Afyon'daki feci kazadan sonra araçlar hurdaya dönd… Kitap okuma alışkanlığı kazanmak için 7 öneri! Eskişehir'de Öğretmenler Günü coşkuyla kutlandı Sofranızdaki gizli tehlikeye dikkat! ÇED toplantısı sonrası İsmail Kumru'dan net mesaj! Öğretmenler Günü için Eskişehir'e gelip geçmişi ya… Neden karşımızdaki biri esneyince biz de esneriz? … Boğaz ağrısından kurtulmanın yolları! Bolu adeta kış masalına döndü... Motosiklet kazası: 1 yaralı! Feci kaza: Kamyonet takla attı, 3 yaralı! Kar yağışı zincirleme kaza getirdi! 4 şüpheliden uyuşturucu madde ele geçirildi Eskişehir Tepebaşı Belediyesi o soruna çözüm arayı… Eskişehirspor - 2 Eylülspor maç özeti Eskişehir'de o balıklar adeta yok satıyor!

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

24.11.2024 - Pazar

Önder Baloğlu

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Hababam Sınıfı

2 Nisan 2013 09:33

Görüşler

Hababam Sınıfı

Hepimizin sınıfıdır o...

Öğretmeniyle ve öğrencisiyle...

Kara tahtası, tebeşir kokusu, haytalarının gürültüsü, yazılısı, sözlüsü, kopyası ve karnesiyle okul hayatının acı ve tatlı anıları…

Türkiye'nin gerçeği içinde ortaöğretim hayatını, mizah edebiyatında klasikleştiren bir eserdir "Hababam Sınıfı..."

Türk toplum yaşamının çok önemli bir kesimini yansıtan sınıf...

Hababam Sınıfı'nda hepimizin dirsek çürüttüğü sınıfların en sıcak, en tatlı havası dalgalanır, "Rıfat Ilgaz"ın kadife gibi Türkçesi'yle...

Batı edebiyatı örneklerine dikkatle özenen kalemlerimiz çoktur ama, Hababam Sınıfı'nın korkunç bir sadelik içinde bizim çizgilerimizi rahatça yakalaması hepimizi düşündürmelidir...

Kahramanları arasında adı konmamış bir insan sevgisinin yoğunluğu elle tutulur gibidir...

Öğretmenler, "Sıfırcı Hamdi" başta olmak üzere, öğrencilerini sevecenlikle kuşatırlar...

……….

Bu satırları “24 Mayıs 1965” günü kaleme almış “İlhan Selçuk…”

Ya bugün?

Ortaöğretim kesiminde bugün geçerli olan ne?

Geçtiğimiz hafta içinde Eskişehir'de yaşanan bir olayı "Soner Yüksel" kaleme almıştı...

Bir özel okulda, kendilerine "Taraftar Grubu" adını veren gençler, bir arkadaşlarını okul içinde odaya kapatıp şiddet uygulamışlar...

“Okul içinde 15-20 kişilik bir çete…”

Ve de bu duyulanı, kimbilir ne gizli örnekleri de vardır...

Galiba, okullarda herkes "Polat Alemdar" olmuş!..

Rahmetli üstadın "Hababam Sınıfı" yazısının üzerinden yarım aşırı aşan bir zaman geçmiş... Rıfat Ilgaz'ın adeta okul sevgisini aşılayan "Hababam Sınıfı"ndan geldiğimiz "Vadi"ye bakın!

Ve de çocuklarımızı..

"Ekranlarımızda emanet ettiğimiz Kurt'lara!.."

Günün Olayı

Çözüm sürecine katkı verecek isimler arasında iktidardan farklı düşününler de olsa ve liste "AK-İl Adamlar" dan çok "Akil Adamlar"a benzese daha sağlıklı yol alınmaz mı?

Gani Yıldız

Günün Biberi

Murat Karayılan çekilme konusunda örgütün orta kademisinin "militanların" ikna edilmesinin şart olduğunu söylüyor. Necati Doğru diyor ki: “Genç teröristler rahatsız..."

