Hangi dine hangi vicdana sığıyor?

Tam da sosyal yardımlaşmanın tavan yaptığı bir ortamda İçişleri Bakanlığı genelgesiyle belediyelerin aşevi hesapları bloke edilmeye başlandı. Bu ülkede yaşanan bazı gelişmeler karşısında artık söyleyecek söz bulamıyorum. Belediyelerimiz yıllardır fakir ve fukaralara yardım etmiştir. Hiçbir siyasi partiyi ayırmadan bütün belediyelerimizi tebrik ederiz.

Eskişehir'de de Odunpazarı ve Büyükşehir Belediyelerinin hesapları bloke edildi. Belediyelerimiz yıllardır üç kap sıcak yemek dağıtarak, önemli bir görevi icra ediyordu. "Üç kap sıcak yemek" dediysem gözünüzde büyütmeyin; Ejderha suyu ve pataşur eşliğinde Norveç Somonu gibi yemekler değil elbette. Bu tarz yemekler saraylarda yenir. Yiyenlere afiyet şeker olsun elbette. Ancak garibanın sofrasına gelen bir tabak kuru fasulyeye de kimse göz koymasın. Bu yapılan hangi dine, hangi vicdana sığar?..

Gurur duyuyoruz

Bilindiği gibi ciddi bir maske talebi var. Her zaman olduğu gibi bir takım fırsatçıların da harekete geçtiğini, üç – beş liralık maskeleri fahiş fiyatlara satmaya çalıştıklarını gördük. Neyse ki hükumet bu konuda bir takım ciddi adımlar attı. Tabii maske üretiminin de artırılması gerekiyordu. Son olarak Eskişehir Sanayi Odası'nın da konuya dâhil olduğunu öğrendik. Buna göre Valiliğin görevlendirdiği ESO'ya bağlı kurumlar ilk etapta günde 20 bin maske üretecek. On gün içerisinde günlük üretim adedi 50 bine çıkacak.

Hemen belirtelim, Sinan Özeçoğlu'nun başkanlığında üretilen maskelerden kâr amacı güdülmüyor. Sadece masraflar alınıyor ki bu da KDV'siyle birlikte 1 lira 20 kuruş civarına geliyor. Eskişehirli sanayicilerimizle gurur duyuyoruz. Ülkemizin sorunlarına Hızır gibi yetişiyorlar.

Şiddet son bulsun

Salgından sonra asayiş olaylarında yüzde 40'a varan azalma olduğunu öğrendik. Sevindirici bir gelişme elbette. Fakat aynı şeyi aile içi şiddet için – maalesef – söyleyemiyoruz. Açıklamalara göre aile içi şiddette yüzde 38'lir bir artış olmuş. Demek bazı kişiler 'Can sıkıntısından' karısını dövmeye başlamış. Şimdi bu tip şiddet olaylarının artmasını üzüntüyle karşılıyoruz. Fakat anlaşıldığı kadarıyla kanunlar da kadınları korumakta yetersiz kalıyor. TBMM'nin bu konuya eğilmesi ve gerekli yasal düzenlemeleri yapması halkın talebidir. Umarız milletin vekilleri, bu talebe kulak verir.