Hayırlısı olsun…

Şinasi Kula yazdı

14 Nisan 2017 09:24
A
a
Sütiş Eskişehir
Cumhuriyetin tüm nimetlerinden yararlanarak bu ülkede en güzel konumlara gelenler, demokrasi bizim için hedeflediğimiz durağa varabilmemiz için sadece bir araçtır dediler. Doğal olarak, arzu ettikleri sistemi tasarımlamak uğruna adım adım bu günlere gelindi. Seçim üstüne seçim, referandum üstüne referandum yaşadık son on beş yılda. Ve işte 94 yıllık Cumhuriyet Tarihimizin en önemli (hayati) seçiminde, 16 Nisan Pazar günü sandığa giderek tercihimizi yapacağız hepimiz. Hayırlısı olsun…
Bu ülkeyi bir istiklal savaşı vererek, kurtuluş savaşı destanı yazarak bizlere bıraktı atalarımız. Anadolu’yu gözünü kırpmaksızın emperyal güçlere peşkeş çeken Osmanlı Padişahı Vahdettin İngiliz zırhlısı ile sıvışırken, Mustafa Kemal ve silah arkadaşları (yoldaşları) tüm dünyaya Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduklarını ilan ettiler.
Ay yıldızlı bayrağımızın gölgesinde onurlu bir yaşam biçimini armağan ettiler Ulusumuza. “Manda ve himaye kabul edilemez” diyerek, Türk Milletinin asla boyunduruk altında yaşamayacağının ilanını yaptılar bir kez daha. İşte böylesi onurlu bir yaşam biçimini kanıksamış milletin evlatları olarak sandıkların başına gideceğiz ve kurtuluş savaşı destanı yazmış atalarımıza layık olarak oyumuzu kullanacağız. Hayırlısı olsun…
İngiltere, Amerika başta olmak üzere dünyanın başına bela olan tüm ülkelere (yedi düvele) unutamayacakları şamarı yerleştiren Mustafa Kemal; kurtuluş savaşımızda maddi manevi destekten kaçınmayan Sovyetler Birliği de dahil olmak üzere hiç kimsenin uydusu olmayacağını ilan etti. Türkiye Cumhuriyeti dedi ülkesinin adına, sistemine. Kurtuluş savaşı sonrasında kendisine halifeliği teklif eden dalkavukları da elinin tersi ile itti! Bu yeni dünyada padişahlığın- şahlığın hükmünün kalmadığını, ümmet iken millet olma onuruna erdiğimizi haykırdı duyması gerekenlere. Kimsenin kuklası olmayacağını yiğitçe ilan etti. İcazet almadı asla küresel güçlerden, Okyanus ötesi mide bulandıranlardan. Hiç ama hiç kimse tarafından kandırılmadı, geçmişte söylediklerini ömrünün hiçbir döneminde yalanlamadı (yalamadı) Mustafa Kemal Atatürk! Milletini, kendisine inananları asla kandırmadı büyük önderimiz. İşte böylesi bir önderin kurduğu sisteme sahip çıkmak adına oylarımızı kullanacağız. Hayırlısı olsun…
Ortadoğu coğrafyasına baktığımızda kan, zulüm, acı ve ağıtların yükseldiğini görmekteyiz yıllardır. Paramparça ve zavallı Arap halklarının, vatan kavramını asla içselleştirememişlerin ülkelerinden kaçışlarını görmekteyiz. Dünyanın başka coğrafyalarında yaşamak adına düştükleri yollarda itilip kakıldıklarını, insan yerine dahi konmadıklarını vahametle izlemekteyiz. Amerika’nın uşaklığını yapan bazı Arap ülkelerinin, kendi soydaşlarına insanlık dışı uygulamaları reva görmelerine tanıklık etmekteyiz. Amerikan postallarının fink attığı Arap topraklarında; Arap kadınlarına-kızlarına yapılan tecavüz sahnelerinin binlercesine sosyal medyadan isyan ederek tanıklık etmekteyiz. İslamiyet’i bir terör dini olarak algılatmaya çabalayan ABD öncülüğündeki haçlı ordusunun, bölüp parçalayamadığı yegane ülkedir Türkiye Cumhuriyeti. Ellerinden geleni arkalarına bırakmadıkları halde hala bunu başaramamışlardır hem de! BOP adını verdikleri kirli senaryolarını hayata geçiren ABD öncülüğündeki katiller, işbirlikçi taşeronlarına rağmen bu güzel ülkeyi bölüp parçalayamamışlardır. İnsanlarını alt kimliklerde kafa kafaya getirememiş, “tekbiiiiir” naraları altında kardeş kardeşe gırtlak kestirememiştir. Çok şükürler olsun ki Laiklik denen yaşam biçiminin kanıksandığı bu topraklarda İslam dini en anlamlı, en barışçıl biçimini hala korumaktadır. Laiklik, demokrasi, özgürlük gibi insanı yücelten değerlerimizi korumak adına sandıklara gideceğiz işte. Hayırlısı olsun…
Bir Ortadoğu’daki kadınların içler acısı haline bakın, bir de Anadolu kadının konumuna bakın. Bir erkeğin üçüncü-dördüncü karısı olmayı kader olarak kabullenmiş, çocuk doğurmaktan ve cinsel obje olmaktan öte gitmeyen ve adı olmayan Arap kadınlarına bakın. Anadolu’da başı dik gezen, hayatın içerisinde (müdahil) olan, çağdaş bir dünyayı benimsemiş biçimde çağdaş evlatlar yetiştiren Anadolu kadınına bakın! İşte bu kazanımlara “çok şükür” diyerek, kadınla erkeği eşit kılan Cumhuriyet sistemini bize armağan edenlere vefa göstererek oylarını kullanacak kadınlar. Hayırlısı olsun…
Bölünmemek, parçalanmamak, Amerika’nın oyuncağı olmamak adına; birlik ve beraberliğimizi dünyaya bir kez daha ilan etmek adına oyumuzu kullanacağız, Hayırlısı olsun…
 
SİZİN SESİNİZ
 
16 Nisan sonrasında…
 
Tarihe not düşmek gibi bir şansımız var.
Gerek köşe yazılarımız, gerek kitabımız, gerek bestelerimizle; kısacası ürettiklerimizle böyle bir gücü vermiş bize Yaratan çok şükür...
Sandıktan çıkacak sonuç ne olursa olsun şu öngörüm mutlaka (yani her halükarda) gerçekleşecek! Muhalefet adı altındaki tüm partiler (anası da yavrusu da, tabela partileri de) tarihe karışacaklar. Halk kendisini temsil ettiğine inanan yeni oluşumları, partileri, sendikaları, sivil toplum kuruluşlarını hayata geçirecek. Atatürk’ün adını kullanan nice dernek ve oluşumlar yok olacak kendiliğinden. Bu ülkeyi kuran büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü sözde değil, özde yaşayan ve yaşatanların kurduğu yeni oluşumlarda aidiyet hissi ile kucaklaşıp çoğalacak insanlar. Yani onları da (Atatürk’e gönül vermiş kitleleri de) kandıranlar olmayacak artık…
 
OZANCA
 
Defol git benim yurdumdan
Amerika katil katil
Yıllardır bizi bitirdin
Amerika katil katil
 
Devleti devlete çatar
İt gibi pusuda yatar
Kan döktürür silah satar
Amerika katil katil
 
 
Mahzuni şerif uyuma
Gün geldi çattı akşama
Bizden selam Vietnam'a
Amerika katil katil… Âşık Mahzuni Şerif
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi