Gülme bize Atam

Kimine göre "bayram!"

Bizim için "yas" Atam...

Kim söylüyordu, kim haykırıyordu bilemiyoruz ama, güzel söylüyordu :

"Bu kız seni görmeli..."

Düşlerimizde başka türlü yorumluyorduk:

"Bu halk seni görmeli..."

Görüyor mu, duyuyor mu?

"İzindeyiz" deyip avunuyor mu?

Ne olur...

"Gülme bize Atam..."

……

Biz görüyoruz şu anda seni...

0 çok yüzlü televizyonlarımızın köşelerinde bir Türk Bayrağı ve senin fotoğrafın...

Selam duruyoruz...

Sakın yanlış anlayıp..

"Gülme bize Atam..."

......

Kimi "Kemal Abi" diyordu sana...

Kimi "diktatör..."

Bugün "Hain" diyen bile var...

Yobazlar elele şov yapıyorlar!

Yolunuyor yüzlerimiz...

Kurduğun Cumhuriyet’in izinde görünen bu yaratıklar ekranlarda...

"Gençliğe verdiğin ve emanet ettiğin o nutkun üzerinde harita çizmeye çalışıyorlar!.."

0 kadar çok yardımcıları davar ki...

Belki yerinde duramıyorsun, dönmeyi bile düşünüyorsun ama, ne olur...

"Gülme bize Atam..."

…..

Çok sıkıştıkları zaman o yalan fışkıran suratlarıyla seni arıyorlar...

Göstermelik gülüyorlar...

Ama benin gerçek bakışını biz göremiyorum Atam...

"Kızıyor musun?"

"Utanıyor musun?"

Bilemiyoruz ama, suratın asık olsun.

"N'olur, gülme bize Atam..."

Bir utanç içinde özür diliyoruz

-Aaaaah...

Senden sonra birçok zikzaklar çizdik...

"İzinden ayrıldık..."

Borçla kalkınmaca çabaladık...

Sonrasında “sıcak para"doldu ortalık...

"Bağımsızlığın   milli ekonomi ile olan ilgisini unuttuk..."

Ve de yazık ki...

"Anadolu aydınlanması gittikçe karardı!"

Emperyalizm konuşulmaz oldu. Batı karşısında aşağılık duygumuz yeniden hortladı. Kendimize güvenimiz sarsıldı...

Senin, özü yurtseverlik, toprak, tarih ve yazgı kardeşliği olan milliyetçilik görüşünü canlı tutamadık.

Birliğimiz, dirliğimiz sorunlar içinde... "Seni de sana benzemeyen büstlerle dönüştürdüler..." Bu gidişin nelere mal olacağını tarih açıklıyor ama, kimse tarihe kulak vermiyor...

Biliyor musun Atam?

"İlkokul ikinci sınıf öğrencilerine Arapça dersi hazırlığını yapıyorlar..."

Bütün bunlardan dolayı senden, aziz anından, derin bir utanç içinde özür diliyoruz...

"N'olur affet bizi Atam..."

Sen misin elmaları yiyen?

Temel kasabaya inmiş, eşi Fadime'nin ısmarladığı alışverişleri yapmış ve eve dönmenin hazırlığını tamamlamış. Köyüne eşeği ile dönecek...

Bir süre gittikten sonra, ağaçlardan sarkan elmaları görmüş. Hemen bahçeye dalmış ve eşeğinin üstünde kolayca eriştiği elmelarla bir güzel karnını doyurmuş...

Tam ayrılacağı zaman bahçe sahibine yakalanmış. Adam, biraz küfürlü konuştuktan sonra önce eşeği bir güzel dövmüş sonra Temel’e dönmüş:

"Sen misin elmaları yiyen?" Vermiş veriştirmiş...

Dayak faslı bittikten sonra Temel sormuş: "Neden önce eşeği dövdün?" Gülmüş adam:

"Önce seni dövseydim, eşek kaçardı!"

Görmeyenler

Temel cinayetten yargılanırken sürekli "suçsuzum" diyormuş.

