Ekim ayının da sonlarına geldik. Bir hafta sonra Kasım ayına gireceğiz. Kasım ayı tüm siyasi partiler için önemli. Sanıyorum AK Parti’nin dışında seçime girecek partiler gerek Büyükşehir gerekse Odunpazarı Tepebaşı Belediyeleri ile 12 ilçe belediye başkan adaylarını Kasım ayının ortalarına doğru açıklarlar.
Kasım ayı ile birlikte Eskişehir’de artık kış başlar. Kasım ayında olmasa bile Aralık ayı itibarı ile kar yere düşer. Kar’ın yağması ile özellikle Eskişehir kent merkezi ile yüksek yerleşim yerlerindeki ilçe ve köylerin de yolları ulaşıma kah açık kah kapalı olur.
Ben özellikle MHP ve CHP’nin hala neden beklediklerini, bu güzel havalarda ilçe ve köy ziyaretlerini neden yapmadıklarını anlamıyorum.
MHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı açıklandı. Eski Valilerimizden Kadir Çalışıcı’nın MHP Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı kesinleşti. Ben hala eski valimiz Çalışıcı’nın kolları, paçaları sıvayıp neden harç karmaya başlamadığını doğrusu merak ediyorum.
Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkan adaylarını bekliyorsa yanlış yapar. Nedeni ilçe ve köylerde yaşayan seçmenler onlar için oy kullanmayacak.
YILMAZ HOCA VE AHMET ATAÇ’IN
ÖNÜNÜ HALA NEDEN AÇMIYORLAR?
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in karşına çıkacak rakip yok. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın da öyle. Bugün için her ikisi de rakipsiz. Bundan sonra da karşılarına rakip çıkması mümkün gibi gözükmüyor.
O zaman CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu neden Yılmaz Hoca ile Ahmet Ataç’ın önünü hala açmıyor. Karşılarında kendi partilerinden yani CHP’den rakip de olmadığına göre hem Yılmaz Büyükerşen’in hem de Ahmet Ataç’ın ‘kesin adayımız bu isimler’ denilmesi halinde her iki başkan da bugünden tezi yok seçim çalışmasına başlarlar.
Özellikle Büyükşehir Belediye Başkan adaylarının bu seçimlerinde sırtlarına sarılan yük daha ağır. Çünkü artık tüm ilçe ve köylerde yaşayan seçmenlerle haşır neşir olacak ve onlardan oy isteyecekler.
MİHALIÇÇIK’A ADAY ADAYI BOLLUĞU
Bugüne kadar Mihalıççık Belediye Başkanlığına aday adaylığı için müracaat edenlerin sayısı 5’i geçti.
En çok da AK Parti’den aday adaylığı için müracaat var. Odunpazarı İlçesi eski Başkanlarından Çoşkun Şengün, Odunpazarı Belediyesi Yazı İşleri Müdürü İsmail Uysal, Seçkin Teker, Nurettin Kaba, Kemal Öztürk, Vedat Mutlu Kızılkaya, Kerim Yerlice, Hüsnü Kaptan, Mihalıççıklılar Derneği Başkanı İsmail Can AK Parti’den aday adayı olan isimler.
Adaylık için en büyük yarış AK Parti’de olacak. Önümüzdeki günlerde başka isimler çıkmaz ise bugün için tam 9 aday adayı var.
CHP’den Ragıp Cengiz, BBP’den mevcut Belediye Başkanı Ümit Güven, MHP’den iki, Saadet Partisi, Liberal Demokrat Parti, DSP ve DP’den de birer isim aday adaylığı için birer ismin müracaat edeceklerini öğrendim.
Tabi aday olmak için AK Parti içerisinde büyük yarış var. Odunpazarı İlçesi eski Başkanı Çoşkun Şengün, geçtiğimiz Salı günü Ankara’ya giderek AK Parti’nin gurup toplantısını izlemiş. Toplantıdan sonra da Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ayaküstü sohbet etmiş.
Ne konuştuklarını bilmiyorum. Herhalde Çoşkun Şengün, Başbakanın kulağına adaylığı için kar suyu kaçırmıştır.
KARASU HOCA’YA YAKIŞMADI
Anadolu Üniversitesinde Rektörlük seçimleri yaklaştıkça, rektör adayları da bir birlerini eleştirmeye başladılar.
Prof. Dr. Davut Aydın hangi şartlarda üniversite rektör olduğunu biliyoruz. Şartlar derken yanlış anlaşılmasın. Mali ve idari olarak söylemek istiyorum.
Davut Hoca, Rektörlük görevine başladığı günlerde Anadolu Üniversitesi’nde geniş kapsamlı bir basın toplantısı yapmıştı. Bu basın toplantısında kendisinden önceki Rektör Prof. Dr. Fevzi Sürmeli’nin döneminde üniversitenin çok ciddi bir parasının Maliye Bakanlığı tarafından Hazineye aktarıldığından yakınmıştı.
