Hep aynı şeylerden

Yaşamın İçinden:Ömer Duru

Geçenlerde  Büyükşehir Belediye Başkanı  Prof.Dr. Yılmaz  Büyükerşen, demişti ki:

“Türkmen  Dağları'ndan  gelecek suyu  toparlayacak bir baraj  yapıyoruz. Burada toplanacak suyun tadı  Kalabak’ı andıracak..”

Ardından da  eklemişti:

“Orman ve Çevre Bakanlığı'ndan  onay alındı. Aşağı Ilıca’daki  baraj çalışmamız  sürüyor”

Ne  hikmetse,  bu  konu kimsenin dikkatini çekmedi.

Üstelik içme  ve kullanma suyunu   politika konusu  yapıp tartışanlar da, Eskişehir geleceğini ilgilendiren  bu olaya  yorum dahi yapmadılar. Demek ki, bizim ilgimizi olacaklar değil, olmayacaklar çekiyor....

--//--

Ali Sirmen yazmış:

“Değerli  bir eski gazeteci iletti.  Sözleri  biraz değişmiş.  “Ben Kalender Meşrebim” kantosunu  müziği ile söyleyince çok güzel oluyor. Paylaşmadan edemedim.

Ben  kalender  meşrebim, hukuk mukuk aramam

Sömürgeci  bir parti istersin olsun..

Vekilleri çok yobaz, danışmanı  hokkabaz.

Biraz da az hırlı olsun.. Olsun..”

--//--

Olsun  olsun da..

Eskişehir’de  basın olarak “Vekillerimizin toplantılarına alıştık”

CHP’de  Prof.Dr. Süheyl Batum, MHP’de   Ruhsar Demirel  gelmese de   AKP’de,  Salih Koca ile Ülker Can yetiyor..

Seçilmeden  Bakan Yardımcısı olan Murat Mercan’ı katmıyorum.

Nedense  uğramaz oldu  ilimize.

Prof.Dr. Nabi Avcı'nın yoğun işleri  varmış.

Onun için de "işlerim nedeniyle  çok istediğim halde  Eskişehir’e  gelemiyorum”diyormuş.

Kazım Kurt’ta  alıştı muhalefet yapmaya..

Salih Koca  konuşuyor, Kazım Kurt  yanıt veriyor..

ETO Başkanı Karacan,  aklında birini tutarak  eleştiri yaptı, ama  kim olduğunu  söylemedi.

Ancak şu çıktı  ortaya..

Yorumunu sonra  yapmak üzere  belirteyim:

Harun Karacan   politikaya  hazırlanıyor..

--//--

İçinde  bulunduğumuz  hafta,  CHP’lilerin olacak..

Bol bol “Kurultay”konuşulacak

Her neyse?

 Kurultay akşamı Prof.Dr. Süheyl Batum ile Kazım Kurt  Eskişehir’den giden  delegelere  bir  yemek  vermişler. Diğer illerin vekillerinin ve delegelerinin de  bulunduğu  restaurantta, Eskişehir delegeleri, altışar kişilik iki ayrı masaya oturmuşlar. Bir gözlemci dediki "İki masanın arasında  bir de duvar vardı. Bu durum  diğer illerinde dikkatini çekti. Onlar aynı  masada  otururken  bizimkiler bir masada  birleşemediler.”

Dedim ya. Bu hafta,  CHP’lilerle dolup  taşacak.

Bakalım  kurultay için gidipte, kurultaysız  gelenler  ne diyecekler?.

------------------------------------------------------------------------------------

1 Mart 2012-02-28

Günlerin  getirdiği

--Yılmaz Hoca’nın mektubu—

Eskişehir’de  yaşayan, Serap adında ki  bir vatandaş  Büyükşehir Belediye Başkanı  Prof.Dr Yılmaz Büyükerşen’e bir mektup  yazarak "Yeni açılan  Özdilek Alışveriş Merkezi'ne ve Acıbadem   Sağlık Merkezi'ne  ulaşmakta zorluk çekiyoruz. Buralara  bir kalıcı  otıbüs  seferi  koyamazmısınız? Ayrıca  eğer mümkünse Hava  Müzesi  yanında ki  tramvay durağı   dediğim  yerlere  daha yakın  bir yere aktarılamaz mı?”demiş.

Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen  onca işinin arasında Serap hanımın postasını  okuyarak  yanıt vermiş. İşte  Büyükerşen’in  vatandaş Serap hanıma  verdiği yanıt "Sayın   Serap hanım.  Şahsıma ve belediyemize  göstermiş olduğunuz  ilgiden  duyduğum memnuniyetimi ifade  etmek isterim..Göndermişolduğunuz postayı okudum. Konu  ile ilgili  görevli arkadaşlarımla  toplantı yaparak  durumu değerlendirdim. Yeni açılan Özdilek İş Merkezi ve Acıbadem  Hastanesi’ne  vatandaşların ulaşabilmesi için, Şubat ayında toplanan  UKOME karar alarak, buraya  giden otobüs hattını uzattık. Tabi ki, şu an sık  aralıklarla  gitmesi  mümkün değil. Ancak buraya  ulaşmak isteyen şuan sayısına göre, durum tekrar değerlendirilecektir. Ayrıca sizin de farkında olduğunuz  gibi, tramvay  durak yerinin değiştirilmesi  söz konusu değildir. En iyi dileklerimle" Güzel  bir olay değil mi? Vatandaş soruyor. Oy verip seçtiği  kişi de yanıtını veriyor.

-Harun  Çetintürk, Bedriye hanım barışı--

Önceki gün Tepebaşı  Belediyesi Başkan Yardımcısı  Dr. Fuat  Gürcüoğlu, İl Genel Meclisi üyesi  Bedriye Yönlüer,  Mesut Ör  Tepebaşı Belediye Meclis üyeleri Hasan Tutucu  ve Recep Yıldız, öğle yemeği için Trakya lokantasında buluşunca, kısa  sürede  güzel bir sohbet  gerçekleşmiş. Bediye Yönlüer’e  "Son zamanlarda  Harun Çetintürk ile  tartışmıyorsunuz.  Yoksa  barış mı imzaldınız?” Dediklerinde  Yönlüer " Doğru.. Harun Bey ile  bir noktada  birleştik. Bunda en büyük pay  başkanımız  Ahmet Yapıcı’nındır”demiş. Bedriye  hanıma  bir başkası  diğer üyeleri sorarken, Nihal  Doğruöz’e getirmişler  sözü ve "Nihal  hanım AKP’ye geçermi”dediklerinde  şöyle  konuşmuş "Ben nerdeydim, nereye geldim. AKP- DSP ve CHP olmadı mı? Nihal  neden olmasın, geçebilir. Bilemiyorum. Nihal  Doğruöz  ne der  bu yoruma.. Zira  bu soruyu  soran  da belli, yanıt  verende. Dinleyen de..

Şunu belirtelim.. İki dönemdir  İl Genel Meclisi üyesi olan   Bedriye  Yönlüer,  hiç gazete  okumuyormuş. Bu konu da  bir soruya "Gazeteleri evde cam silerken kullanıyorum”yanıtını vermiş..

 -Vatandaş soruyor—

-Gar binasına  sıra  gelmedi—

Muttalıp Caddesi'nde  oturan  esnaf okurumuz, trafik açmazını anlattıktan sonra dedi ki "Altı yıldır, bu cadde esnafı kadar, sakinlerin tümü perişan. Benim yerim yıkılan  köprünün ayak kısmına  yakındı.  Gelip geçen insanlar benimle  birlikte  burada ki esnaftan alış veriş yapıyordu. Ama  şimdi  önümüzde  kamyonlar otobüsler park etmiş durumda.  İşyerimizin önü çamur deryası. Derdimizi kimseye anlatamıyoruz. Sağ olun  Anadolu  Gazetesi  olayı  gündemde tutuyor, ama  bir türlü sorun çözülmüyor”