Güzel günler göreceğiz çocuklar

"Güzel günler göreceğiz çocuklar" demiş usta şair Nazım Hikmet. Son bir kaç haftadır Eskişehirspor konusu açıldı mı, aklıma bu şiir geliyor. Son olarak ligin kuvvetli takımlarından Ümraniyespor'u da yendik. 5 haftada tam 10 puan topladık. Biz umutlu olmayalım da kim olsun? Ancak taraftar olarak umutlanmamızın asıl sebebi, Eskişehir'in dinamiklerini bir araya getirmeyi başaran yeni bir yönetimimizin olması. Nitekim Başkan Mustafa Akgören de Eskişehirspor'un ölmediğini, camia olarak bütünleşmeye başladığını belirtti. Artık futbolcularımızın antremandan sonra soğuk suyla duş aldığını konuşmuyoruz. Deplasmanda otel parasını ödemeyen ve rehin kalan bir takımımız yok. Futbolcularımızın önüne üç kap yemek koyabiliyoruz. "Bu şehir kendisiyle furur duysun" diyor başkanımız. Gurur duyuyoruz kendimizle. Bizim yaşadıklarımızın onda birini yaşayan kulüplerin kapısına kilit vurduğunu biliyoruz. Fakat biz dimdik ayaktayız. İnsanlar birbirlerine, "Bu iş olacak galiba" demeye başladı. Tabii ki sorunlarımız çok büyük. Fakat birşeylerin değişmeye başladığının da farkındayız. Aklımızda hep aynı şiir; "Güzel günler göreceğiz çocuklar, Güneşli günler göreceğiz. Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar Işıklı maviliklere süreceğiz…"

CHP İl Başkanlığı örnek alsın

AK Parti İl Başkanlığı şebeke suyuna yapılan yüzde 60'lık zammı protesto etti. AK Parti'nin 'Çalışkan' İl Başkanı "Bu zam başka alternatifi olmadığı için şebeke suyunu kullanmaya mecbur olan hemşerilerimiz için bir zulümdür" ifadelerinde bulundu. Su zammıyla ilgili görüşlerimi daha önce belirtmiştim. Eskişehir'de meskenlere verilen suyun metreküpü 3 lira ve 5 kuruş iken, komşumuz (AK Parti tarafından yönetilen) Konya'da 4 lira 28 kuruşa satılıyordu. Şimdi yapılan zamlarla birlikte Konya ve Eskişehir'in su fiyatları eşitlenmiş oldu. Bana kalırsa doğrusu oldu. Ancak siz eğer ki yüzde 60'ı bulan bir zam yaparsanız bu fırsat, muhalifleriniz tarafından kullanılır. Nitekim AK Partililer su zammını bir 'Zulüm' olarak nitelendirmiş. Tabii hangi zamlar zulümdür, hangileri değildir o da ayrı bir tartışma konusu. Mesela doğalgaza yapılan zam vatandaşa öpücük vermek anlamına mı geliyor? Hükumetimizin geçenden üç akçe, geçmeyenden döve döve topladığı 5 akçelik köprü zamları sevgi kelebeği mi? Su zammı zulüm de, elektrik zammı devletin uzattığı şefkat eli mi? Aslında bu soruları AK Parti İl yöneticilerine değil, CHP İl yöneticilerine sormak lazım. AK Partililer Eskişehir'de muhalifler ve doğru olanı yapıyorlar. Elbette Büyükşehir Belediyesini eleştirecekler. Bir köşede oturmalarını mı bekliyordunuz? Öte yandan CHP'nin İl yöneticileri de muhalif. Onların da hemen her gün gelen zamlara karşı bir protesto gösterisi düzenlemesi gerekmez miydi? Oysa AK Partililerin yapmadığını yapıp, bir köşede oturuyorlar. Anladık; 'Tevellütten mütevellit' enerjiniz kalmamış olabilir. "Ne işim var benim siyasette, torun torba sevecekken" diye düşünebilirsiniz elbette; saygı duyarız... Ancak madem ki bir köşede oturuyorsunuz, bari bir zahmet talimat verin de şu Genel Merkezin gönderdiği kitap kolilerinin ambalajını açtırın.

Ayda 1 milyon 300 bin

Odunpazarı Belediyesi 16 adet yeni çöp kamyonu alarak, araç filosunu genişletti. Hayırlı uğurlu olsun...
İçinde bulunduğumuz dönem, tasarrufun ne kadar önemli olduğunu anlamamıza neden oldu. Türkiye'nin durumunu – belli açılardan elbette – Eskişehirspor'un durumuna benzetiyorum. Bir zamanlar süper ligde fırtına gibi esiyorduk. Büyük ve şöhretli futbolcuları kadromuza katmış, başarıdan başarıya koşuyorduk. Keyfimiz yerindeydi anlayacağınız. Ancak ayağımızı yorganına göre uzatmadığımızı sonradan fark ettik. Şimdi borç yükü altında kıvranıyoruz.
Türkiye olarak da yabancıların öylece verdiği borç paraları alıp, bir güzel ve çatır çatır yedik. Yeni AVM'ler inşa ettik. Gökdelenlerimiz bulutlara erişti. Ancak 2000'li yıllarda yediğimiz hurmaların, şimdi miğdemizi tırmaladığını görüyoruz.
Türkiye genelinde belediyelerimizin de durumu parlak değil. Ülke genelindeki 1.397 belediyenin ekseriyeti, sanki para hiç bitmeyecekmiş gibi harcadı. Şimdi aynı belediyelerin durumu vahim.
Odunpazarı Belediyesi Türkiye'de bu düzenin böyle gitmeyeceğini ilk anlayan kurumlarımızdan oldu. Nicedir Odunpazarı Belediyesi tasarruf politikalarını uyguluyor ve belli bir mali disipline kavuştular. Şimdi Belediye'nin araç filosuna katılan 16 çöp kamyonu sayesinde ayda 1 milyon 300 bin lira kadar tasarruf yapacağımız vurgulanıyor. Araçları kiralamak yerine satın almak çok daha akıllıcaymış demek ki. Odunpazarı yetkililerini tebrik ederiz.