeki öncelikler hali vakti yerinde olmayanlara verilmeli. İftarı veren kişi ya da kurumlar bunu kendi şovuna dönüştürmemeli. En önemlisi yerel seçimlerin hararet yapmaya başladığı bugünlerde kesinlikle bu iftarlar siyaset konuşulan adresler olmamalı.
Bu hususlar yaşanılan maneviyatın altına koyulan bomba gibi olurlar. Bu hususlar samimiyeti kurşunlayan darbe gibi olurlar, bu hususlar konuşan kadar konuşulanı da dibe vurdururlar. İşte o yüzden umarım bu hususlar yaşanmazlar.
Öte yandan Hakkı Kutlu’nun her sene geleneksel olarak dile getirdiği İftar Davetleri ile ilgili yazısına katılmamak mümkün değil. Parasını kendi cebinden karşılayarak iftar verenlere saygılar sonsuz, ancak parasını üyelerin aidatları ile karşılayıp, körler sağırlar birbirini ağırlar gibi bir ortama keyifle iştirak etmek pek mümkün durmuyor.
Umarım bu konu da bu sene farkındalıklar yüksek olur ve daha anlamlı günlerin güzelliğini yaşarız.
Tekrar tüm İslam âlemi ve şehrime hayırlı ramazanlar diliyorum. Tıp ki çocukluğumdaki gibi. Sade ve unutulmaz.