Davut Hoca, bu paranın üniversitenin gelişmesi, kalkınması ve yatırımlara dönüştürülmemiş olmasından dolayı Maliye Bakanlığı tarafından Hazine’ye aktarıldığını, kendisinin döneminde üniversitenin parasının üniversitenin yatırımlarında kullanılacağını söylemişti.
Kendisi de Üniversite’nin kasasındaki çok ciddi kaynağı değerlendiremeyince Maliye Bakanlığı yine üniversitenin kasasında bekletilen parayı alarak Hazine’nin kasasına koydu.
Demek ki, üniversitenin kasasındaki para,’Maliye Bakanlığı yine el koyacak. Hiç olmazsa ben harcayayım’ deseniz bile olmuyor. Bu Davut Hoca döneminde de olmadı.
Ha Davut Hoca, rektörlük döneminde bana göre çok çok çok başarılı hizmetlere imza atamasa da, çok çok başarılı işlere imza atmayı da başardı.
Bunların neler olduğunu önümüzdeki günlerde yapacağımız söyleşide kendisi anlatacaktır.
Prof. Dr. Davut Aydın, görevi teslim aldığı Prof. Dr. Fevzi Sürmeli hakkında, üniversitenin parasının Maliye Bakanlığı tarafından el konulması hariç, şahsıyla ilgili eleştirilerde bulunmadı.
Sonuçta yıllarca birlikte aynı çatı altında hizmet yaptılar. Rektörlükten önce her ikisi de bir öğretim üyesi olarak, üniversiteye eğitim yapmaya gelen öğrencileri yetiştirmek, onları mesleki bilgilerle donatmak için uğraş verdiler.
KARASU HOCA’YA YAKIŞTIRAMADIM
Anadolu Üniversitesi Rektörlük seçimleri yaklaşıyor ya, Prof. Dr. Bekir Karasu’da rektör adayı. Karasu Hoca, önceki gün düzenlediği basın toplantısında Rektör Prof. Dr. Davut Aydın’ı eleştirmiş. Öncelikle ayıp ettiğini söylemek istiyorum.
Şimdi Karasu Hoca’nın Davut Hoca hakkında söylediklerini hatırlayalım.
“Anadolu Üniversitesi çağın gerisinde kaldı. Değişime ihtiyaç var. Bir üniversite yönetimi adam kayırmadan çalışmalı ve bir partiye ya da ideoloji temsilcisi olmamalı. Anadolu Üniversitesi akademik olarak zayıf kaldı. Toplumsal olaylara duyarsız kaldı. Bilimsel çalışmalardan ve topluma hizmetten uzaklaştı. Üniversitenin diğer kurumlarla kavga halinde olma lüksü yok. Var olan yönetimin zafiyetlerinin çok olmasından dolayı bu seçimde 7 aday ortaya çıktı.”
Bir kere ‘var olan yönetimin zafiyetinden 7 aday ortaya çıktı’ söylemine katılmıyorum. Seçim demokrasi demek. Demokrasiye inanıyorsak, aday olanlarda demokratik haklarını kullanmak isteyeceklerdir. Davut Hoca, aday olmak isteyenlere engel mi olacak?
Yarın siz rektör olursunuz. Sizin döneminiz de sona ererken bugünkü gibi seçim yapılacak. Sizin karşınıza da mutlaka aday çıkacaktır. Bunun sayısı 3 olur, 5 olur veya 7 olur. Ama sonuçta
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nin rektörlük seçimlerinde de 7 aday yarıştı. Ben ESOGÜ’de Rektörlük seçiminde kimler yarıştığını yazayım, belki Bekir Hoca unutmuş olabilir!
Rektör Prof. Dr. Fazıl Tekin, Prof. Dr. Hasan Gönen, Prof Dr. Erol Göktürk, Prof. Dr. Yavuz Beşoğul, Prof. Dr. Mehmet Şişman Prof. Dr. Tahir Karasu.
Rektörlük seçimleri öncesinde Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde de mi yönetim zafiyeti vardı?
Rektör Prof. Dr. Fazıl Tekin iki dönem başarılı rektörlük yaptı. ESOGÜ’ye yaptığı hizmetler ortada.
Bildiğim kadarıyla Davut Hoca ne iktidar partisine ne de muhalefet partileriyle dirsek temasta oldu. Hiçbir partinin arka bahçesi gibi üniversiteyi yönetmedi.
İktidar partisinin bazı istekleri olmuştur. Yasal ise bu isteklerin bazıları yerine getirilmiştir. Bir bakan veya YÖK Başkanı haklı bir istekte bulunuyorsa, hiçbir rektörün buna ‘hayır’ demesi mümkün değil. Bu sadece AÜ’de değil tüm üniversitelerde de yaşanmıştır.
Davut hocam benim hısımım, yakınım değil. Rektörlüğü döneminde kendisinden haber dışında bir tek talebim olmamıştır. Ama rektörlük dönemi içerisinde yaptığı bir çok hizmeti de başarılı bulduğumu söylemek isterim.