Hakim, "İyi ama seni gören bir tanık var" deyince de bağırarak seslenmiş:

"Görmeyen de bir sürü insan var, ya onlara ne diyeceksiniz?"

Günün Şiiri

Mustafa Kemal'i gördüm

Daha dün gördüm Mustafa Kemal'i

Işıl ışıldı sabah güneşinde

Mavi gözlerinde vatan parıldıyordu

Vatan parıldayordu yine

Daha dün gördüm Mustafa Kemal'i

Kolları cepçevre sarmış vatanı

Nabzını yokluyordu milletinin

İçinde eski günlerin heyecanı

Daha dün gördüm Mustafa Kemal'i

Dudaklarında gülüyorda vatan

Bir zafer türküsü O'nun dilinde

İçinde o vardı bir yandan

Daha dün gördüm Mustafa Kemal'i

Daha dün ılıklar içinde

Yudum yudum içmiş memleket sevgisini

Yudum yudum sinmiş her yere...

Mustafa Canpolat (Varlık-1953)

Günün Olayı

Söz verdiler ama iktidar yine de, "Asgari ücret yükselirse üretim düşer" diyor.

Öyle olsaydı, bize mal satan ülkelerdeki asgari ücret bizdekinden çok düşük olurdu...

Günün Biberi

Dünyadaki demokrasi tanımı:

"Halkın kendini yönetmesine demokrasi denir."

Türkiye'deki demokrasi tanımı:

"Halkın kendi kendini yönettirmesine demokrasi denir..."

Bir millet ağladı

O Kasım sabahı ne aydınlık bir gün doğmuştu. Sanki bir Temmuz öğlesiydi. Güneş, apartmanların duvarlarına, kaldırımlarına, dükkanların yarı açılmış kepenklerine yansıyordu. Ayağımızın altındaki   toprak, daha sabahın ilk saatlerinde ısınmaya başlamıştı.

Atatürk, hayata, yaşamaya, sevmeye, sevilmeye öylesine bağı olan bu insan, bu kadar güzel

bir günde ölemezdi.

Böyle bir günde ölmek için insan gerçekten yenilmiş olmalıydı...

"Atatürk yenilmezdi, işini bilirdi..."

Ama o gün gördüm...

"Bir milletin ağladığını gördüm..."

Orhan Hançerlioğlu (Varlık-1913)

Tsen King'ten Atatürk

Çinli yazar "Tsen King" diyor ki:

- Bazıları “Mustafa Kemal”in bir diktatör olduğunu söylerler. Belki bazen bir diktatör gibi hareket ediyordu. Bunu inkâra hacet yoktur. Fakat bu, faşist diktatörlüğü ile hiç alâkası olmayan bir diktatörlüktü.

Faşist diktatörler, hayati harci işlerde tecavüzkâr, dahili işlerde müstebittirler.

Kemal'in siyasi harekâtı ise tamamen başka idi. Onun diktatörlüğü sadece Türk halkının iyiliği ve cumhuriyetin müstakbel emniyeti meselesine inhisar ediyordu...

Günün Sözü

 Bir ülke yönetiminde suçlananlar çoksa, o ülke polis devletine dönüşmüş demektir!

Günün İncisi

Hata yapmak bir şey değildir.

Hata yaptığını unutmak kötüdür...

Konfüçyus

Kolsuz Yaşar’dan

"Adalet nerede?" diye soranlar oldu abi... Aradım buldum, çok kolay yerdeymiş! "Adalet Sarayı'nda..."

Kıssa-dan

İnsanlar servete hiç doymazlar. Gittikçe artan zenginliklerine, "Artık yeter" diyemezler..."

Aiskhylos

Cuk

Büyük mesele, büyük görünmek değil, gerçekten büyük olmaktır...

Beethoven

Gerilim

Mahkeme  önüne çıkarılmış haraminin en büyük hayali, kendi yargıcını kendisinin seçebilmesidir...

Günün Balı

Sakın unutmayın... "Bugün", bundan sonraki hayatınızın ilk günüdür...

Balthör