Haydi Okula

Bugün okullarımız resmen yüz yüze eğitime başladı. Geçen yıl yeni eğitim yılı başlangıcında yazdığım yazımda yüz yüze eğitimin pandemi nedeniyle kesintiye uğramasının ileride yaratacağı toplumsal sorunları dile getirmiştim. Anımsamak gerekirse, yazımda şu konulara yer vermiştim:
 
“Unutmamak gerekir ki, pandemi nedeniyle eğitim hizmetlerinin olumsuz etkilenmesi, küresel kalkınma ve küresel sorunların çözümü için anahtar rol oynayabilecek eğitimin toplumun her kesimine fırsat eşitliği dahilinde ulaştırma yaklaşımını sarsacak bir durumdur. Eğitim, bireysel gelişime bağlı olarak yoksullukla mücadele ve eşitsizliklerin azaltılması açısından önemli olduğu kadar, gelişmiş, bağımsız ve demokratik toplumların yaratılmasının da anahtarıdır. Pandemiyle birlikte dünya genelinde ebeveynler, özellikle de kadınlar açısından, evde bakım yükü çok ağırlaşmış, kadınların istihdama katılım oranları tehdit altına girmiştir. Pandemiye bağlı bu krizin gelecek kuşakları etkileyecek en önemli sonuçlarından birisi, şüphesiz kesintiye uğrayan eğitimin bir kuşağı etkisi altına alarak, gelecekte çok büyük insan potansiyelini ziyan edecek, yüzlerce yılda kazanılmış kalkınma, onlarca yılda kazanılmış sürdürülebilir kalkınma kazanımlarını yok edecek bir felakete yol açmasının muhtemel olmasıdır. Bu durum, gelir dağılımında adaletsizliğin ve niteliksiz işgücünün artmasına yol açacak, artan niteliksiz işgücünün istihdam edilme imkanı, oransal olarak çok azalacaktır. Dahası toplumların temel gıda ihtiyaçlarının karşılanmasından, sağlık hizmetlerinin sunumuna, çocuk evliliklerinden, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına kadar birçok konuda sarsıcı etkilere olacaktır. Özetle eğitim önemli. Hem de çok önemli.”
 
Yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte pek çok kişide salgının daha da yayılması endişesi var. Ancak bu endişeyi neredeyse herkes taşısa da, bu endişeyi taşıyan pek çok bireyde, kendi bireysel tedbirlerini almak konusunda ciddi anlamda kayıtsızlık var. Bu tedbirlerin olmazsa olmazı, maske, mesafe ve hijyen. Ne yazık ki, pek çok kişi artık uzun süren pandeminin bıkkınlığıyla bu temel kuralları hiç dikkate almamaya başlamış durumda. Bir de şimdi bu tedbirlere aşı eklenmiş oldu. Her gün artan hasta ve vefat sayılarına rağmen, hala aşı karşıtı pek çok kişinin olduğunu görmek gerçekten çok üzücü.
 
Salgınla mücadelede eğitim çalışanlarının yükü başlayacak yüz yüze eğitimle bir kat daha artmış olacak. Zira eğitim alan çocuklarımızın ve gençlerimizin salgın karşısındaki güvenliği onların sorumluluğunda. Zaten kalabalık sınıflar, uygun olmayan eğitim mekanları, fazla ders yükü gibi sorunlarla ciddi bir yük altında olan eğitim çalışanları, bu olumsuz koşullara ek olarak şimdi bir de eğitim yapılarında ve tüm mekanlarda sosyal mesafenin, hijyenin, yeterli havalandırmanın sağlanması, öğrencilerin takip edilmesi vb. gibi pek çok başka sorumluluğu da üstlenmek zorunda kalacaklar. Bu süreç, bizler için çok zor olacak. Bizim bu yükün altından kalkabilmemiz için en önemli yardımcımız, şüphesiz toplumdaki tüm bireyler olacak. Herkes pandemi karşısında alması gereken tedbirleri alırsa, bizim de yükümüz azalacak ve çocuklarımız ve gençlerimizin bir buçuk yıllık pandemi döneminde elde edemediği eksik kazanımları elde edebilmeleri, açığı kapatabilmeleri adına daha fazla çaba sarf edebileceğiz.
 
Unutmamak lazım ki, pandemi karşında alınması gereken maske, mesafe, hijyen ve aşı kuralları, bireysel sorumluluklar değil, bireylerin toplumsal sorumlulukları hatta vatandaşlık görevleri. Sadece bireysel anlamda değil, toplumsal anlamda da geleceğimiz bu tedbirlere bağlı.
 
Eğitimin salgın nedeniyle kesintiye uğramayacağı, salgın dönemin kayıplarının her yönden sarılabileceği, sağlıklı ve başarılı bir eğitim yılı diliyorum.