Sofranızdaki gizli tehlikeye dikkat! ÇED toplantısı sonrası İsmail Kumru'dan net mesaj! Öğretmenler Günü için Eskişehir'e gelip geçmişi ya… Neden karşımızdaki biri esneyince biz de esneriz? … Boğaz ağrısından kurtulmanın yolları! Bolu adeta kış masalına döndü... Motosiklet kazası: 1 yaralı! Feci kaza: Kamyonet takla attı, 3 yaralı! Kar yağışı zincirleme kaza getirdi! 4 şüpheliden uyuşturucu madde ele geçirildi Eskişehir Tepebaşı Belediyesi o soruna çözüm arayı… Eskişehirspor - 2 Eylülspor maç özeti Eskişehir'de o balıklar adeta yok satıyor! Kazım Kurt'tan sosyal belediyecilik vurgusu Kaya tuzunun içinden 100 kilo uyuşturucu ele geçir… O görüntü Eskişehir'in merkezine yakışmıyor!

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

24.11.2024 - Pazar

Önder Baloğlu

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Gün Sazak

27 Mayıs 2013 09:35

Görüşler

Gün Sazak

Genel seçimlerden önce gazetemizi ziyaret etmişti Gün Sazak…

"Eskişehir" gazetesinde çalınıyorduk...

Sormuştuk:

"Ne kadar oy bekliyorsunuz?"

Gülmüştü, "Seni sevdim" dedi:

"Bak sana ne kadar oy alacağımızı değil de, ne kadar milletvekili çıkaracağımızı söyleyeyim... 16 milletvekili çıkaracağız. Bunu rahatlıkla yazabilirsin..."

Aynen öyle yazmıştık...

Seçim sonuçları açıklandığında MHP gerçekten 16 milletvekili çıkarmıştı...

Bir sözü daha vardı Sazak'ın:

"Bu seçimde öyle ama, MHP'yi 10 yıl sonra daha iyi göreceksin... Öylesine büyük bir patlama yapacak ki, kimse anlayamayacak!.."

Nedenini de açıklamıştı:

"Yeni nesil yetişiyor... Tabii biz de çok iyi değerlendirip çalışıyoruz... Yani geleceğe dönük büyük yatırımımız var..."

Yıl 1999...

"MHP'den öyle büyük bir patlama beklenir miydi?"

………

Tam 33 yıl geçmiş aradan...

27 Mayıs 1980'de uğradığı silahlı saldırıda yitirmiştik Gün Sazak'ı...

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bakandı...

Eskişehir’in öz evladıydı...

Bugün kısa adı “TÜRKAV” olan Türkiye Kamu Çalışanları Kalkınma ve Dayanışma Vakfı'nın programı ile anılacak...

Düşündük de...

Bugün sağolsaydı Sazak, Türkiye'nin durumunu nasıl değerlendirirdi? Tek kelimeyle..

"Yıkılırdı..."

………

Zamanı durdurmak mümkün değil ama..

"Zaman insana öyle bir ders veriyor ki!"

Ayrı bir..

“Yaşam Üniversitesi gibi!"

Rahmetle anıyoruz...

Aydın Tümen'den Murat Sönmez'e...

Çok iyi bir gazetecidir "Mustafa Metin..."

Eskişehir'de birlikte çalışmıştık, 90'lı yılların başında "Fırsatını bulursan Eskişehir'den git" demiştik...

Bugün aynı sözü söylemezdik ama, o günlerin koşulları böyle yönlendirmişti bizi...

Fırsatı kaçırmadı Mustafa...

TRT'ye girdi...

Bugün İstanbul Stüdyolarında belgesel yapıyor...

Haziran’da "Brezilya Futbolu" var, bir aylık programı kaçırmayın..

Hafta sonunda Eskişehir'deydi Mustafa...

"Yetkin Tetik"in Eskişehir'e kazandırdığı "Eskişehir Mutfağı"nda çibörek yerken anlatıyordu...

- Geçenlerde "Aydın Tümen"le konuştuk... Biliyorsun, 31 yaşında Bankalardan Sorumlu Devlet Bakanı’ydı... Ecevit'in sağ kolu gibiydi... Kendisi istatistik mühendisi. "Ne yapıyorsun?" diye sordum... "Bir acentelik almıştım ama yürütemedim..” yanıtını verdi... Şaşırmadım!.. Ecevit'in gerçekten yanında olan bir adamdan başka ne beklenirdi ki?

………

Mustafa sözlerini tamamlarken "Erol Sönmez" geldi yanımıza... Yılların sendikacısı ve politikacısı... Hal hatırdan sonra "Murat ne yapıyor?" dedi Mustafa...

"Sorma" diye başladı Erol abi:

"Milletvekili olmadan önce vergi sıralamasında 80’inciydi. Bugünlerde ise borçlarını ödemekle meşgul..."

