HARUN KARACAN İSMİ TUTTU

HARUN KARACAN İSMİ TUTTU

28 Aralık 2013 09:54
A
a
Sütiş Eskişehir
AK Parti ilk girdiği Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde aday ESKİ Genel Müdürü Faruk Karaçay’dı. Faruk Karaçay DSP’nin adayı Yılmaz Büyükerşen ile yarıştığı seçimlerde 117.205 oy aldı. Yılmaz Büyükerşen ise 126.854 oy almıştı. Aradaki fark 9.649. Yıl 2009. Yerel seçimlerde AK Parti’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Prof. Dr. Hasan Gönen. Rakip yine DSP’den Yılmaz Büyükerşen. Yılmaz Büyükerşen 195.035, Hasan Gönen ise 140.478 oy almıştı. Bu kez AK Parti ile DSP adayları arasındaki oy farkı 54.557’ye yükseldi. Fark 5 misli olmuştu.
2004 ve 2009 seçimlerinde AK Partililer adaylarına sahip çıkamadılar. Daha doğrusu çıkmadılar. Kimileri Faruk Karaçay’a ‘Çerkez’ diye tepki koydu, kimileri ise kendilerinin gönlünden geçen ismin aday yapılmadığı için küstüler. Seçim döneminde parti yönetimlerinde olanlar bile çalışmalara katılmadılar.
O yıllarda seçimlerde AK Parti’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayının başarısız olmasını, adayın teşkilatların onayından geçen isim olmadığı için, teşkilatların dahi seçim kazanmak için çalışmadıkları iddia edildi.
AK PARTİ’LİLER DERS ALMIŞLAR
2004 ve 2009 yerel seçimlerinde AK Parti’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterdiği isimlere gösterilen tepkiler yüzünden seçim kazanılmaması, Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda kendi adaylarının oturmaması ders olmuş.
2014 yılının 30 Mart’ında yapılacak olan yerel seçimlerde AK Parti bu kez Ticaret Odası Başkanı Harun Karacan’ı aday gösterdi. Karacan’ın AK Parti’den Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacağı bir yıl öncesinden belliydi. Bizler köşemizde yazdık. Her ne kadar Harun Karacan, ne adayım ne de değilim demese de biz aday olduğunu hatta Başbakanın kendisini aday yapacağını biliyorduk.
Harun Karacan ismi açıklandıktan sonra AK Partililere baktım. Özellikle Atatürk Spor Salonunda yapılan ‘aday tanıtım toplantısı’na kimler gelmiş diye gerek salonun içini gerekse tribünlerde oturanlara göz gezdirdim.
Geçmişte adaylara kızan, partilerine tepki gösterenler bu kez aday tanıtım toplantısına katılmışlar. Ellerinde parti bayrakları, sesleri çıktığı kadarıyla Harun Karacan’a destek veriyorlardı.
Daha sonra tanıdığım esnaf ve tüccar AK Partili dostların işyerlerini ziyaret ederek onlarla sohbet ettim. Büyükşehir Belediye Başkan adayı Harun Karacan’ı nasıl bulduklarını sordum.
Geçmişten ders almış olacaklar ki, AK Partili dostlar Harun Karacan’a sarılmışlar, kabullenmişler ve seçimi kazanması için de çalışmaya başlamışlar.
Bana göre Faruk Karaçay ile Prof. Dr. Hasan Gönen’in bugünkü aday Harun Karacan’dan geri kalır tarafları yani eksileri yoktu. Hatta Hasan Gönen Profesör ve ESOGÜ’de Deprem Araştırmaları Merkezi Sorumluluğunu yapmış bir isimdi.
Yukarıda da belirttiğim gibi AK Partiler Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda kendi adaylarının oturmamasının eksikliğini bugünlerde daha çok hissetmiş olacaklar ki, bu nedenle Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Harun Karacan’a omuz vermişler.
Bakalım bu seçimlerde AK Partililer çok istedikleri Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna geçen iki seçimdeki adaylardan daha çok destek verdikleri Harun Karacan’ı oturtabilecekler mi?
 
 
 
‘DÜŞÜNÜYORUM’
 
