Yaşamın İçinden: Ömer Duru
İki adam konuşuyor:
“İslamiyetin şartı kaçtır?”
“Beştir, oruç tutmak, namaz kılmak, hacca gitmek, zekat vermek ve Kelime_i şahadet getirmek.”
“Hayır noksan saydın.”
“Ya kaç olacaktı?”
“Altı”
“Peki altıncısı nedir?”
“Haddini bilmek.”
--//--
İnsanlar bu kadar önemsiyorsa, öyleyse Had -sınır olduğuna göre, haddini bilmek yada bilmemek nedir:
Sözlüğe baktım
Haddini bilmek, ya da bilmemek:
“Kendi değer ve yeteneğinizi olduğu gibi görmek, ya da olduğundan farklı görmek”anlamına geliyor.
Aslında beş olan İslamiyet’in şartına altıncı olarak,
“Haddini bilmenin eklenmesinin altında yatan gerçek budur.”
--//--
Dikkat edin. Herkes her şeyi biliyor.
Düşman olmayı. Kötülüğü, intikam almayı.
Biliyor. Ama, tarafsız olmayı ve de hukukun üstünlüğünü bilmiyor.
Kirlilik o kadar artmış ki, doğruyu aradan çekip çıkarmayı bilmiyor.
Tıpkı kendinden başka herkesin değer ve yeteneğini bildiğini gördüğümüz insanlara bakın.
Bunlar hem hadlerini biliyorlar, hem de zorluyorlar.
Böyle olunca da, deyim oturuyor yerine:
“İslamiyet’in şartı altıdır. Altıncı da haddini bilmektir”
--//--
Her neyse.
Kimisi, haddini bilir saygı görür.
Kimisi haddini zorladıkça daha da halsizleşir.
En iyisi boş vermek galiba?
Nasıl olsa, gittiği yere kadar gidip bir yerlere toslarlar.
İçinde bulunduğumuz günlerde olduğu gibi.
---//--
Siz siz olun:
“Haddinizi bilin. Her işe burnunuzu sokmayın.”
Aksi takdirde, kendinizi dinletecek adam bulamayacağınız gibi, anlatacak konu da bulamaz açıkta kalırsınız.
Çünkü böylelerinin yanaştığı masalar bile teker teker boşalmaya başladı da,
Hatırlatayım dedim:
“Haddini bilmemek bitirir şansını..”
22 Şubat 2012-02-20
Günlerin getirdiği
- BBP lideri Destici—
Mustafa Destici’yi tanırım. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile tanışmıştık. Eskişehir’e ziyaretinde yaptığı konuşma üzerine yazdığım yazı üzerine arayarak teşekkür etmiş “Anadolu’dan böyle gazetecilerin çıkması hoşuma gitti”demişti. Yazıcıoğlu geleceği olan bir politikacıydı. Ama ömrü vefa etmemişti.
Dedim ya Destici şimdi BBP’nin Eskişehir’de çıkan Genel Başkanı. DSP’nin Genel Başkanı Zeki Sezer de öyleydi. Politikanın cilvesi içinde geldi gitti ve çekildi köşesinde.
Mustafa Destici kendisini yetiştirmiş. Partisi BBP’yi iyi temsil ediyor. Anayasa konusunda söyledikleri yerinde. Anayasa konusunda söylediklerine katılmamak elde değil. Mustafa Destici, bir Eskişehirli. Bunun için de Eskişehir’i çok sevdiğini durmadan tekrarlıyor. Hatta diyor ki “Ben siyasetin dışında Ankara’da bir Eskişehirliler lobisi oluşturulmasına her zaman destek veririm.”
Belirttiğim gibi, Mustafa Destici BBP’nin kurultayla gelen bir genel başkanı.. Politik açıdan güzel bir gelişme. Üstelik Eskişehir’i seven bir yapısının olduğunu biliyoruz. Kahvaltılı basın toplantısına katılamadım. İl yönetimi hangi gazetecinin nerede çalıştığını izlemeli artık. Her neyse? Destici’ye kolay gelsin diyor, başarılar diliyorum.
--CHP’de Ankara hazırlığı—
CHP Genel Merkezi’nin Tüzük Kurultayı 25 Şubat Pazar günü gerçekleşecek. Kurultaya Eskişehir’den konuk olarak gitmek isteyenler için otobüs kaldırılacağını il yönetimi duyurdu. Ayrıca özel arabasıyla gideceklerin olduğunu da duyduk. Eskişehir’den kurultaya delege olarak katılacakların gerekli hazırlığı yaptıklarını belirten bir partili “Eskişehir’den gidecekler Ankara ile sürekli temas halindeler. Ayrıca kendi aralarında Ankara’dan gelecek talimata göre hazırlık yapıyorlar” diyor. Eskişehir’den kurultaya delege olarak 12 kişi var.
Bunlar “Aydın Güngör, İsmet Süder, Erdal Babayiğit, İhsan Avcı, Hamza Akpınar, A.Rıza Menekşe, Mehmet Akkaş, Recep Taşel, Cafer Çetinkaya, İsmail Karaköse ve Ali Uzunoğlu.” Bunlar geçmiş dönemde seçilen ve Baykalcı olarak bilinen isimler. Bakalım Tüzük Kurultay’ında tutumları ne olacak? Tüzük Kurultay’ının yönünü bir başka tarafa çevirme havasına gireceklere destek verecekler mi?
Vatandaş soruyor
--Eskişehir’de kaç mülteci var—
Önceki gün Valilik Binasında yangın çıkarmaya çalışan 19 yaşında ki Sonalili mülteci K.A.H’nın durumu kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Vatandaşlar bu mültecinin Valilik binasına nasıl girdiğini, güvenlik önlemlerini nasıl aştığını tartışıyorlar ve soruyorlar” Bu mültecinin girdiği vilayet binasına demek ki, art niyetli bir kişi de girebilirmiydi. Güvenlik önlemleri bu kadar yetersiz mi? Mobeseler çalışmıyor mu? Akıl alacak gibi değil. İsteyen herkes valilik binasına böyle girebilir mi”diye soruyorlar. Mülteci olayının kurumlar arası resmi işlemlerle gerçekleştiğini vurgulayan vatandaşlar “Sonalili mülteci aç susuz soğuk havada dışarılarda yatıp kalktığını söylemiş. Peki Eskişehir’deki mültecilere yer gösterilmedi mi? Bunlara devlet belli bir para vermiyor mu? Masraflarını karşılamıyor mı? Eskişehir’de dilenen mülteci var mı? Devlet eliyle Eskişehir’e kaç mülteci yerleştirilmiştir merak ediyoruz”diye soruyorlar.
Doğrusu ilginç bir durum. Bakalım yetkililer vatandaşlardan gelen bu sorulara yanıt verecekler mi?
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...