Hakikaten tebrik etmek gerekir!

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, Eskişehir’e geldi ve sanayicilerle buluştu…
Burada açılış konuşmasını yapan ESO başkanı Celalettin Kesikbaş, Eskişehirli sanayicinin taleplerini kısa ve öz olarak net bir şekilde anlattı:
-2,5 miyar dolar ihracatın tamamını karayolu ile yapıyoruz. Eskişehir raylı sistemlerin kavşak noktası. Limanlara demiryolu ile bağlanmak ve ihracatımızı buradan yapmayı talep ediyoruz.  Milli ve yerli raylı sistemlerin merkezini Eskişehir’de yapmak gibi bir fikrimiz var. Eskişehir’de bu kabiliyetin olduğuna fazlası ile inanıyoruz.
…/…
Kesikbaş’ın söylediklerinde bir gariplik yok!
Ancak bakan yardımcısının açıklamalarına bakarsak ‘başka telden çaldığını’ söylememiz mümkün. En azından ESO tarafından medya kuruluşlarına geçilen basın bültenleri böyle bir sonuç çıkıyor…
Bizim sanayiciler “liman bağlantısı” diyor!
Bakan Yardımcısı, “Gemi motorlarını Eskişehir’de yapabiliriz” dedi. (Bilmeyenler için yazayım TÜLOMSAŞ, yıllar önce gemilerde kullanılmak üzere cer motoru yapıyordu. Bir ara Van Gölü’ndeki feribotların ve bazı gemilerin cer motorunu yaptıklarını biliyorum)
Bizim sanayiciler diyor ki “Milli ve yerli sistemlerin merkezi Eskişehir olabilir”
Bakan diyor ki:
-Sizin seramik araştırma Merkezi vardı, ne oldu o yav!
Bizimkiler diyor ki “Raylı sistem”
Bakan yardımcısı diyor ki:
-Yerli otomobilin yan sanayisi olabilirsiniz!
…/…
Eskişehir’e Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan, bakan yardımcıları en üst düzeyde bürokratlar geldi! Hepsi “Evet olursunuz, yaparsınız, falan” dedi…
İlk kez bir bakan yardımcısı, açık açık, Eskişehir sanayicilerine istediğini değil, kendi istediklerini vereceğini açıkladı…
Bizim sanayiciler de zaten toplantının sonunda bol bol alkışladılar!
Hakikaten tebrik etmek gerekir!
 

FIKRA GİBİ SOKAK LAMBASI HİKAYESİ!

Deliklitaş Hamidiye Sokak’ta bulunan sokak lambaları uzun bir süre gündüz vakti de yanıyormuş…
Mahalleli “Milli servettir ziyan olmasın” diyerek, OEDAŞ’ı aramış…
-Işıklar gündüz vakti de yanıyor, bilginiz olsun!
Tabi ki öyle bir aramada ekipler gelmemiş. Birkaç kez aramışlar. En sonunda bir ekip gelmiş! Lambaları kurcalamış ve gitmiş!
Bir süre sonra lambalar kıpraşmaya başlamış. Bir yanmış bir sönmüş!
En sonunda lambalar tamamen sönmüş! Artık geceleri de yanmıyormuş! Semt sakinleri bu kez yine OEDAŞ’I aramaya başlamış!
-Sokak lambalarının hiç biri yanmıyor!
OEDAŞ, gelir elbette ama ne zaman?
Bu yaşanan olay tam bir Türkiye klasiğidir! Bir yeri düzeltirken, bir başka yer bozulur! Mağduriyet giderilsin derken, bir bakmışsınız kendiniz mağdur olmuşsunuz!
 

HEPİMİZ GÖÇMENİZ!

Hollanda'da aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders, "kendi halkı için yeterli ev yokken 87 bin sosyal konutun göçmenlere" verilmesini eleştirdi. Çok sayıda tepki geldi…
Ama en önemli tepki kendi ağabeyinden geldi…
Ağabey Paul Wilders’in tepkisi, ibretlikti:
- Göçmenler ne demek? Ailemiz ve soyadımızın kökleri Almanya'dan geliyor. Büyükannemiz Endonezya kökenli. Kendi karısı Türk kökenine sahip bir Macar. Hepimiz göçmeniz!
…/…
Avrupa’da ırkçı olmak da zor! 100 yıl öteye gidince başka bir ulustan çıkıveriyorsunuz!
 

DAMDAKİ PAPUÇ!

Osmanlı döneminde;
Bir ayakkabı kalitesiz yapılınca, O ayakkabıyı yapan ustanın damına atılırmış.
Bunu gören insanlar o ustanın ayakkabılarını almazmış. Çok sık kullandığımız Papucu dama atılmak deyimi buradan geliyor!
Eskiden meslek ahlakı yüksekti!
Hile hurda az görülürdü! Şimdi hile demiyoruz zaten! Kalitesiz demekle yetiniyoruz!
 

GÜNÜN SÖZÜ!

İlim öğrenmekte alim gibiyiz.
Uygulamakta cahil gibiyiz.
Bir delille kırk alimi yendim.
Kırk delille bir cahili yenemedim.
İmam-ı Şafii
 

GÜNÜN KARİKATÜRÜ