Günün Şiiri

Yıldızlar

Seni karanlıkta yatırıyorlar

Korkuyorsun geceden bakıp pencereden

Yatağına sokuluyorsun

Ben hep eski yerimdeyim biliyorsun

Hava açık olduğu zamanlar

Beni seyrediyor ve seviniyorsun

Ah ne olurdu ben de

Sana göründüğüm şekilde

Odana gelebilseydim ateş böcekleri gibi

Küçücük avucunda yanıp sönseydim

Seneler geçip gider büyürsün

Bir gün olur hepsi biter

Endişeler o çocuk üzüntü hepsi biter

Aydınlatır senin için geceler

Güneş gibi görünürsün biraz sabır

Yıldızlar daima yalnızdır...

Behçet Necatigil (Varlık-1963)

Rektör Aydın'ın haberi var mı?

Anadolu Üniversitesi'nin Kız-Erkek Yıldız Hentbol takımları geçtiğimiz hafta Antalya'ya gidiyor...

Hentbol Federasyonu'nun düzenlediği grup maçlarına katılacaklar…

Antalya'da kalacakları otele gidiyorlar...

“Ama biraz garip bir otel!..”

İranlılar var, şunlar-bunlar!

Nitekim, antrenör "Sinan Öner", hemen durumu farkedip "Ben kız takımını burada yatırmam" diyerek karşı çıkıyor... Yılların deneyimli antrenörü alıyor anam kız takımını ve başka bir otele götürüyor...

Yıldız Kızlar Hentbol Takımı’nın oyuncuları 2000-2001 doğumlu...

Sinan Hoca'nın bu örnek tutumundan sonra olayı şöyle bir araştırdık...

Oteli bir organizatör şirketin adamı bulup anlaşmayı yapıyormuş... Tabii Federasyon'un gözlemi altında...

Oteli onlar buluyor, siz de parayı verip kalıyorsunuz…

Arada ne oluyor?

Bilemiyoruz ama, bir gerçek var ki Sinan Hoca oteli değiştiriyor!..

Murat Faşa Spor Salonu'ndaki müsabakaların sonunda, Anadolu Üniversitesi'nin Erkek Yıldız Takımı Grup ikincisi olurken, Kızlar üçüncü olarak ayrılıyor...

Antalya'da beş gün kalınıyor...

Otel olayı ile ilgili olarak, Rektör "Davut Aydın"ın , en azından bundan sonraki organizeler için önlem alacağına inanıyoruz...

Salaklığın özel sırrı

Yapılan bir araştırmaya göre, insanların yüzde 90'ının sağ ellerini kullandıkları, yüzde 10'unun ise solak olduğu ortaya çıkmış...

Bir genetik uzmanı da, insanlarda egemen bir gen bulunduğunu ve kişinin sağ ya da sol elini kullanmasının bu gen tarafından belirlendiğini öne sürmüş...

Dikkat edin...

"Egemen genin yüzde 90’ı sağı işaret ediyor..."

Galiba..

"Ilımlı-mılımlı yüzde 46’ıya şükür diyoruz!"

Bir başkadır

Öyle başlıyordu değil mi?

"Bir başkadır benim memleketim..."

Devam ediyor Melih Aşık:

-Generalini, subayını, rektörünü, gazetecisini, bilim adamını sahte kanıtlar ve gizli tanıklarla darbeci diye hapse atıyor. Yurtdışına çıkış yasağı koyuyor.

Aynı devlet...

Eline silah alıp dağa çıkmış, asker, sivil binlerce insanın kanına girmiş katiller güven içinde "yurtdışına çıksınlar" diye formül arıyor...

Ne demiştik?

"Bir başkadır benim memleketim..."

Oteldeki sarışın kadın

Uçağı kaçıran bir Alman turist hava limanından yorgun dönüp Aksaray'da bir otele girmiş.

Oda işlemlerini yaptırırken, ileride bir sarışın görmüş ve hemen yanına gitmiş. Birkaç dakika sonra da kadınla birlikte resepsiyona dönmüş:

"Bakın şu sürprize" demiş:

"Karımla otelinizde karşılaştık, iyi mi!"

İşlemler tamamlanmış ve turistle sarışın odalarına çıkmışlar.

Ertesi sabah Alman sormuş:

"Borcum ne kadar?"