Murat’lar karışınca!..

Amiral gazetelerin kuponlarla çocuklara verdiklerini almaya çalışıyoruz...

İstersen alma!

Ama sonuncusunu bir türlü alamadık gitti!

"Işıklı Fil" için Şubat’ın 9’undan, Mart'ın 20'sine kadar tam 39 kupon biriktirdik...

Gittik almaya...

"Gelmedi" dediler...

Gazetede verilen tarihe göre hareket ediyorduk...

Ve bir açıklama:

"Çin'den gelen geminin yolculuğu uzun sürecek, bunun için Işıklı Fil'leri 24 Mayıs'a kadar dağıtacağız…"

Gidip geldik, sürekli "yok" dediler...

Sonunda Kurumun Müdürü "Murat Korkmaz"ı aramaya karar verdik... Ama yanlışlıkla bir başka Murat'a basmışık... Farketmeden konuşuyoruz:

"Yaa ne oldu bu ışıklı filler?"

-Ne filmi abi, bizde ışıklı film yok!"

"Film değil, fil-fil...”

Sonunda karşımızdakinin Kalp Uzmanı Dr. "Murat İkizler" olduğunu öğrendik... Özürle kapattık tabii... 24 Mayıs'ta gelip geçti...

"Artık Murat Korkmaz'dan isteriz Işıklı filmleri!.."

Özdeyiş

"Laiklik", bir anlamda "adam" olmak, "nitelikli insan" olmaktır...

Y. Güngör Özden

Günün İncisi

Fazla hoşgörülü annenin, tembel kızı olur...

Yahudi atasözü

Günün Sözü

Öğüt vermek kolay, örnek olmak zordur...

La Rochefaucauld

Günün Balı

Uzakdoğu ülkelerinden birinde bir kadın, kendisini aldatan kocasının penisini kesmiş...

İlk değil ama, dünyada tuttu galiba..

"Kökten çözüm!.."

Kıssa-dan

Katıldığım son "Genç Bakış" programında şunu anladım ki:

"Gençler, demokrasiye ve insan haklarına karşı açık bir tutum sergiliyorlar..."

Emre Kongar

Gerilim

Çılgınlığın da bir sınırı olmalı. Bu sınır bin bir özveriyle kurulmuş değerli bir cumhuriyeti, hesapsız kitapsız girişimlerle gülünç duruma düşürecek kadar genişletilemez...

Mümtaz Soysal

Cuk

Laikliğin turizm geliri zarar görmesin diye yalnızca turistik tatil beldelerinde uygulandığı ülkeye, "Türkiye" denir...

Akif Kökçe

Günün Şiiri

Tedirgin

Bu gözler senin mi

Duyma ne olur beni

Beraber yaşama hiç kimse gelmesin

Ne iyi çarşıya giderler dedikoduları var

İncir çekirdeğinde didinmelerin türküsü

Ne iyi evlerini düzerler boyarlar

Vazonun bıçağın masanın

Yaşamasıyla yaşamları bir

Ne iyi hiç oralı değiller

Günler geceleri sürer çıplaklıkları örtülü

Dişleri aç sivri

Oysa hepsi bir anda yemyeşil

Ya hepsi yastıkların altına saklı

Ya bir kanatta düşleri dipdiri...

N.Ulvi Akgün (Varlık-1958)

Yumurta fiyatları

İki tavuk markette geziyorlarmış...

Yumurta reyonuna geldiklerinde biri 40 kuruşluk yumurtaları göstermiş:

"Bak bunları ben yaptım..."

Biraz daha ilerlemişler, öncekilerden küçük yumurtalar görünmüş. Fiyatları 30 kuruş...

Diğeri hemen atılmış:

"Bak bunları da ben yaptım" demiş ve devam etmiş:

"Aslında seninkileri de ben yapacaktım ama, kocam 10 kuruş için yırtınmaya değmez demişti!.."

Bu nasıl iş?

Uzun bir deniz yolculuğuna çıkacak kadın eczaneye gidip 50 kutu prezarvatifle, deniz tutmasına karşı birkaç kutu ilaç satın almış... Eczacı Temel, "Üstüme vazife değil ama" diye sormuş:

"Madem bu iş midenizi bulandırıyor, niçin yapıyorsunuz?"

Günün Olayı

İsveç'ten gelen hakim ve savcılardan oluşan bir heyet Eskişehir Adliye Sarayı'nı gezmişler... Hayran kalmışlar ve "Ne kadar büyük!" diye konuşmuşlar.

"Bize göre, daha çok küçük çok!'"

Balthör

Günün Biberi

Gaffar Okkan sağ olsaydı, adının verildiği okulun İmam hatipe dönüştürülmesi olayına nasıl bakardı acaba?

0 sert bakışıyla başlardı:

"Sayın milli eğitimciler!.."

Balthör