Uluönder Mahallesi’nde Tepebaşı Belediyesi’ne ait bir alan var. Yaklaşık 27 dönüm…
Tepebaşı Belediyesi bu alanı imar planında konut ve ticaret alanı olarak belirledi. Belediye’ye gelir
getirecek bir proje hazırlamak için kolları sıvadı…
AK Parti Tepebaşı ilçe başkanı Hakan Çizmelioğlu, bu bölgenin Eskişehirspor’a verilebileceğini söyledi…
Çizmelioğlu’nun bu isteğini Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a vaziyet programında sordum…
Ataç son derece net bir yanıt verdi:
-
27 dönümü Eskişehirspor’a bağışlasın demiş, yani genç arkadaş, bilmiyor. Öyle rastgele arazi falan bağışlanmaz. Tepebaşı İlçe Başkanı şunu bilsin, belediyecilik öyle bakkal dükkânı işletir gibi değil. Bakkal dükkanını küçümsediğimden değil tabii, rastgele işletilemez. Yasalara bağlıdır, yönetmelikleri vardır onun üzerinden gider.
Hakan Çizmelioğlu, hiç Eskişehirspor’a bir destek vermiş mi? Yörük sırtından kurban kesmek denir buna. O açıdan öyle bir şeyin itibarı yok benim için. O açıdan dilediği gibi konuşabilir ama biz bildiğimizi yaparız.
Ataç, programda benim önerimi de olumlu buldu…
-
Senin de programda söylediğin gibi Hazine arazileri var gitsinler onları alsınlar. Üstünde yapı yok boş yerler.
-Hazine arazilerini Es-Es’e verseler siz de imar konusunda yardımcı olur musunuz?
-Olur. Tabi yapılabilir. Niye yapılmasın? Çok güzle yerler var. Gitsinler istesinler. Alsınlar o hazine arazilerini. Oraları Büyükşehir ile beraber imara açarız. Eskişehirspor değerlendirsin onları.
Ve Ataç’tan son söz bizi epeyce güldürdü:
-İnşaatları da Hakan yapsın.
ARTIK MERCEDESE BİNMESİNLER!
Elektrikli ve Hibrit araçlar konusunda Tepebaşı Belediyesi, ülkemizde ilkleri yapan bir belediye…
Haliyle yerli otomobil konusunu da Ataç’a sorduk…
Ataç’ın şu cümlesi bence çok önemli ve değerli:
-Bu araba çıktığında hala devlet büyükleri
Mercedes falan kullanırsa hiçbir esprisi olmaz bence. Bir de elektrikli araç öyle ucuz da olmuyor. Fiyatı yüksek oluyor.
Elektrikli olması çok önemli!
Ataç’a göre yerli otomobil konusunda en olumsuz nokta fabrikanın Eskişehir’de açılmaması!
-Gidip niye Bursa’da açıyorlar fabrikayı
? İlk araba Devrim Eskişehir’de yapıldı. Niye Eskişehir’de yapmıyorlar?
AKBULUT SENDROMU!
Eski başbakanlardan Yıldırım Akbulut, milletvekili seçilmeden önce hal müdürlüğü yaparken, yardımcısı gelir ve bir sürü matbu evrak biriktiğini, artık koyacak yer kalmadığını söyler. Daha sonra da:
- Sayın Müdürüm, isterseniz bir kısmını imha edelim, diye öneride bulunur. Akbulut bir süre düşündükten sonra cevap verir;
- Tamam imha edin ama...
Bunlar resmi evraktır. Birer fotokopisini çekin de sonra imha edin!
Şimdi diyeceksiniz ki
, “Bu fıkra, bir çok fıkra gibi Yıldırım Akbulut’a yakıştırılıyor.”
Yakıştırma değil, bu fıkrayı başbakanlığı bıraktıktan sonra Yıldırım Akbulut televizyonda anlatmıştı.
***
Bizim “Yıldırım Akbulut” fıkralarımız vardı. Zaman zaman gündeme gelir.
Nedeni belli…
Turgut Özal, Başbakanlığı bırakıp
, Cumhurbaşkanı olunca partinin kontrolünü de elinde tutmak ister. Bu nedenle “bir dediğini iki etmeyecek, ne isterse yapacak” bir Başbakan arar…
En sonunda da Yıldırım Akbulut’ta karar kılar…
İşte bu duruma siyaset tarihimizde “
Akkbulut sendromu” adı verilir! Herkes bir koltuk kapma derdindi. Koltuğu kapıyor, bırakması gerekiyor daha yukarıya terfi edecek ama gözü hala eski koltukta!
Bu bir sendrom…
Ne yazık ki hızla çoğalıyor!
SAVAŞ SUÇLUSUNUN SÖZLERİ
-Doğaldır ki sıradan insanlar savaş istemezler. Bu Rusya’da da, İngiltere’de de, Amerika’da da, Almanya’da da böyledir. Bununla birlikte politikayı belirleyenler ülkenin liderleridir.
Ve insanları gütmek her zaman için basit bir iştir.
- İster bir demokrasi, ister bir faşist diktatörlük, isterse komünist bir diktatörlük olsun, böyledir bu.
İnsanlar kolaylıkla liderlerin peşinden sürüklenebilir. Yapmanız gereken şey onlara saldırı altında olduklarını söylemek ve pasifistleri yurtseverlikten
yoksunlukla ve ülkeyi tehlikeye atmakla suçlamaktır. Bu her ülkede aynı şekilde işe yarar. (Hermann Göering, Nazi Almanyasının önde gelen liderlerinden, savaş ve insanlık suçlusu)
GÜNÜN KARİKATÜRÜ