Hizmet sektöründe zirveyi zorluyoruz!

Ekonomiden pek anlamayız. Ama ekonomiyi iyi bilen gazetecilerimiz var ve onların yazılarını rehber alıyoruz…

11 Ocak 2020 08:45
A
a
Sütiş Eskişehir
Ekonomiden pek anlamayız. Ama ekonomiyi iyi bilen gazetecilerimiz var ve onların yazılarını rehber alıyoruz…
Birkaç hafta önce Yenigün gazetesi yazarlarımızdan Deniz Çağlar Fırat’ın Serbest bölge, liman ve havaalanı olan iller fark yaratıyor” başlıklı bir yazısı vardı.
İstatistik 11 01 2020
Yazıda yer alan tabloda Kişi Başına Düşen gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) rakamları da yer alıyor…
Eskişehir TÜİK rakamlarına göre ilk 10 şehir arasında yer alıyor…
Özeti fakir bir şehir değiliz, tam aksine zenginler kulübünde yer alıyoruz!
İlk 10’da limanı, havalanı ve serbest bölgesi olmayan ender iller arasında yer alıyoruz…
Dikkatimi çeken nokta, bizden üstte olan iller değil!
Tam aksine sıralamada bizim gerimizde olan iller…
Antalya, Manisa, Sakarya, Denizli, Muğla gibi iller bizden daha geride! Sanayi üretimi  açısından Kocaeli, İstanbul, Bursa gibi illerin gerisindeyiz…
Kişi başına düşen gayri safi hasıla sıralamasında ilk 10’da yer almamız hizmet sektörünün gücü ile açıklanabilir.
Belki farkında değiliz ama Eskişehir “hizmet sektörü”nde Türkiye’de zirveyi zorluyor!
 
 

ESKİŞEHİR ŞİİRİ

 
Porsuk nehrinin geçtiği kadınlar
Hepsine yüzer kere rastladım en azdan
Umutsuz sevdalara tutulmak onlarda
Bozkıra doğru seyrele seyrele yaşamak onlarda
Verdi mi adama her şeylerini verirler
Ben gördüm ne gördümse kadınlarda
Porsuk nehrinin geçtiği
 
Kızılırmak parça parça olasın
Bir parça ekmek siyah, on kuruşluk kına kırmızı
Taş toprak arasında türküler arasında
Karanlıkta bir yanları örtük bir yanları üryan
Kocaman gözleriyle oy anam bu kadar dokunaklı
Kimler ürkütmüş acaba bu kadar kadını
Dicle kıyılarına tiren varınca
Büyük bir gökyüzü git Allah'ım git
Genel olarak önce kaşları görünür
Sonra bütünsüz uykuları kaşla göz arasında
Yanaklarında çıban izi taşıyan kadınlar
Gül kurusu
 
Bir gün sizin de yolunuz düşer memlekete
Siz de görürsünüz bunları kadınlarda
Ödevleri  yenilmek olan hep
Bıçakla kemik arasında
Susmakla ağlamak arasında
Yenilmek
Kadınlar
.../...
Cemal Süreyya şiirimizin "Evliya Çelebisi" olarak anılır. Cemal Süreya, 1954 yılında Eskişehir'de Vergi Dairesi'nde bir yıl görev yapar. Bu sırada meşhur "Nehir boyunca kadınlar gördüm" isimli şiirini yazar. Şiirin ilk yazıldığında ismi "Eskişehir şiiri"dir.
 

ZATÜRE OLUR!

Hava soğukluğu -4 dereceye kadar indi. Her zaman olduğu gibi Porsuk Çayı dondu…
Ve Eskişehirle yeni tanışanlar aynı cümleyi kurmaya başladılar:
-Porsuk buz tutunca üzerinde yürünüyormuş…
Evet, doğru…
Ama ne zaman yürüneceğini sadece Eskişehirliler bilir.
Eskişehir dışından gelenler yürümeye kalkarsa, boğulmazsa zatürre olur.
 

STADYUMUMUZ VAR!

 
Eskişehir Yeni Atatürk stadının çatısı yoğun kar yağışının ardından hasar alldı. TOKİ yetkilileri stadyumda inceleme yaparken, stadyum kullanıma kapattılar. Kısa süre içinde onarımın yapılacağını düşünüyorum…
Ancak yapılmazsa ne olur?
Maçların Afyonkarahisar’da ya da Ankara’da Osmanlıspor’un sahasında oynanabileceği söyleniyor…
Hiç gerek yok!
Eskişehir Teknik Üniversitesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversiteleri’nin stadyumları son derece güzel ve yeterli! Maçlar bu stadyumlarda oynanabilir!
 

GÜNÜN SÖZÜ!

 
5 yıl sonra olacağın insan, tamamen bugün okuduğun kitaplara, izlediğin filmlere, dizilere, zaman harcadığın insanlara, tükettiğin gıdalara, alışkanlıklarına ve giriştiğin yazışmalara, konuşmalara göre şekillenecek.
Ruben Chavez
 

GÜNÜN KARİKATÜRÜ

Günün Karikatürü 11 01 2020

 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
Bu büyüme değil 26 Ocak 2020 06:25

Bu tüketim ve hizmet sektörü ile büyümeyelim. Ve bence yok orada bizim insanımıza istihdam sağlıyor yok ekmek kapısı falan gibi laflar tamamen kılıf oluyor buna. Tamamen sömürü sistemi düzeni. Sarı kırmızı logolu fast food veya kırmızı beyaz logolu gazlı içecek firması. Bunlar sömürünün başladığının sembolleri ve en belirgin işaretleri. Komplo teorileri yazmıyorum elbette. Bakın nerede yoklar dünyada? Hizmet sektörü adı altında veya benzeri yöntemler ile sağ cepten verdiği parayı sol ceplerine alma yöntemi. Böyle yurtiçi gsyih ölçülemez bence. Ne zaman bizde onlara 80 kuruşluk patatesi 70-80 TL ye onlara satarsak bu iş çözülür. Ya da 1-2 damlası ancak maliyet olan siyah şişeleri uçuk kârlar ile onlara sattığımız zaman. Ya da bizim ürettiğimiz malı etiket basarak bize geri satamadıkları zaman.

0 1 Cevap Yaz
Hizmet elbette 26 Ocak 2020 06:02

Mutlaka her şeyin bir bedeli var. Ortamı satın alıyoruz. Belli küresel markalarda oturup kartonda kahve içmek bir statü sağlıyor sanırım. Bizim kahvemizi alıp dönüştüren bize bunu yeni keşfetmişler gibi satanlar bunlar uçup giden en basit paramız. Ama onu görmüyoruz. Hatta başka bir fast food firma bu kahve olayını ti ye alıyor. Kendi özümüze dönelim. Bizden kazanan öz ve öz kendi markalarımız yine burada bize harcayacak. Alıp gitmeyecek yani cebimizden parayı başka ülkeye. Yaklaşık 1.6 milyar bardak kahve tüketiliyor. Gözükmeyen bir rakam bence bu. 100bin TON yani. Bırakın başka ülkeler ile kahve tüketimi kıyaslamayı. Bizim liderligimiz çay. Onu kaybetmeyelim. Özenti olmayalım bence en önemlisi bu. Biz Türk'üz biz çay içeriz. Kısacası hizmet sektörü buyuyor derken başka milletin cebini doldurmayalım. Not. (1700 lü yılların sonlarına doğru Osmanlı toprakları (Yemen-Arabistan) alıp götürdükleri (kaçırdıkları) kahveyi güney Amerika'da yetiştirip tekrar bize satmayı başardılar).

0 1 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi