Hızlı trene binmem!

Eskişehir milletvekili olmasına rağmen TBMM’ye verdiği soru önergeleri ile Eskişehirli olduğunu unutan Ruhsar Demirel, MHP Eskişehir teşkilatının bayramlaşma programına katıldı. Bayramlaşma töreninde ettiği sözü doğrusu hiç ama hiç kendisine yakıştıramadım.

Ruhsar Demirel’in bu açıklamasını 4-5 defa okudum.

‘Acaba ben mi yanlış anlıyorum? Vermek istediği bir mesaj mı var?’ diye.

Yıllar önce Ankara-İstanbul arası hizmete giren hızlandırılmış trenin kaza yapması sonucu yaşanan olumsuzluğa dikkat çekmiş.

Bu olayın üzerinden yıllar geçti. Gerekli ders çıkarıldı. Yapılan hatanın telafisi konusunda atılması gereken adımlar atıldı. 2009 yılında Ankara-Eskişehir arasında sefer yapmaya başlayan hızı 250-300 kilometreyi bulan YHT’de ise herhangi bir kaza olayı yaşanmadı. Kaldı ki dünyada ilk kez Hızlandırılmış Tren kazası da Türkiye’de yaşanmadı.

 

MHP Genel Başkan yardımcısı ve Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmasında,’Ben bir süre Ankara-İstanbul arasında seferlere başlayan bu trene binmeyeceğim’ diyerek üstü kapalı, tren yolculuğunu seven vatandaşlara da,’canınızı seviyorsanız bu trene sizde binmeyin’ mesajı vermişti.

Tren yolculuğunu seven 54 bin 98 vatandaş 4 günlük bayram tatilinde, 25 Temmuz 2014 tarihinde seferlere başlayan Ankaralı, Eskişehirli, Bilecikli, Adapazarılı, Kocaelililer İstanbul’a hızlı gitmek için YHT’yi tercih etmişler.

Bence 54 bin 98 kişi Ruhsar Demirel’in mesajını algılayamamışlar! Ankara-İstanbul arasında sefer yapmaya başlayan YHT’ye binmekle ayıp etmişler! O trene Ruhsar Hanım bir süre binmeyeceğini söylemişti. Siz neden bindiniz? Sizin canınız Ruhsar Demirel’in ki kadar kıymetli değil mi? Ya bir kaza bela olsaydı? Allah muhafaza. Sakın bir daha binmeyin!

25 Temmuz’da ilk seferine başlayan içerisinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile bakanları ve üst düzeydeki bürokratları da taşıyan Yüksek Hızlı Tren Kocaeli yakınlarında arıza yaptı. Yaklaşık 20 dakikalık duraklamadan sonra arıza giderilerek İstanbul’a ulaştı.

 

İlk seferde arıza olunca gömü bulmuş kadar sevinenler oldu.

Olabilir. Bu her seferde yaşanan bir arıza olsa eleştirelim. Hatta hem başbakanı hem de ulaştırma bakanını yerin dibine sokalım!

Ancak YHT bayramda günlük 12 sefer gerçekleştirdi. 4 günlük bayram tatilinde ise toplam 48 sefer yaptı. Böylece 4 YHT hattında gerçekleştirilen sefer sayısı ise 152 olmuş. 152 sefer de herhangi bir arıza veya herhangi bir olumsuzluk yaşanmamış.

Bence bunun adı kıskançlık.

Ruhsar Demirel, “Yüksek Hızlı trenin projesi 57’inci hükümete ait. Aynı Marmaray gibi. Ama açmak bunlara nasip olduk. 3 buçuk yıllık beğenemedikleri koalisyon hükümeti bunu projelendiriyor. Kredisini temin ediyor, 12 yılda anca bitirebiliyorlar. Bunu da vatandaşın takdirine sunmak lazım” diyor.

 

Proje yapmak elbette önemli. Ancak o yapılan projeyi hayata geçirmek ondan daha önemli. Neden yaptığınız projenin temeli atmadınız? Bakın Eskişehir’de de tramvay projesi Aydın Arat’ın. Ancak hayata geçiren Yılmaz Büyükerşen. Aydın Arat’ın adı geçiyor mu? Hayır. Kime sorsanız;  ‘Yılmaz Büyükerşen yaptırdı’ diyor. Doğru. Marmaray ve YHT için kaynak bulan, hayata geçiren de Ak Parti hükümeti. Eleştirmek yerine teşekkür etmek gerekir. Ak Parti hükümeti bugün var, yarın olamayabilir. Herkes gider, ancak yapılanlar kalır. Kimin yaptığına bakılmaz. Maalesef yapılan birçok iyi şeylere karşı çıkan bir zihniyet var bu ülkede. İktidarda kim varsa, muhalefette olanlar hep karşı çıkmışlar.

 

Marmaray’ın açılışından bugüne kadar 10 milyona yakın yolcu bu hizmetten yararlanmış. Marmaray ile Üsküdar'dan Sirkeci'ye geçiş 4 dakika sürüyor. YHT ile de Ankara ile İstanbul arası 3,5 saat. Bunun nesini eleştirelim?

Bunun adı resmen kıskançlık. Ruhsar Hanım siz yine de binmemeye devam edin. Canını sevmeyen, canı kıymetli olmayan! İnsanlar binmeye devam edecekler. Bir hafta sonra bende bineceğim. Eskişehir’den İstanbul’a 2,5 saatte hızlı gideceğim. O günü iple çekiyorum.

 

 

 

Temel ayakkabı mağazasına gidip yeni bir ayakkabı almış. Satış personeli "Beyefendi bilginiz olsun ayakkabı ilk bir hafta biraz sıkabilir" diye Temel'i uyarmış.

Temel de ayakkabıyı alıp çıkmış. Aldığı ilk hafta da giymemiş.