Kazım Kurt Odunpazarı Belediye Başkanı seçildikten sonra seçim öncesi verdiği sözleri yerine getirmesiyle ilçe halkının sempatisini kazanmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz haftalarda Yunus Emre Kültür Merkezine davet edilen sivil toplum örgütlerinin başkan ve yöneticilerine, basın çalışanlarının örgütlerinin temsilcilerine, kamuda çalışan devlet memurlarına, cami imamlarına daha doğrusu toplumun tüm kesimine hitap eden insanlara ‘Nasıl bir Odunpazarı İstiyoruz’ diye sorulmuştu.
Benimde davetli olarak katıldığım toplantıda, 30’a yakın görüş ve öneri çıktı. Bunları bazılarıyla eşleştirildiğimizde 11 görüş ve öneri kaldı. Yapılan bu toplantılarda belirlenen görüş ve öneriler daha sonra bir komisyon tarafından değerlendirilerek, Eskişehir halkının nasıl bir Odunpazarı isteği belirlenecek.
Yani Odunpazarı Belediye Başkanı ve Belediye Meclis Üyelerinin istediği bir Odunpazarı değil, Odunpazarı ilçe halkının şablonunu çizdiği Odunpazarı gerçekleştirilecek. Bu katılımcı belediyecilik açısından önemli.
Başkan Kazım Kurt, seçimlerden hemen sonra,‘Siz hayallerinizi söyleyin, biz gerçekleştirelim’ demişti.
HEYKELLERİ YAPILMALI
Önceki gün Gürleyik Köyü Doğal ve Tarihi Varlıkları Koruma ve Geliştirme Derneği Başkanı sevgili Halit Gürsoy ziyaretime geldi. Yenikent Mahallesinden de komşumdur. Daha çok mahallede değil, çarşıda karşılaşırız.
Elinde iki dosya yaprağı el yazısı ile yazılmış, dilekçeyi andıran kağıtları görünce;
‘Hayrola birisini mi şikayet ettin! Veya ‘Su Festivali Günü yaklaşıyor. Bize bir açıklama mı getirdin?’ dedim.
‘Hayır, daha ilginç bir şey için geldim’ dedi ve elindeki kağıdı uzatarak, “Bende hayallerimi sizin aracılığınızla Eskişehir kamuoyu ile paylaşıyorum. Çocukluğum ve gençliğim geçtiği Odunpazarı Orta Mahallesinde orta yaşta olmam dolayısıyla bu kağıtta yazılı yaşanmışlara şahit oldum” dedi.
Halit Gürsoy’un bana verdiği iki sayfadan oluşan kağıtlardaki yazılanları okuyunca inanın bende heyecanlandım.
İsterseniz gelin kağıtta ne yazılıydı birlikte okuyalım.
1-Yoğurt satan vatandaş (terazi kefeli seyyar satıcı-elinde zil).
2-50 yıl simit satan Karagöz dede.
3-Mahalle aralarında tek atlı, ata arabası ile çöp arabası(taş döşeli yolda tangur-tungur ses çıkarırdı) çöpçünün geldiğini anlardık.
4-Katır sırtında söğüt dallarından örgülü küfelerin içerisinde üzüm satılması.
5-At arabası üzerinde kalabak suyu satılması.
6-Paytonla kadınların bavulla hamama gitmesi.
7-Bilye tekerlekli arabalarla (kayak gibi) kayılması.
8-Odunpazarında sıfırdan yeni binalar Odunpazar evlerinin ruhuna, estetiğe uygun yapılması.
Günümüzün çocukları, ‘baba sen bu kent, bu ülke için ne yaptın’ diye soruyor, sorguluyor. Odunpazarı Belediyesi bunları yapar ise Eskişehirliler daha çok fikirler üretmek için kafa yorarlar. Bunları yaparken fotoğraf albümünden de yararlanılmalı.’
Bende bir Odunpazarlı, hem de tam göbeğinde çocukluk ve gençlik yıllarını yaşamış birisi olarak bu hayallerin altına imzamı atarım.
Halit Gürsoy’u kutluyorum. Yeni hayaller de gelirse, onlara da yer vereceğimi duyuruyorum.
*-********
Geciken istifa
2 Mayıs 2014 tarihli Anadolu Gazetesindeki köşemde, “AK Parti’de neler oluyor? Üç belediye başkanlığını da CHP’ye kaptıran Ak Parti’de iç hesaplaşma başladı. İçten içe kaynamaya başladı. İddiaya göre il başkanı Süleyman Reyhan, Odunpazarı İlçe Başkanı Ercan Kelleci’den Odunpazarı ilçesi mahalle başkanlarını partiye davet etmesini istemiş. Kelleci, bu davete sıcak bakmadığını söylemiş. Bu nedenle Süleyman Reyhan ve Ercan Kelleci arasında ciddi tartışma yaşanmış. Bu tartışmanın ardından Süleyman Reyhan, “Ercan Kelleci’den bunun hesabı sorulacak” diye bağırmış. Ak Parti İl Teşkilatı içerisinde kazan kaynamaya başlamış. Hatta bırakın kaynamayı fokurduyor. İl ve ilçe başkan ve yöneticileri arasında kılıçlar çekilmiş. Bakalım kim kimin kellesini uçuracak? Bu savaştan kim karlı çıkacak? Bakalım Ak Parti’deki kelle savaşında kimin veya kimlerin kellesi gidecek? Yoksa yönetimler toptan mı görevden alınacak? Bu soruların cevabı sanıyorum Mayıs ayı sonuna doğru netleşir” diye yazmıştım.
Eskişehirliler Süleyman Reyhan ile Ercan Kelleci’nin kapıştıklarını ben köşemde yazdıktan sonra haberdar olmuşlardı.
AK Parti İl Başkanı Süleyman Reyhan, dün kendi isteğiyle değil Genel Merkez’den gelen istek üzerine istifa etmek zorunda kaldı. Bunun adı istifa değil, resmen görevden alınma.
Reyhan, keşke dün değil, 30 Mart seçimlerinden hemen sonra, örneğin Yalova İl Başkanın yaptığı gibi, ‘başarısızlığı üstleniyorum’ diyerek istifa etmiş olsaydı daha onurlu bir istifa olurdu.
Reyhan, dün düzenlediği basın toplantısında istifa ettiğini açıklarken yukarıdan gelen talimatla istifa ettiğini üstü kapalı olarak şu sözlerle ima etmeye çalıştı:
“Bizim siyasetimiz makama bağlı değil davaya bağlı bir siyasettir. Vefa sadece üst makamlarda bulunanların alttakilere göstermesi gereken bir davranış biçimi değildir. Vefa aynı zamanda üst makamların verdiği kararlara saygı duymak ve rıza göstermektir”.
AK Parti Eskişehir teşkilatında bir dönem daha bu istifa ile kapandı. Bakalım yeni dönem kimin başkanlığında başlayacak?