Kulüpler Birliği'nin Türkiye Futbol Federasyonu'na bir öneriyle gideceğini öğrendik.
Kulüpler Birliği'nin Türkiye Futbol Federasyonu'na bir öneriyle gideceğini öğrendik. Buna göre birlik, küme düşmenin kaldırılmasını isteyecekmiş. Tabii Kulüpler Birliği'nin böyle bir istekte bulunması, bu isteğin kabul edileceği anlamına gelmiyor. Ancak "Umut fakirin ekmeği" demiş atalarımız. Böyle bir olayın şayiası bile bizi umutlandırıyor... Ben iktidanı bir erken seçime gitmesinin intihar olduğunu savunan az sayıdaki kişiden biriyim. Ancak eldeki bütün veriler de erken seçim hazırlıklarını gösteriyor. Hayırlısı olsun elbette... Erken seçim olur mu? Böyle bir seçimin galibi kim olur? Bunlar ayrı bir yazının konusu. Ancak bir Eskişehirsporlu olarak erken seçim kümede kalmamıza neden olacaksa, buna çok seviniriz. Hatta o kadar çok seviniriz ki, havalarda ters takla atarız neşemizden. Biz yine de kendimizi boş umutlara bağlamayalım. Kendimizi ikinci ligde oynayacağımıza alıştıralım. Bu ligde gelirler çok düşük. 1'inci ligde yılda 15 – 20 miyon lira kazanırken, 2'inci ligde bu rakam 3 – 4 milyon liraya düşüyor. Bu para da ancak çorbanın kaynamasına yarar. Bir an evvel 1'inci lige çıkmamız lazım. Bunu da Mustafa Akgören ve arkadaşlarını yıpratarak yapamayız. Eğer ki Akgören yönetiminden daha çok parası bulunan bir yönetim biliyorsanız, bize de haber verin; mevzubahis yönetimi bir gazeteci olarak destekleyelim. Yok böyle bir ihtimal yoksa susalım. Bari görevdekilerin moralini bozmayalım...
Halk Hoca'yı seviyor
SONAR araştırma şirketinin yaptığı ankete göre, Yılmaz Büyükerşen yönetimi vatandaş tarafından çok başarılı bulunmuş. Vatandaş tarafından başarılı bulunmak, müthiş işler yapmak anlamına gelmez. Pek çok vatandaş Recep Tayyip Erdoğan'ı başarılı buluyor. Ancak yine pek çok vatandaş aynı ismi çok başarısız buluyor. Yani vatandaşın "Başarılı" demesi sizi ikna etmeyebilir. Öte yandan vatandaşın "Çok başarılı" demesini de yabana atmamak lazım. Zira bizleri kimin yöneteceğine, işte o vatandaş karar veriyor. Özetlemek gerekirse Büyükerşen yönetimini beğenmiyor musunuz? Buyrun beğenmeyin: ancak halkın destek verdiği gerçeğini de unutmayın. SONAR ülkemizin başarılı anket kuruluşlarından biri. Şimdiye kadar seçim sonuçlarını ciddi bir isabetle tutturmuş bir kurumdan bahsediyoruz. Bir zamanlar CHP'li dostlarımız "Anket şirketleri maniplasyon yapıyor. Yalan söylüyorlar" diyorlardı. Şimdi aynı anket sonuçları işlerine gelmiş olacak ki, böyle itirazlar duymuyoruz. Bunun yerine AK Partili ve MHP'li dostlarımızın itirazlarını duyuyoruz. Ülkemizde gerçekleri reddetmek, 'İlkeli olmak' diye yutturuluyor. Biz ise gerçekleri dile getirmeye devam ediyoruz. Her neyse... Yapılan ankete göre Eskişehir 7'inci sırada yer almayı başarmış. 1'inci sırada Ekrem İmamoğlu'nun, 4'üncü sırada da Mansur Yavaş'ın olduğunu hatırlatalım. Tekrar ediyorum; bu rakamlar kimin 'En' başarılı olduğunu göstermez Bir ara AK Parti yüzde 49.5 oy almıştı. Ancak vatandaşın tamamı, bu partiyi 'En' başarılı olarak görmüyordu. Yine de mevzubahis parti iktidara zorlanmadan geliyordu. Ezcümle ister hoşunuza gitsin, ister gitmesin: Büyükerşen'i halk çok seviyor...
Çiftçiyi dinlemek lazım
Eskişehir Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan, pazarda patatesin 1 liraya satıldığını vurgulayarak, "Halkın marketlerden 3 liraya tükettiği patatesi biz 50 kuruşa bahçelerde satamıyorsak, buna bir an evvel bir çözüm bulmamız lazım. Biz bu üretimden vazgeçmek zorunda kalacağız" dedi. Şimdi... Biz "Çiftçi perişan oluyor" dediğimiz zaman birileri, bizi "Bunlar bozgunculuk yapıyor" diye itham ediyor. Oysa ki ülkemizin durumuna kan ağlıyoruz. Buğday üretemez hâle geldiysek, yediğimiz ekmeğin bile 3'te birini dışarıdan alıyorsak, oturup ağlamamız lazım. Ülkemiz bir lokma ekmek bile üretemiyorsak, bundan nasıl bir çıkarımız olabilir? Susalım mı yani? Çiftçimiz acından ölürken sesimizi mi çıkartmayalım? Bu mu vatanseverlik?