CHP Genel İdare Kurulu’ndan Kazım Kurt’un Odunpazarı Belediye Başkan adayı olması kararı çıkınca İl Başkanı Nihat Çuhadar, önceden vermiş olduğu söz üzerine İl Başkanlığından istifa etmişti.
Onurlu bir davranıştı istifası. ‘Genel Başkan Kazım Kurt dediyse benim yapacak bir şeyim olamaz. İster istemez kabullenmek zorundayım’ diyebilirdi.
’Eğer anketten çıkan isim aday yapılmazsa istifa ederim’ diye söz vermişti. O sözünü de yerine getirdi. Kazım Kurt’a karşı değil ama, anketten çıkan ismin aday yapılmamasına tepki göstermişti. Bence Nihat Çuhadar kendine yakışanı yaptı.
Yıllardır CHP içerisinde siyaset yapan, çizgisini hiç değiştirmeyen Çuhadar’a, İl Başkanlığı görevine geri dönmesi konusunda başta genel merkez yöneticileri olmak üzere Eskişehir’den de çok büyük baskılar var.
Bu baskılar karşısında geri dönüp dönmeme konusunda Nihat Çuhadar daha karar vermiş değil.
Dün Nihat Çuhadar’a telefon ettim.
‘İl Başkanlığına geri dönmeniz için yoğun baskılar olduğunu duyuyorum. Genel Merkez den de aramışlar. Geri dönecek misiniz?’ diye sordum.
‘HEPİMİZ HEDEFE KİLİTLENMELİYİZ’
‘Sadiciğim istifa ettiğim günden beri gerek genel merkezden gerekse Eskişehir’deki partili partisiz dostlarım gerek telefon ederek gerekse sokakta karşılaştığımızda aldığım kararı tekrar gözden geçirmemi istediler. Önümüzde bir seçim var. Bu seçimde hedef seçim kazanmak değil mi? Seçimi kazanmak için hepimiz el ele vermek zorundayız. Bu nedenle almış olduğum kararı yeniden gözden geçirmek için düşünüyorum. Birkaç gün içerisinde karar vereceğim’ dedi.
Nihat Çuhadar’ı yaklaşık 30 yılı aşkın süredir tanırım. Dürüstlüğünden de hiç şüphem yok. Açık seçik söylemedi. Ancak ben telefondaki sohbetimizden sanki geri döneceği mesajı çıkardım. Tekrar ediyorum. Benim düşüncem. Dönmeyebilirde. Ancak ben partisini, Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe başkanlarını yalnız bırakmama adına Nihat Çuhadar’ın istifasını geri alacağını düşünüyorum.
Seçim biter. Başarılı veya başarısız olunur. O zaman bugün yaşananlar masaya yatırılarak tartışılır.
 
 
‘CHP DIŞ GÜÇLERE EL AÇTI’
İki veya üç ay önce idi. Bir yazımda DSP Genel Başkan Yardımcısı Dilara Tambova hakkında eleştirilerde bulunmuştum.
Daha doğrusu DSP’li dostların anlattıklarını yazmıştım.
‘Basın karşısında CHP’yi eleştiriyor, basın gittikten sonra açık seçik olmasa da partilileri CHP’ye oy verin diye telkinde bulunuyor’ demişlerdi DSP’li dostlar.
O yazımdan sonra Dilara Hanım telefon etti ve kesinlikle partilileri CHP’ye oy vermeleri konusunda ne telkinde ne de yönlendirme de bulunmadığını söylemişti.
Bu söylediklerini de yazıma cevap olsun diye değil, benim bilmem konusunda bilgilendirmek istediğini söylemişti.
O yazımdan sonra DSP Genel Başkan Yardımcısı Dilara Tambova’yı takibe aldım. Parti içerisindeki dostlara da, iddia ettikleri gibi konuşmalara devam edip etmeyeceğini konusunda takip etmelerini rica etmiştim.
Bir daha DSP’li dostlardan ne telefon geldi ne de Dilara Tambova hakkında eleştiri. Geçtiğimiz günlerde Dilara Hanım Eskişehir Teşkilatında yine basın toplantısı yaparak CHP’ye yüklenmişti.
O günlerde açıklamasını okuma fırsatım olmamıştı. Dün açıklaması elime geçti. Okuduğumda haklı olduğu sözler vardı.
Örneğin:’ İktidar partisi ile arasına mesafe koyan dış güçlere ve bir kısım örgütlenmelere el açmak, bu ülkenin ana muhalefet liderine hiç yakışmamıştır’.
“Kendi partisinden belediye başkan adayı çıkarabilme basiretini bile gösterememiş, sağ partilerin geçmiş dönemlerde aday gösterdiği kişilerden seçim başarısı umar hale gelmiştir."
Dilara Hanım bunları söylemekte haklı değil mi? CHP, AK Parti ile arasına mesafe koyan Fetullah Hoca’dan ve onun çevresindekilerden medet umar hale geldi.
İkincisi Atatürk’ün kurduğu bugüne kadar çeşitli badireler geçirmelerine rağmen ayakta kalmayı başaran CHP, kendi içinden bir Ankara ve Hatay’a Büyükşehir Belediye Başkan adayı bulamamış ve MHP’li Mahsur Yavaş ile AK Parti’den CHP’ye geçen mevcut Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş’ı aday gösterdi.
‘CHP’de giderek sağa kayıyor’ diyenler haklıymış meğer!
Yeri gelmişken Dilara Tambova’ya haksız eleştiri yapmış olduğumu da belirtmek istedim.
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi