Yaşamın İçinden
Her şeyi biliriz
İlginç bir yapımız var.
Büyük küçük.
Bilmediğimiz hiçbir şey yok.
Futbol mu?
Uzmanlık alanımızdır.
Teknik adamlar hak getire.
Hangi futbolcunun nerede oynayacağını bizden iyi kimse bilmez.
Oynanan maç sonuçlarına bile ben demiştim diye günler sonra yorum yapanları biliriz.
Sağlık mı?
Bütün hastalıklar bizden sorulur.
Siyaset mi?
Bildiğimizi kimse bilmez.
Hukuk bilgimizin üstüne yoktur.
Şike davasında verilen kararlar için yaptığımız yorumları değme hukukçular yapamaz.
Diyeceksiniz ki, sonra?
Sonrası yok işin. Biliriz, bilgiç baba geçiniriz. Ama elimizden iş gelmez.
Hani derler ya:
“Leyleğin ömrü lak lak ile geçer.”
Aynen böyle
--//--
Temel Fadime’ye demiş ki:
“Sabahları tıraş olduğumda kendimi on yaş gençleşmiş görüyorum.”
Fadime gülerek yanıt vermiş:
“ Temel öyleyse geceleri traş olsana.”
:--//--
Ramazanın son günlerindeyiz.
Herkes kendine göre bayram hesabı yapıyor.
Kimisi tatilin kısa oluşunu, kimisi bayramda ihtiyaçları nasıl karşılayacağını hesaplıyor.
Özellikle AKP ise, iftar yemeği vermedik köşe bucak bırakmamak için çaba gösteriyor.
Sahi diyorum:
İftarların politikaya getirisi nedir?
--//--
Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan medya patronlarına sitem etmiş:
“Onlara şaşıyorum. Bazı yazarlara nasıl köşe vermişler?” Ne diyelim. Başbakanımız ikide bir medya patronlarına aynı uyarıyı yapıyor.
Bakalım kaç patron Başbakan Erdoğan’ın uyarısına yanıt verecek?
Ne diyelim…
Sayın Erdoğan’a gönlüne göre, severek okuyacağı yazarlar diliyoruz.
--//--
Geçtiğimiz hafta doktorlarıma göre basit olan sol gözümden cerrahi bir müdahale geçirdim
Prof. Dr. Nilgün Yıldırım ve Prof. Dr. Hikmet Basım ile Tıp Fakültesi’nin göz servisi görevlilerine teşekkür ediyorum. Bir gün yattığım hastanede gereken her türlü hizmeti noksansız verdiler. Bu arada telefonla geçmiş olsun diyen arkadaş ve okurlarıma. Belediye Meclis üyeleri ile evime kadar gelen Tepebaşı Belediye Başkanı Sayın Ahmet Ataç’a gönül dolusu sevgi ve saygılar sunuyorum.
Günlerin getirdiği
Mete’nin sitemi. Haklı haksız
Mete Yılmaz için yok yok. Özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın katılacakları etkinlik programları Mete Yılmaz’ın hem telefonunda, hem de aklında yazılıdır. Onun içinde eğer Eskişehir’de ise kendisinin programların ön saflarında, başkanların ya yanında, ya da masalarında görürsünüz. Mete Yılmaz bir zaman en yakın olduğu Ayhan Kavas ile Ertan Koşarsoy’a kırgın olduğu biliniyor. Nedeni CHP İl Yönetimi’ne alınmasına bu isimlerin engel olduğudur. Belediye meclisinde şimdiye kadar Mete Yılmaz’ın grup kararı dışında bir görüş bildirdiği görülmemiştir. CHP’ye geçme olayında çıkan söylentiler içinse, öyle bir durumun olmadığını hep söylemiştir. Hakkında çıkan farklı yorumlar içinse “Ben işimi yapıyorum” deyip geçer. Mete Yılmaz herkesin yapamayacağı olaylarda yadırgansa bile ön saflara geçer. Belirttiğim gibi Mete Yılmaz’ın kendisine mahsus bir yapısı vardır, ve göründüğü kadarı ile bu yapı değişeceğe de benzemiyor. Onun için dikkat çeker, onun için göze batar.
Konut sorunu ve apartlar
Eskişehir için hep “Üniversite şehri mi? Sanayi şehri mi? Ticaret şehri mi” diye sorulur. Çok ilginçtir bu soruların hiç birine doğru dürüst yanıt bulunamaz Geçtiğimiz aylarda İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Fercan Yavuz “Bu konuda kesin karar vermek zor. Çünkü Eskişehir’de hiçbir sektör diğerine üstünlük kuramamıştır. Son yıllarda var olan iki üniversite nedeniyle Eskişehir’de inşaat sektörü aparta kaydı. Ama bunun da çıkar olmayacağının söyleyebilirim. Çünkü öğrenciler için yapılan apartlar, köşe dönme aracı olmaya başladı. Bu dediklerimi zamanı gelince göreceğiz” demişti.
Önceki Gün Emlakçılar Odası Başkanı Gazi Çelik’in “Apartlar elde kaldı. Beklentiler gerçekleşmedi. Yurt dışından gelen vatandaşlar bu sene gayri menkul almadan dönüyor.” demesi üzerine, Fercan Yavuz’un yorumunu hatırladım. Gerçekten ilginç. Bir yandan apartlar. Bir yandan TOKİ… Eskişehir’i konuta doyurdu. Eskişehir’de özellikle Tepebaşı bölgesinde çok katlı bina yapımı hızla sürüyor. Vatandaş bahçeli evini kat karşılığı vererek duruma göre birkaç daire sahibi olmanın yolunu arıyor. Gazi Çelik’in tespiti doğru. Apartlar yatırım aracı olmaktan çıktı.
Vatandaş soruyor
Ziraat Bankası için
Gemlik’e bağlı K.Kumla’da Eskişehirli pek çok vatandaş bulunmakta. Hastanelerini de katarsanız vatandaşın sağlık sorunu güvenilir ellerde bulunuyor. Ne var ki, başta devlet hastaneleri olmak üzere hepsinin otopark sorunu bir türlü çözüme kavuşmuş değil. Devlet hastanelerinin ikisinde de vatandaş aracını park edecek yer bulamıyor. Yunus Emre Hastanesi’nde hasta getiren araçlar ve bu vatandaşların büyük bölümü de emeklidir. Maaşlarını genelde TC Ziraat Bankası’ndan alır. Köşemizi, arayan bir vatandaş şöyle konuştu: “K.Kumla’da geçen yıl Ziraat Bankası vardı. Bu yıl tatil için gittim. Maaşımı alacağım. Ziraat Bankası kapanmış. Benim gibi emekli olan ve maaşını Ziraat’tan alanlar mecburen başka bankalardan para çektiler. Adı önemli değil. Ben de çektim. Yüz liraya 3.5 lira ücret ödedim. Yazık değil mi? Benim gibi K .Kumla’ da en az 20 bin insan emekli. Ziraat Bankası böyle bir müşteriyi neden elinden kaptırır anlamadım.” Okurumuz haklı. Bu konu yalnız K.Kumla için değil, Ziraat için pek çok yerde geçerli.