Bir seçim var.
O anki şartlara göre aday olmanız size avantaj sağlayacak.
Düşünüp, danışıp aday olmaya karar veriyor ve çalışmalara başlıyorsunuz.
“Hoop şartlar değişiyor.”
Bir bakıyorsunuz, yargı seçimle ilgili kararı değiştirmiş. Mevcut Başkanlar tekrar aday olabilecek.
Olsun, ben kendime güveniyorum, çok çalıştım ve seçime az kaldı, o yüzden çalışmalarıma devam edip, şansımı deneyim diyorsunuz.
“Hoop şartlar yine değişiyor”.
Bir bakıyorsunuz, seçim tarihi ötelenip, ,ileri bir zamana alınmış. “Ne yapardınız?”
Oda seçimleri ile ilgili sürecin bana göre nahoş olduğunu anlatmanın en iyi yolu yukarıdaki senaryo idi. Bu kadar üst üste değişiklik, bu kadar heves kaçıran kararın olumlu olduğunu düşünmek, bana göre çok zor.
Malum Oda seçimleri Mayıs- Haziran aylarına ertelendi, dolayısıyla öngörü ve çalışmalar da şekil değiştirdi. Hatta adaylık konusunda kararsız olan veya aday olanların bile fikri değişebilecek.
Ticaret Odası için zaman dar olduğu için tek aday Harun Karacan idi, şimdi Osman Yüksel’in de tekrar niyet değiştirebileceği konuluşuyor.
“Sanayi Odası için aday olan Nebi Hatipoğlu’nun eğer burada bir kayıp yaşarsa Haziran’da yapılacak Eskişehirspor seçimlerinde aday olabileceği söyleniyordu. Şimdi iki seçim arasındaki zaman darlığı nedeniyle istese bile bunu gerçekleştiremeyecek. “
Görüyorsunuz ya, seçimlerle ilgili alınan her karar, beraberinde başka kararlar ya da heves kırıklıkları yaratabiliyor. Seçimlere heyecan, hırs, heves, daha iyiye ulaşma arzusuyla bakılması gerekirken bu yaşananların bu amaçla paralel olduğunu söylemek, bana göre imkânsız.
“Dikkat etmek lazım”
Büyükşehir Operasyonu ile birlikte başlayan süreç önemli bir sınav herkes için. Ağızdan çıkan sözlere herkesin hassasiyeti adına fazlaca dikkat etmek gerekiyor.
CHP bu işin sadece Belediye CHP’li olduğu için yapıldığını söyleyerek, hukuksal güvensizliğe, duygusal tepki vermemeli.
Ak Parti ise şaibe temizlensin, bu bir fırsattır gibi imalı sözlerden kaçınmalı.
Her şüpheliyi, her tutuklananı kesinleşmeden “suçlu” ilan etmek, o insanların bir yaşamları ve bir çevreleri olduğunu unutarak acımasız benzetmeler, yorumlar yapmaktan da kaçınmamız gerekiyor.
Çünkü hepimiz, bu şehirden sorumlu. Yüz yüze bakan ve iyisiyle, kötüsüyle aynı gemide yol alan insanlarıyız bu şehrin.
Objektif olmaktan korkarak, kendi çıkarları için süreçte taraf olmaya çalışarak ve krizden fırsat üretmeye çalışarak kazanım elde etmeye çalışanları Allaha havale ediyor, hepinize mutlu bir hafta sonu diliyorum.