Yaşamnı içinden: Ömer Duru
Dün Şükrü Kızılot’un köşesinde ilginç bir söz okudum.
Büyük İskender’e, “Falan kişiler sizin aleyhinizde konuşuyorlar, onlara gerekli cezayı versenizde sustursanız olmaz mı?” dediklerinde şu yanıtı vermiş:
“O zaman onlar, söyledikleri şeylerde haklı olurlar”
Güzel bir yorum değil mi?
Onun için kıssadan hisse çıkaranlar olabilir diyerek alıyorum köşeme…
.--//--
Pazar günü eşi dostu biraz dolaştım
Esnaflar sıkıntılı..
İşsizlik, aşsızlık sarmış toplumu.
Bu arada kent sorunlarıyla ilgilenenlerle konuştuk.
Yaşar efendi elinde Anadolu Gazetesi sordu:
“Bu yazınıza cevap gelmedi mi?”
Baktım.
“Leman Kültür’ün kurşunlanması Yavuz Selim İlköğretim okulu. Mobeselerle “İlgili olan yazıydı.
Yaşar efendi devam etti:
“Vali Koçdemir’i duyuyoruz. İyi bir insan. Aynı şekilde Emniyet Müdürü de öyle. Vatandaşın merak ettiği konuları yazmışsınız. Cevap verip aydınlatmalıydılar. Şahsen bu yazıyı okuyunca ben de merak ettim. Kurşunlanma olayı ne olduysa açılanabildiği kadar açıklanmalıydı değil mi?”
“Gelmedi” dedim gülerek.
“Biz de yavaş yavaş benzeri konulara alışmaya başladık.”
--//-
Bu sohbet üzerine söz Yavuz Selim İlköğretim Okulu’na geldi.
Verilen raporu söyledim. Okul duvarlarında ki çatlakları anlattım.
“Yalandır”dedi dinleyenlerden biri.
“3.2 şiddetinde depremde yıkılır raporu olsa şimdiye kadar onarımı yapılırdı”
“Bilmiyorum”yanıtını verdim gülerek:
“Nedense il Milli Eğitim Müdürü Erdoğan Ayata konuşmuyor. Onun için de vatandaşlar tedirgin oluyor.”
---//--
Devlet adına görev yapanlar unutmasınlar.
“Sokakta ki insan çok şey biliyor.”
İşte bu yazıyı kısa bir hatırlatma olsun diye,
“Tekrar yazıyorum”
28 Şubat 2012-02-27
Günlerin Getirdiği
--Kurtuluş pazarı akıyormuş--
Naci Şahin Tepebaşı Belediye Meclisinin AKP’li üyesidir. Üstelik Emirdağlı olan Şahin ile sık sık konuşuruz. Geçtiğimiz günlerde meclis üyelerine verdiği güveç partisi ile sözünü de yerine getiren Şahin, Pazarcılar Odası Başkanı olarak sorunları anlatır. Pazarcı esnafı kadar, vatandaşında yakınmalarına yanıt verir. Naci Şahin önceki gün arayarak dedik ki:
“Siz Kurtuluş Pazarı’na çıkmıyorsunuz galiba. Bir çıkında bakın. “ Naci Şahin’e” Bizde pazara hanım çıkıyor. Onun için de pazarda ki durumu bilmiyorum”dediğimde şöyle konuştu” Kurtuluş Pazarı’nın üstü akıyor. Esnaf kadar, pazara alış verişe çıkan vatandaşlar da bu konudan son derece rahatsız. Sizden bu konuya değinmenizi istiyorum.”
Teşekkür ediyorum sayın Naci Şahin’e ve Kurtuluş Pazarı konusunda Büyükşehir Belediyesi ilgililerine durumu aktarıyorum. Pazarın kış nedeniyle akan yerlerine bir baksınlar.
--CHP’nin kurultay delegeleri—
CHP’nin Ankara’da yapılan Tüzük Kurultay’ından Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, tek adam olarak çıktı. Deniz Baykal ve Önder Sav’ın delegesi ile kurultaya katılan Kılıçdaroğlu, her türlü engellemeye karşın CHP’de dizginleri eline aldı. Deniz Baykal ve Önder Sav’ın katılmadığı Kurultay’da İsa Gök tek başına kaldı. Şimdi tartışma var. 1200 dolayında olması gereken delegeden kurultaya 870 delege mi katıldı, yoksa daha az delegemi katıldı. Divan Başkanı Adnan Keskin kurultayda çoğunluk var diyerek çalışmaları başlattığına göre, artık söyleyecek bir şey kalmıyor.
CHP’nin kurultayına Eskişehir’den katılan 12 üye hakkında farklı yorumlar var. 81 İl başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dediğine göre, delege olarak katılan Eskişehir İl Başkanı Erman Gölet için bir sorun kalmıyor. Halil Bilici, Hamza Akpınar, Recep Taşer, Cafer Çetinkaya, İsmail Karaköse ve Ali Uzuoğlu için kurultay hazirun listesini imzaladıkları söyleniyor. Ancak İsmet Süder, Aydın Güngör, Hamza Akpınar, Erdal Babayiğit ve İhsan Avcı için aynı yorumu yapmayan gözlemciler “Kurultaya gittiler, ancak cetveli imzalamadılar” yorumunu yapıyorlar. Dahası CHP Milletvekili Kazım Kurt’ta imzalamadılar derken. Olay doğru ya da yanlış. Bu konu da ki yorumu Erman Gölet’in yanı sıra, adı geçenlerin bir basın toplantısı ile yapması gerekiyor. Bakalım bu konu da konuşan çıkacak mı? Zira İsmet Süder Ankara’ya gitmeden Kılıçdaroğlu’na destek veriyoruz demişti de hatırlatayım dedim.
Vatandaş soruyor
--Muttalıp geçidi balçık oldu—
Yıkıldıktan sonra uzun süre trafiğe kapalı tutulan, bu yüzden de sıkıntıların yaşanmasına neden olan Muttalıp Köprüsü, daha sonra ki günlerde inşaat durunca trafiğe açılmıştı İçinde bullunduğumuz günlerde ise Muttalıp eski köprüsünün olduğu bölüm tam bir çamur deryası. Bir yanda geçidin ortasına park etmiş araçlar. Diğer yanda iş yerleri. Daha bir ayrı yanda araçların arasında kendisine yol bulmaya çalışan insanlar. Yetmiyormuş gibi her tren geçtiğinde uzun kuyrukların oluştuğu bir görüntü. Ve bu da yetmiyormuş gibi yayaların çamur deryası içinde yürümeleri.
Yetkililerin Muttalıp Caddesine gelmelerini isteyen öğrenci annesi bir hanım şöyle konuşuyor “Yoğun kar nedeniyle geçide kumla karışık tuz atmışlardı. Şimdi karlar eridi. Geçide dökülen toprak eriyen kar suyuna karışınca geçit tam bir balçık oldu. Okula giden çocukların ayakları çamur içinde kalıyor. Büyükler neyse de, bu çocukları kim kurtaracaksa çamurdan kurtarsın artık” .
.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...