Her gününüz bayram ola
Kısa bir mola kederlere, kısa bir ayrılık, kısa bir elveda içimizi sıkan, bizi boğan tüm karanlık düşüncelere. Daha büyük tebessümlere ve daha sıkı kucaklaşmalara yer açın gönlünüzde. Gün bayram günüdür.
Bayramdan önceki son köşe yazım olduğu için bu yazıyı rutin gündemin dışında bayrama ayırmak istedim. Her ne kadar pek çoğumuz kimi zaman “nerede o eski bayramlar” demeyi alışkanlık haline getirsek de, bayramlar hala bayram yaşamasını bilene.
Bir GSM şirketi reklam yapıyor ve diyor ki, aramak sarılmanın yerini tutmaz. İşte her şeyi özetleyen cümle bu değil mi?
Bayram sabahı ile birlikte bir mesaj trafiği başlayacak şimdi. Bir taraftan mesaj yazacağız, diğer taraftan mesaj alacağız ve muhtemelen birçok telefon görüşmesi yapacağız. Yapmayalım demiyorum ama yanı başımızda olanlara gitmeye de üşenmeyelim diyorum. Çünkü nicedir o kısacık SMS’ler bizim için her şeyi hallediyor ve vicdanen bizi rahatlatıyor ki, ziyaretler epey azaldı. GSM şirketleri de özellikle bayramlarda kar rekorları kırmaya başladı. Ama o reklam da dile getirilen söz her şeyi özetlemeye yetiyor. Sarılmak aramanın yerini tutmaz.
Hadi bu bayram eğer çalışmıyorsanız, uzakta değilseniz ve imkanınız var ise sabah erken saatlerde kalkın ve gece geç saatlere kadar da olsa eşi, dostu ziyaret edin. Evde can sıkıntısı ile geçebilecek dakikaları neşeli sohbetlere, gönlü geniş ikramlara ve ziyaretinizle mutlu olanların hayır dualarına çevirin. Eskiden olduğu gibi kalabalıkça yemek yemenin, eski hatıraları yad etmenin ve belki de kimileri için bu bayramın son bayramları olduğu gerçeğini bilerek daha sıkı sarılalım, daha güzel yarınlar için cesaret bulalım kalbimizde.
Ben şimdiden hepinizi sımsıkı kucaklıyor ve mutlu bayramlar diliyorum hepinize. En güzel günler sizinle ola, her gününüz bayram ola…