Helal olsun Odunpazarı'na

Kadına yönelik şiddet ve cinayetlere karşı harekete geçen Odunpazarı Belediyesi, ayakta alkışlanacak bir başarıya imza attı

1 Eylül 2020 09:12
A
a
Sütiş Eskişehir

Kadına yönelik şiddet ve cinayetlere karşı harekete geçen Odunpazarı Belediyesi, ayakta alkışlanacak bir başarıya imza attı. Belediye – İş ile toplu sözleşme imzalayan Kazım Kurt, sözleşmenin ek maddelerinde kadına şiddet uygulayan çalışanların iş aktinin fesih edilmesini sağlayacak.

Bu madde o kadar önemli ki, aslında Belediye'nin işçilerle yaptığı toplu sözleşmeyi bile unutturdu. Öncelikle işçi kardeşlerimizi tebrik ederiz. Aldıkları yüzde 6 + 7'lik zamlar hayırlı olsun. Allah afiyetle harcamayı nasip etsin. Ayrıca Odunpazarı Belediyesi'nin imzaladığı iş sözleşmesi gereği işçilerimizin iki dini bayram ve 1 Mayıs'ta ikramiye alacaklarını öğrendik. Yine bir kereye mahsus olmak üzere, sigarayı bırakmak isteyen personele, 5 günlük ek bir izin hakkı tanınıyor. İnşallah şu illetten bir gün herkes kurtulur.

Ancak şüphesiz sözleşmenin en güzel yanı, kadın ve çocukları aile içi şiddete karşı koruyor olması. Buna göre aile içinde şiddet uygulayan çalışanların iş akitleri sonlandırılabiliyor.

İstanbul Sözleşmesinden çıkmak gibi gerici – faşist önerilerin havalarda uçuştuğu şu dönemde önemli bir adım atılmış.

Bu arada küçük bir hatırlatma yapmayı da uygun buluyorum. Bir hukukçu olan Sayın Kazım Kurt, masumiyet karinesinin ne anlama geldiğini hepimizden iyi bilir. Kadına yönelik pozitif ayrımcılığı suiistimal eden personeller de olabilir. Kadına veya çocuğa şiddet uygulayan çalışanların gözünün yaşına bakmasınlar. Ancak masumiyet karinesini de unutmasınlar.

 

Hükûmetten güzel bir adım

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzaladığı bir kararnâme ile kısa çalışma ödenekleri 2 ay kadar uzatıldı.  Yaz dönemine girdiğimiz için ara verdiğimiz ve Profesör Ufuk Aydın'la yaptığımız 'Güncel Hukuk Söyleşileri' programında kısa çalışma ödeneğini defalarca masaya yatırmıştık. Koronavirüs salgınından sonra hükûmetimizin çalışma yaşamına ilişkin aldığı en dişe dokunur önlemin kısa çalışma ödeneği olduğunu söyleyebilirim. Gerçi ödenek çerçevesinde işçilerimiz normal zamanda aldıklarının altında ücret alıyor. Fakat gerçekçi olmak lazım. Bu salgın döneminde yarım maaş da olsa bir ücret almaya "Allah bereket versin" demek lazım. İşçi sendikalarının da ısrarla istediği uygulamanın 2 ay kadar uzatılması yüreğimize su serpti. Yetkilileri tebrik ederiz.

 

Bakanımız tarihe geçti

Milli Eğitim Bakanı makamına atanan Ziya Selçuk, son olarak en büyük dertlerinin öğretmenlere verdikleri maaş olduğunu ifade etti. Eğer ki bir 'Eğitim Ticarethânesi' yöneticisini alıp da Milli Eğitim'in başına getirirseniz böyle olur işte. Çocuklarımızın geleceği nasıl olacak? Salgına karşı ne tedbirler alınacak, çocuklarımız Avrupalı yaşıtlarıyla nasıl rekabet edecek? Bu soruların tamamı arka planda kalır. Görevi başında 2'inci senesini deviren Ziya Selçuk "Maaşlar olmasa bütçeyi ne güzel yönetirim" diyerek, "Mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederim" diyen mevkidaşı Emrullah Efendi'den sonra tarihe geçecektir. Kendisini şimdiden tebrik ederiz.

 

Fuat Erdal yerinde denetledi

Anadolu Üniversitesi'nin çiçeği burnundaki rektörü Profesör Fuat Erdal, İmparatorluğun köklerinin atıldığı Karacaşehir Kalesi'ni ziyaret etti. Bilindiği gibi Karacaşehir Kalesi, bir serhat beyliği olan Osmanlı'nın ele geçirdiği ilk kale. Bir anlamda İstanbul surlarının da alınacağının müjdesini veren kale, şu anda harap durumda. Ancak Anadolu Üniversitesi'nin kıymetli bilimadamları bölgede ciddi bir kazı çalışması sürdürüyor. Her ne kadar bizler İndiana Jones'ları seyrederek büyüsek de gerçek arkeoloji çok farklı. Öyle kırbacı şaklatıp, gizli şifreyi kırıp, yerlilerin zehirli oklarından sakınıp, Peygamber Süleyman hazretlerinin hazinesine ulaşamıyorsunuz. Koskoca bir tepeyi, diş fırçasıyla yüzeye indirdiğinizi düşünün. İşte arkeolog olmak için bu kadar sabırlı olmak lazım. Biz de kazının neticelerini sabırla bekliyoruz. Bilimadamları kazıyı tamamladıklarında Eskişehir olarak önemli bir turizm merkezi daha kazanacağız.

 

Milli iradeden korktular

30 Ağustos kutlamalarının üzerine getirilmeye çalışılan yasaklara milletin öyle büyük tepkisi oldu ki, Atatürk'ten ve onun yaptıklarından sonuna kadar nefret edenler bile, 30 Ağustos'u kutladı. En azından kutluyormuş gibi yaptılar. İşte bu milli iradenin zaferidir. Bu büyük millet nasıl ki 30 Ağustos 1922'de düşmanlarını yere serdi, 2020'de de millet düşmanlarını hizaya getirdi. Ayrıca 30 Ağustos kutlamaları dosta – düşmana yıkılmadığımızı, dimdik ayakta durduğumuzu da gösterdi. Bu seneki 30 Ağustos kutlamaları, her zamankinden daha anlamlıydı bana kalırsa.

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
Peker 1 Eylül 2020 10:30

peki kerem bey Bayan muhtara şiddet uygulayanlarında işine son verilecek mi acaba

3 3 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi