Harem selamlık

Harem selamlık

7 Mayıs 2013 09:56
A
a
Sütiş Eskişehir

Görüşler

 

 

 

 

"Profuma Skandalı"nı bilirsiniz...

Yalnız İngiltere'yi değil, dünyayı sarsmıştı...

"Profuma", zamanın İngiltere Milli Savunma Bakanı'ydı...

Yaşamını değiştiren öyküsü "Dr. Ward"le olan dostluğu ile başlamıştı. Yalnız "Profuma" ile değil, Avam Kamarası'nda bir çok dostu olan "Dr. Ward", kadınlarla ilişki kurmayan, ancak onları başka ellere peşkeş çekmekten büyük zevk alan kişiliğe sahipti. Bir gün "Bayan Keeler"i keşfetti...

Evine getirdi, onun için büyük bir parti düzenledi...

Profuma, o gün tanıdı Keeler'i...

İlişki aylarca sürdü...

Ve günün birinde, Keeler'in gazetecilerle konuşması ile her şey değişiverdi...

Bakan’la hayat kadınının ilişkisi, muhafazakar İngilizleri çılgına çevirdi...

Profuma istifasını verdi...

Dr. Ward intihar etti...

Keeler ceza yedi…

Dahası, İngiltere'nin "yıkılmaz" denilen "Muhafazakar Partisi" eriyiverdi...

…….

Dünya böyle skandallara çok sahne olmuştur.

Ya bizde?

"Çok şükür , hiçbir skandalımız yok!"

Çünkü..

"Harama uçkur çözmeyiz!”

"Çözülse bile..

"Erkektir yapar!.."

…….

Huzurevinde kalan bir büyüğümüze sormuştuk:

“Sıkıntın var mı?”

“Evet” demişti:

“Kadınlarla yemek bile yedirmiyorlar…”

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da, kimsesiz çocukların kız ve erkek olarak ayrılma yaşını 3 yıl aşağı çekmiş…

“Harem selamlık yaşı 10…”

Namus böyle korunur!..

“Müslüm Gündüz”ler ya da “Hüseyin Üzmer”ler..

“Küçük birer istisnadır!..”

 

 

Günün Sorusu

Bir kişinin, bir örgütün, bir politikacının, bir partinin, bir liderin gelecekte neler yapacağı nasıl kestirilir?

Yanıt:

"Söylediklerine ve yaptıklarına bakılarak..."

Emre Kongar

 

 

Kıssa-dan

Türkiye'den çekilen PKK'lı teröristler Suriye'deki iç savaşa gönderiliyor.

PKK'lı ailelerin dikkatine!

Evlatlarınız "barış" diye kandırılarak kirli bir savaştan çıkarılıp, başka bir kirli savaşa gönderiliyor...

Akif Kökçe

 

 

Gerilim

"Savaşkan bir generalin ağzından dökülenler itici, ama "Karayılan"ınkiler çekici geliyor ise, korkarım başka bir hesabınız var demektir sizin...

Namık Çınar

 

GününSözü

Mesele, zalimle mazlumun yerlerini değiştirmek değil, zulmü ortadan kaldırmaktır.

Ali Sirmen

 

Cuk,

Olmadı "Yetmez ama evet" diyerek ayran içersiniz…

“Yalakalık pastörizedir…”

B.C.

 Yaşarken oynadığımız roller!..

 

"Yaşadığımız bu dünya sahnesinde hepimizin bir rolü vardır..."

Bu rolü, bilmeden veya bilerek oynar dururuz! Oynamak zorundayız.. Çünkü bu dünyada sınanmamız gerekiyor...

…….

Ticaret Lisesi'nden sınıf arkadaşımız tiyatrocu-yazar "Erdinç Özkan", bir yazısında dile getirmişti bunları...

Diyor ki:

"İster başbakan ol, ister vali, herkesin bir rolü vardır.. Yeter ki, o rol için yaratılmışsın gazına gelme!.."

Kısa zamanda yitirdiğimiz dostlarımıza şöyle bir dönüp baktık...

"Pertev Ertün, Atilla Özer, Şener Yılmaz, Mustafa Mansız..."

Rollerini öyle güzel yerine getirmişler ki, dilimizden düşmüyor... Her an anıyoruz...

Ya yaşayanlar?

Bir "İbrahim Gerede", daha ne kadar "eğitim savaşı"ndaki rolüne devam edecek?

"Kemal Güntekin" hoca, daha ne kadar içi "ağlarken" hep gülecek, güldürecek?

"Rahmi Emeç" ne zaman "Ohh!" diyecek?

"Erol Şaykol, Erol Büyükmeriç, Ahmet Atuk, Kolsuz Yaşar, Hüsnü Arslan,Engin Bayrı ve şu anda aklımıza gelmeyen daha nice diğerleri..."

Gürcan "Sayma" der ama..

"Say sayabildiğiin kadar!..

Acaba rollerini gereğince yerine getirebiliyorlar mı?

Ya biz?

"Acaba şu anda hangi rolde ve oyunun hangi sahnesindeyiz?"

İş açtın başımıza Erdinç…

Yoksa hala..

"Bir gün Donkişot, bir gün Sanço Panço, yuvarlanıp gidiyor muyuz!..”

 

 

Milli duruşumuza saygıyla!

 

 

Milli içecek : "Ayran"

Milli yiyecek : "Cop"

Milli parfüm :  "Biber gazı"

Milli losyon : "Tazyikli su"

Milli uyuşturucu : "Yandaş medya"

Milli kahraman : "Apo"

Milli emlak :  "AVM"

Milli istihbarat : "Taraf"

Milli güvenlik :   "Silivri, Hasdal, Metris"

Milli irade : "İmralı"

Milli hamle : "TC’nin kaldırılması"

Milli düşman :   "Öğrenciler ve emekçiler"

Milli alerji : "Ulusal bayramlar"

Milli özlem: "Obama'nın sesi"

Akif Kökçe

 

 

“Daha çok çalışsalardı!..”

 

Geçtiğimiz günlerde, Prof. Dr. "Musa Şenel"in Şırnak'ta, kardeşi Yrd. Doçent "Sezai Şenel"in de Tunceli’de çalışmaya başladıklarını duyurmuştuk...

Eskişehir'de iki üneversite olmasına karşın, bu iki bilim adamı Şırnak ve Tunceli Üniversitelerinde görev yapıyorlar... Ve de eklemiştik:

-Son rektör seçiminde Musa Şenel "Fevzi Sürmeli"yi, Sezai Şenel ise "Davut Aydın"ı destekledi

Bir okurumuz telefonla aradı :

"Daha çok çalışmaları gerekirdi... Tebriz, Tahran Üniversiteleri, hatta Afganistan'a kadar yolları olurdu!..”

 

 

Geç kalmanın büyük sırrı!

 

Aynı yerde çalışan iki arkadaştan biri ötekine "Hafta sonunda 3 kere aşk yaptım" diye hava atmış:

"Birinci aşk, 3 kere on dakika uyku, ikinci aşk, tekrar on dakika uyku, üçüncü aşk ve ertesi sabah bir dinamit gibi uyanıp işe geliyorsun, sen de dene..."

Onu kıskanan arkadaşı söylenenleri aynen yerine getirip denemiş ve de sabah sürünerek kalkmış yataktan. İşyerine gitmiş patronu kapıda bekliyor.." Aşk olsun doğrusu" demiş patrona:

" 20 yıldır yanında çalışıyorum, bir gün bile geç gelmedim. Bugün ilk defa yarım saat geciktim

diye kapıda bekliyorsun..."

Patron, "Ne yarım saati?" demiş:

"Salı neredeydin, çarşamba neredeydin be adam ?"

 

 

Temel ve günah

Mahalle imamı uyarmış:

"Temel, duyduğuma göre domuz eti yiyormuşsun... Bu büyük bir günah, zina etmekle aynı şey..."

Temel, "İşte burada yanılıyorsun hocam" demiş:

"İkisini de denedim, mukayese bile edilmez!.."

 

 

Günün Şiiri

Alın Yazımız

Ayrı ayrı evlerde doğmuşuz

Aynı hikayeleri dinlemişiz ayrı ayrı

Bir pahalılık, bir ucuzluk yılları

Savaşlar, barışlar, savaşlar

Anlatıla gelsin babadan çocuğa

Sen bir uçtan, ben bir uçtan

Ağır ağır yaklaşıyormuşuz

Ara yerde evler, okullar bazen

Bir duman, bir ağaç, bir dağ

Ta yüz yüze gelene kadar

Vapurlar, trenler, tramvaylar

Bir yaklaştırmış bir uzaklaştırmış bizi

Nerden bilelim alın yazımızı?

Böylece günler günü büyümüş saadetimiz

Böylece kısmetimiz dolmuş aynı çeşmeden

N. Ulvi Akgün (Varlık-1963)

 

 

Günün Olayı

Meydan taleptir…

Orada bir ağızdan ister insanlar, demokrasiyi, hukuku, adaleti, insan haklarını, barışı, yarınını, geleceğini…

Sevmiyor tabii...

Bekir Coşkun

 

 

Günün Biberi

Son 1 Mayıs’ta gerçekten çok konuşulacak…

Ama işçiler bu işi hala   anlayamamış…

Ellerine PKK bayrakları alsalardı, ne biber gazı ne de cop yerlerdi...

Emre Temel

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi